APAKAH MAKSUD NEZAKET KESP ETMEK dalam TURKI?
Klik untuk
melihat definisi asal «nezaket kesp etmek» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
Definisi nezaket kesp etmek dalam kamus Turki
kebaikan Untuk mendapatkan keadaan yang bermasalah, lembut dan kritikal. nezaket kesp etmek Sıkıntılı, nazik, kritik bir durum almak.
Klik untuk
melihat definisi asal «nezaket kesp etmek» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «NEZAKET KESP ETMEK»
Ketahui penggunaan
nezaket kesp etmek dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
nezaket kesp etmek dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 772
0 nezaket kesp etmek (iş, sorun) nazik bir durum almak, önem kazanmak. nezaketen [neza:'keten] be. Osm. nazik olarak, incelikle, incelik olsun diye. nezaret, -ti [neza:ret] a. Ar. lesk. bakanlık. 2 bakma, gözetme. 3 gözaltı, gözetim. 4 denetim.
2
Demokrat Parti iktidarının Kıbrıs politikası, 1950-1960 - Sayfa 8
... hars ve Türkiye'nin müdafaası bakımından Kıbrıs'ın Anadolu'nun bir parçası olduğunu daima ispat etmek durumunda ... son günlerde vaziyetin daha da nezaket kesp ettiğini ifade ile birlikte sükût ve itidalin bugün her zamandan daha da ...
3
Sicill-i Osmanî zeyli: Hâşim Bey-İbrahim Paşa - Sayfa 116
"Bu hadisenin âmillerini anlamak için o zamanın halet-i ruhiyesini tahkik ve tahlil etmek lâzımdır ki sadedimizin haricindedir. ... Vukuatın kesp ettiği nezaket sebebiyle Viyana'da tanınmış bir şahsiyetin sefir bulunması lâzım geldiğinden, ...
Mehmet Zeki Pakalın, 2008
4
Sicill-i Osmanî zeyli: Tevfik Paşa-Zühdü Paşa - Sayfa 98
Ziya Bey'in emanetteki hayatında tam bir istikametle hareket ettiği müttefekun aleyhtir. Bu vakıa her memur için en ... Hem azil edilen memurun ismi "şehremini" olursa mesele bütün bütün nezaket kesp eder. "Şehremininin azline tekaddüm ...
Mehmet Zeki Pakalın, 2008
5
Șemseddin Sâmi'nin tiyatroları - Sayfa 383
Kesp eylemek: Kazanmak, peydahlamak. Keşfiyyât: Keşifler, bulunan şeyler. Ketnı etmek: Saklamak. Keyfcmâ yeşâ: Nasıl isterse, istediği gibi. ... Letafet: Lâtifl ik, hoşluk, nezaket, güzellik. Levâzımat: Lâzım olan şeyler. Lezâiz: Lezzetli, tatlı ...
Şemseddin Sâmî, Nuri Sağlam, Enver Töre, 2008
6
Türkiye'de orta öğretim - Sayfa 455
B) Mektebin dahil ve haricinde iffete mugayir hal ve harekette bulunduğunu tahakkuk etmek. ... Muvakkat ihraç cezası mektep müdürlerinin ve kat'î ihraç cezası maarif vekâletinin tasdikiyle kat'iyet kesp eder. ... C) Talebe arasında muaşeret ve nezaket heyeti; D) Fakir arkadaşlara yardım heyeti; E) Gezinti ve seyahat heyeti; ...
7
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi, 1911-1914: ... - Sayfa 64
İşte Pompei'nin saraylarında, evlerinde, odalarında, duvarlarında görülen asarın tasvir ettiği latif rakkaseler, genç mağrur kahramanlar, o çalak ... Bahusus tiyatro sanatı öyle bir mükemmeliyet kesp etmişti ki fikr-i beşerin asar-ı fevkaladesi olarak bütün dünyaca kabul olundu. ... Bütün saray erkânı nezaket ve necabeti ifadeye müptela olmuşlardı ki hâlâ mahfuz olan o zamanki muharrerat yazışmalar] ve ...
8
Türkiye'de öǧretmenlerin toplumsal deǧişmedeki etkileri, ... - Sayfa 124
Yalnız, selâm vermekte, musahabede herkese aynı teveccüh ve nezâketi göstermeli ve bu esnada istediği fikirleri pek ... merasimi bittikten sonra kalpler rikkat kesp, hissiyat galebe etmiş olduğu cihetle, muallim zemine muvafık bir kardeşlik ve ...
9
İstanbul mektupları - Sayfa 641
İşte ahvâl-i hâzırayı şu surette tariften maskadım, muharebenin günden güne şiddet ve ehemmiyet kesp ettiği ve bunun ... Eğer umumumuz vakit ve hâlin nezaketini ve muharebenin ehemmiyetini bilmiş olsak, mâlen ve bedenen hizmet ve ...
Basiretçi Ali, Nuri Sağlam, 2001
10
Sicill-i Osmanî zeyli: Galib Bey-Halil Bey - Sayfa 40
O, ömründe kimseye nezaketsiz bir söz söylememiş, bir karıncayı bile incitmemiş bir adamdı. Göğsünde ... Onun sakin, mütevekkil ve mütehammil ruhu, düştüğü istihkak kesp edilmemiş felaketlerde hiç yeis ve isyana kapılmadı. Herşeyi sakin ve halim ... hacet yok. Hoca Efendi galiba vitamin bahsini "kütüb-i fıkhiyyede" tetebbu etmiş olacaktı ki, Engürü armutlarının bir kenarından 40 SİCİLL-İ OSMANÎ ZEYLİ.
Mehmet Zeki Pakalın, 2008
