KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «ESASLANMAK»
Poznaj użycie słowa
esaslanmak w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
esaslanmak oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
"Bakü'ye gidiyorum ay balam": Nâzım Hikmet'in ... - Sayfa 289
Azeri şairleri hem Fuzuli, hem de âşık şiiri geleneklerine esaslanır. Bununla ilgili bir sözüm var: geleneklere esaslanmak başka, taklit etmek başka. Benim fikrince, bugün ne Fuzuli'yi, ne de âşık şiirini taklit edebiliriz. Kısaca, taklit olan yerde ...
2
Hoşgörü toplumunda Ermeniler: Osmanlı toplumunda birlikte ...
Böyle ki, Arsen sözünün etimoloji tahlilini verirken bu sözü iki hisseye ayırıp bu barede ileri sürülen fikirlere, ilmî müddealara esaslanmak lazımdır. Her şeyden evvel kaydetmek lazımdır ki, Türk dillerinde ar\ er\ ır\ ur\ ür komponenti ile yaranmış ...
3
Diccionario español-turco - Sayfa 155
4. de cualquier manera. esasi [esa:'sI] a. básico, esencial, fundamental. esaslanmak [esaslanmak] i. establecerse. esasll [esas'lï] a. 1. fundamental, básico. 2. esencial, principal. esassll [esas's'i'z] a. 1. sin fundamento. 2. falso. esatir [esa:'tIl] S.
Carmen Uriarte, Sonsoles Taltavull Cañete, Bilge Cerah Sunal, 2011
4
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 103
... -ti esma erek eriyik esas esmek erekbilim erk, -ki esasen esmer erekçilik erkân esasi esmeramber ereklik erke esaslanmak esmerleşmek eren erkeç esatir esna Erendiz erkeçsakalı. -nı esef esnaf evliya evsaf eylemli ezberlemek evliyaotu, ...
5
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 102
... esame esameli entelekya enteresan enterne entimem erek erekbilim erekçilik ereklik eritmek eriyik erk, -ki erkân esami esans esaret, -ti esas entipüften erem erke esasen entrika eren erkeç esasi enüstünlük Erendiz erkek esaslanmak enva, ...
6
Dilde birlik: makaleler - Sayfa 84
... Edebi- yatşinaslık Terminleri Lügati, Taşkent, 1970, 3. sahife: Bediî, terakkiyat, uzvî, muayyen, târihi-ictimâi sebepler, edebi hâdise, ilmî-medenî alâkalar, müşterek, mürekkep, mahsul, tekâmül, husûsen, esaslanmak, hayat, âli, tecrübe, tarz, ...
Ahmet Bican Ercilâsun, 1984
7
Dictionar Tatar Crimean - Roman, Kirim Tatarsa - Kazaksa ... - Sayfa 113
(fig.) a confirma; a adeveri. esaslandîruw s. coroborare; fúndame ntare . esaslangan adj. 1. confirmât; adeverit. 2. bazat; fundamentat. esaslanma s. adeverire; argument; argumentare; confirmare, esaslanmak v.i. 1. a se baza; a se fundamenta.
8
Dicţionar român - tătar crimean, Sózlík kazakşa - kîrîm ... - Sayfa 30
«a aduce drept argument sebep kóstermek; sebep yakîstîrmak. argumenta v.t. tayanmak; gúwenmek; esaslanmak; temellesmek; belgelemek; kanítlamak; izhar etmek; delil ketírmek. argumentare s.f. tayanuw; gúwenúw; esaslanma; temellesme ...
9
Türkiye-Suriye ilişkileri (1918-1940) - Sayfa 86
İnkılabımız esaslanmış olur. Yukarıda yazdığım son cümle hasebiyledir ki, Suriye ve Irak zabıtanının uğradığı müşkilattan ve çektikleri meşakkatten müteessir değil, millet ve İslamiyet namına mahzun oluyorum. Suriye'de de her ferdin ecnebi ...
10
Tekel enstitüleri raporlari - 3-5. ciltler - Sayfa 232
Yapıncak dömisek şarabımız idaremizin senelerdenberi esaslanmiş Standard dömisek şarabıdır. Eskimekle büyük bir kiymet kazanmamakla beraber tazeliğini uzun zaman muhafaza eder. Daima bu cazip altın sarısı ranği, hoş bukesi vardır.
Istanbul (Turkey) Inhisarlar Tütün Institüsü, Turkey. Tekel Genel Müdürlüǧü, 1943
