TURKI BUKU YANG BERKAIT DENGAN «YALAZ YALAZ YANMAK»
Ketahui penggunaan
yalaz yalaz yanmak dalam pilihan bibliografi berikut. Buku yang berkait dengan
yalaz yalaz yanmak dan ekstrak ringkas dari yang sama untuk menyediakan konteks penggunaannya dalam kesusasteraan Turki.
1
Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ... - Sayfa 1043
yalangi yalayici 'Yalayan' < yala-ly-ici] yalayi$ ' Yalamak içi veya biçimi' < ул1я-\у-0)$] yalaz, yalaza (hlk.) 'Alev; tutuç- turucu, talaç, ince, kuru odun' <yâ- 'yanmak'+/-a- z(+a) A n. a gl.: y a langt, y al at) i, ya- latjki, yalavu, yalazt, yalaza (DSJa, ...
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 24
Yal/- yan kökünde ışık saçmak, aydınlatmak, parlaklık bg. özellikler sakh. Yalaf / yalaz / yalanğ / yalavu / alaz / alaf / yalaza / yalazı / yalazım (bütün sözcüklerde anlam özdeşliği alev kavramını veren özellik). Yal kökünün alev-a- lev dışında ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
3
Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 638
... bir mebus çıkıp istifasını vermedi. Herkes sözünü yalayıp yuttu. (Hürrüyet Gazetesi. 14.04.1999) yalaz yalaz Alev alev, ateşten çıkan yalımlarla. Harman yangınları yalaz yalaz. (Necati Cumalı, Aşklar Yalnızlıklar, s. 232) yalbır yalbır (yanmak) ...
4
Sonsuza uyanan taşlar - Sayfa 80
Alevler upuzun yılan dilleriyle — o Tanrı Ülgen'in huzurundan koğduğu upuzun yılan dilleriyle — uzayıp cayır cayır ne bulursa yalıyor; eriyen, eridikçe alevlenip yanan, yalaz yalaz yanan yağlar, sönmek bilmez bir aç arzuyla kayayı her ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1981
5
Yaratiliṣ ve türeyiṣ: Türk destani - Sayfa 121
... Tann Ülgenin huzurundan kogdugu upuzun yilan dilleriyle — uzayip cayir cayir ne bulursa yahyor; eriyen, eridikçe alevlenip yanan, yalaz yalaz yanan yaglar, sönmek bilmez bir aç arzuyla kayayi her yanindan sanyor ama kaya, bir zamanlar ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1965
6
Erotik ve milliyetçi bir ikon: Karaoğlan - Sayfa 42
Yalaz'ın mevcut ideolojik "aura"dan etkilenmemesi mümkün değildir19. ... Kuşatması" konusunu reddedip, Orta- Asya'yla ilgili bir konuda çalışmayı istediğini söylemesi, doğru olup olmaması bir yana vurgusu nedeniyle dikkat çekicidir.
7
Gökova'nın yalazları: öyküler - Sayfa 163
Beri yanda Elmacıkdere'nin köylüleri arabaları ,Tûi^reâi'''^üz^iiââ!^e]edlör; Tttritr&klar yere.yuvar- lanâVp 'J>',,3b'/s,ııO .liğab £>b idig siniğâoıniıid rçırçsv nn Ilkya2a dönüşen günlerin : haşyetiydi. : Her yan orman öldoğufidafi 4ıaia! niyaza; ...
8
Geçitteki ülke - Sayfa 345
Ordan ge- lenler olmu§, burdan gelenler olmu§, öte yandan gelenler.. tutsaklar ikili siralanmi§; yüz elli, üç yüz, be§ yüz.. ... Yalaz yalaz, islerin büklü- münde süyem süyem kurum uçu§ur, kokusu bu- run tikar bir isildaklar parlamasidir ki göz, ...
Mustafa Necati Sepetçioğlu, 1978
9
Çizgiroman ansiklopedisi: A-Z
1971 yılında Avrupa'ya açılmak amacıyla Paris'e giden Yalaz, bir süre sonra buraya yerleşmiştir. ... Sonra da koltuMayıp kal- dtrdmv Kulübeme oaurdtm: yanan »emtrie- dım UstuTM tonbeki (kaba tütün | bastırıp sard.yd.rn Ağnu azalmıştı ...
10
Leylâ ile Mecnun - Sayfa 58
Mecnun'u bulmaya çalışarak her yanı, her yeri gezdi, dolaştı. Uğrak uğrak ardından giderek oğlundan bir iz aradı. Gece karanlığı basıp göz gözü görmez olunca şaşkınlık içinde ah edip gezen koca adamın gözüne bir yalaz göründü. Yalaz ...
Fuzulî, Aziz Nesin, 1984
