KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «FIŞILDAMA»
Poznaj użycie słowa
fışıldama w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
fışıldama oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 55
... kımıldama harıldama parıldama şarıldama cırıldama hırıldama mı nldama pırıldama şırıldama vırıldama zırıldama fısıldama ışıldama fışıldama hışıldama mışıldama çatı ldama cıvıldama cızıldama vızıldama cumbuldama uğuldama horuldama ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
2
Islam Dininin Temel Kaynaklari - Sayfa 8
n ıı ıı 'işaret etme', 'imada bulunma', 'fısıldama', vb. Mekke'nin erken dönemlerini gösteren temsili bir resim Okuduğununuz âyette Müşrikler'in koyduğu dini-hukuki kuralların hayata yansıtılmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceği üzerinde ...
Ahmet Nedim Serinsu, 1999
3
Ma’rifetullah ve Tasavvuf - Risale-i Nur'da Küllî Kaideler-6:
İnsan kalbinde meleğin ilham merkeziyle şeytanın lümmei şeytaniye denilen fısıldama, vesvese verme merkeziyan yana bulunur. Bubakımdan, bilhassa kalbe gelen düşüncelerin veya kalbe doğuşların melekî mi yoksa şeytanî mi, Cenabı ...
4
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
3 aside from except for ... den baska, haricinde, baric, den gayri aside /a'said/ noun [C| something which you say quietly so that not everyone can hear it, often something funny fisildasma, fisildama, fisiltiyla soyle- nen sey -ask /a:sk/ verb 1 ...
Cambridge University Press, 2009
5
Deniz gubetçileri - Sayfa 30
Denizde bir çırpıntı, bir fışıldama oldu. Kıyamet kopuyordu yüzde. Hız parçalarıydı lambukolar, denizlerde geniş anaforlar burgaçlayıp, denizleri fırıl fırıl döndürüyorlardı. Bir tanesi takımıyla su dışına sıçrayarak, koca bir şamar şaklayışıyle ...
Halikarnas Balıkçısı, Şadan Gökovalı, 1982
6
Erzurum'dan ölümüne kadar Atatürk'le beraber - 2. cilt - Sayfa 504
Gizlice fısıldama kabilinden : "Pa- şa'nın selâmı var, Hâkimiyeti Milliye'yi çıkaracağız, bize Vilâyet matbaasından ödünç olarak kâğıt vermenizi ve tab için lâzım gelen hurufat vesaireyi ihzar edinceye kadar Matbaai Vilâyetten yardım edilmesini ...
7
Hürriyete doǧru - Sayfa 95
En ağır baskıların bile altından tepen bu türlü dırıltılar ve dedikoduları önlemenin çaresi, ortalığı susturmak olamıyor, demektir. Esasen umumî hayat çizgilerini bildiğimiz Osmanlı cemiyetinin rahat konuşamamaktan gelen «fısıldama» alışkanlığı ...
8
100 [i.e. Yüz] soruda Türkiyeʹde roman ve toplumsal değişme
«İstanbul, zengin olunca yaşamın çok daha başka bir anlam, tasarlanması güç bir güzellik ve ayrıcalık kazandığını nice muzaffer ihtilâlciden sonra kendisine de çarçabuk fısıldamıştı.» (s. 88) Gerçekte Nahid Sırrı, Şefik Bey'de, bu «fısıldama»yı ...
9
Üç Karagöz oyunu - Sayfa 84
KOCAKARI — Fisildama, açik söyle! KARAGÖZ — Nerden geliyorsun? KOCAKARI — Kulaklarim biraz agir isitiyor da... KARAGÖZ — Futbol maçindan mi geliyorsun? KOCAKARI — A Karagöz'üm, benim artik fitbilhk mit- bilhk halim mi kalmis!
10
Dinî tasavvufî Türk edebiyatı - Sayfa 45
... Ayin, Gülşenîlerde Tapuğ, Bektaşîlerde ve Melâmîlerde Nefes, Halvetîlerde Durak, Mevlevî ve Bektaşî dergahlarından başka tekkelerde umum tarafından okunanlar ise cumhur adını ahr. 2. Münâcaat: Lûgat manasıyla, fısıldama, kulağa ...
