APAKAH MAKSUD ÖLÇÜŞTÜRMEK dalam TURKI?
Klik untuk
melihat definisi asal «ölçüştürmek» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
Definisi ölçüştürmek dalam kamus Turki
Untuk mengukur. Untuk membawa kedua-dua perkara itu bersama-sama untuk mencari perbezaannya, membandingkannya, membandingkannya. ölçüştürmek Ölçüşmek işini yaptırmak. / Aradaki farkı bulmak için iki şeyi yan yana getirmek, karşılaştırmak, mukayese etmek.
Klik untuk
melihat definisi asal «ölçüştürmek» dalam kamus Turki.
Klik untuk
melihat terjemahan automatik definisi dalam Melayu.
TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «ÖLÇÜŞTÜRMEK»
Ketahui penggunaan
ölçüştürmek dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
ölçüştürmek dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Türk Tarihinde Meseleler:
Sultan Hamid ile onun düşmanları olan hürriyetçileri ölçüştürmek için, yalnız şu noktaya bakmak yeter: Hürriyet kahramanları (!), hürriyeti yok edip yüzlerce masumu astırdıktan sonra, savaşa soktukları devlet yenilince, hırsızlar gibi kaçtılar.
Hüseyin Nihal Atsız, 1977
2
Ter adamlari - Sayfa 165
Eğer mutlaka boylarını, değerlerini ölçüştürmek lüzumunu duyarsak, ölçüştürmeyi bu üç kisi arasında yapıyorduk. Kemal Paşa, Fevzi Paşa'yla; Fevzi Paşa, İsmet Paşa'yla ölçülmeliydiler. Ve bu ölçüştürmede en üst kademe Kemal Paşa'ya ...
3
Ekonomi sözlüğü - Sayfa 211
Ölçüştürmeyi dilegetirir. Bk. Karşılaştırmalı mâliyetler kuramı. KARŞILAŞTIRMAK (Os. Mukaayese etmek, Fr. Comparer, Al. Vergleichen, /«g. To com- pare) Ölçüştürmek... ilk. Karşılaştırma. KARŞILAŞTIRMALI MALİYETLER KURAMI (Os.
4
Ticaret sözlüğü: Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, Almanca, ... - Sayfa 247
Compa- racion) Ayrımlarını ortaya çıkarmak için yan- yana koyup incelemek... Ölçüştürmeyi dilegetirir. KARŞILAŞTIRMAK. (Os. Mukaayese etmek, Fr. Comparer, Al. Vergleichen, İng. To com- pare, İt. Comparare, İsp. Comparar) Ölçüştürmek.
5
Harbiye kazani - Sayfa 20
Ölçüştürmek için söylemeliydik, Nâzım da heyecanlı, tıkanacakmış gibi, ama dili dolaşmayan bir tartışmacıydı. Hele zaman zaman Doktorla kapışmaları, merakla izlenmeye değer, ses getiren şeylerdi. Ne var ki, çoğusu anlaşamazlar, konuşma ...
6
Sade Türkçe kılavuzu - Sayfa 123
2. Yakmlık: Benim size olan nispetimi bildikleri için = Benim sizin yakınınız olduğumu bildikleri için. Sizin onunla herhangi bir nispetiniz var mı? — Sizin onunla her hangi bir yakınlığınız var mı?. NİSPET ETMEK Karşılaştırmak, ölçüştürmek: Bu, ...
7
Açıklamalı hukuk ve sosyal bilimler sözlüğü - Sayfa 341
NİSPETEN Başkalarına göre. Aşağı yukarı, az çok. NİSPET ETMEK Karşılaştırmak, ölçüştürmek. NİSPETLE Göre, bakınca, yanında. NİSVAN Kadınlar. Nisa kadın demektir. NİSYAN Unutulma, unutma. «Hafıza'i beşer nisyan ile mâlul değildir».
8
Gönderen, Enis Batur - Sayfa 38
... ama biçimdeki bakım çoğu kez içerikten esirgendi. Pusula metnine aforizmayla boy ölçüştürmek, işi bir bakıma yokuşa sürmek olur. Ona yalnızca kendisine uyan dikkati vermek gerekli, yeterlidir. Pusulaları ayıklar, bazılarını biriktiririm ben.
9
Los köftes: yedi uzun öykü - Sayfa 59
Ara ara yüzünü, yemek yeyişini, gülüşünü gözden geçirmek; Babamla onun konuşmalarını ölçüştürmek olanağını buldum. Kendimi ona eş olacak değerde görmedim .İyi de ettim. Ancak bu kanının verdiği acılıktır ki beni imgelem'in tuzağına ...
10
TKP, aydınlar, ve anılar - Sayfa 333
Ne var ki burdaki başçavuş, ötekilere hiç benzemeyen bir adamdı. Bize yemek çıkardı. Bizimle çok yumuşak konuştu. Sonra bir odada yatağa benzeyen bir seylerin üzerinde yattık. Bu iyi askere kalbim minnetle doldu. ötekilerle hiç ölçüştürmek ...
Hasan İzzettin Dinamo, 1989
