KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «CIRLAK CIRLAK»
Poznaj użycie słowa
cırlak cırlak w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
cırlak cırlak oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Esir şehrin mahpusu - Sayfa 253
Masanın çekmecelerini araştınr- ken cırlak cırlak konuşuyordu: — Beyefendimiz... Duymamla aklım başımdan gitti. Nerde bu cenabet? Ulan kaç kere "karıştırmayın şunları", dedim. Hani cigara paketi? Duymamla yüreğime iniyordu az kalsın ...
2
Ve Durgun Akardı Don - 4
Batakkuytularda kurbağalar cırlak cırlak bağırışıyor, sığınağaçok yakın bir yerde,baştan aşağı çiçek açmışbir isfendan kümesinin ardında, kuşunbiri çatlak sesiyle ötüp duruyordu. Aksinya isfendanların yanından geçti. Çalılık taa tepesinden ...
3
Öyküleriyle İstanbul Anıtları-1
“Karadenizlilerde kemanelerle zıplaya zıplaya oyun; Ak Araplar da gaygaylı gaygaylı maval, Şark Vilayetlilerde cırlak cırlak zurnayla omuz omuza tepiniş.” Musahipzade Celal'in anlatımındaysa şiirsellik ağır basar: “Büyük çınarın altına ...
4
İsyan - 1. cilt - Sayfa 378
Bir tek birbirini dürten yağlı güreşçi yoktu, bir tek birbirini yağlayan tellak görmedim, bir tek olmayan memelerini açan bir sab-star yoktu, bir tek cırlak cırlak bağıran olmadı, demek ki bayağı olanları almamışlar, yabancı televizyonlardan ...
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 223
ağustosbö- ceği. cırdaval a. uzun ve ucu demirli cirit değneği. cırıldamak (nsz) cır cır diye ses çıkarmak. cırıltı a. ar ar diye çıkan ses. cırlak s. (ses için) kulağa hoş gelmeyen, tiz. 0 cırlak cırlak çok tiz ve ince bir sesle, hoşa gitmeyen sesler ...
6
XIII, [i.e. On üçüncü] asirdan günümüze kadar kitaplardan ...
Ba'zı müfredatta bülbül ile müfesser- dir ve çırgıt ile gece çekirgesi de reside-i nazar olmuştur. (Bürh. XVIII-XIX. 386) Cırlak çıplak : Çırıl çıplak. Gelürüz âleme üryan bir alay oğlan uşak Yine andan göçeriz bir sürü cırlak çıplak (Ali. XVI.
7
Ansiklopedik tarih taraması - 1. cilt - Sayfa 86
... borular cırlak cırlak ölmektedir. Halifenin yüksek rütbelileri elçiye şatafatla süslenmiş develer üstünde karşı çıkmışlardır. Vezir İbn Rebi ise bir Hipt fili üstünde yeşil ipekten bir sayvan altında azametle oturmaktadır. Şeref alayının ardından ...
8
Mütarekede İzmir: önceleri ve sonraları - Sayfa 140
İTTİHATÇl yavrusu diye bize çatanlar çoğalmıştı. Korunmamız için Sıtkı beyden yararlanıyordum. Nezarette ziyaretina sık giderdim. Bir defasında, tenbihli odacısı beni bekleme odasına aldı. Nazırın odasından cırlak cırlak bir ses geliyordu.
9
Kopuk takımı: roman - Sayfa 162
Hayk, Amerikalı'nın omuzundan kavradığı gibi ayaklandırdı. — Kalk bakalım! İçki başına! Az sarhoştular, sallana sallana gittiler. Durmuş bekleyen cazın sesi yeniden cırlak cırlak başladı. Şarkıcı oğlan yine bir tango söylüyordu: «İhtiyacım var ...
10
Cumhuriyet döneminde Türk mizahı: "düzyazı." - Sayfa 195
k cırlak ötmeğe başlar: — «Şimdi bu cümleyi türkçeye tercüme edelim: Bulvardayız. Önümüzde, arkamızda binlerce erkek, binlerce kadın; kibar ve zarif müsyö- ler, şık ve tuvaletli madamlar... İlâh... O anda, salondaki çeneler ...
