KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «FULTAYM»
Poznaj użycie słowa
fultaym w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
fultaym oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
FULTAYM İSTİYORUM! «Ne istiyor bu gençler? Profesörlerin üniversite dışında çalışmalarını istemiyorlar mı? Yani fultaym! Bende onlardan yanayım, fultaym istiyorum ben de!» İkinci kata bakan Doktor İbrahim: «Onlar isterlerse sana ne!» dedi ...
2
Matbuat basın derkeen-- medya - 2. cilt - Sayfa 103
Tekrar Gazeteciler Cemlyeti'ndeki "fultaym" çalışma devrem böylece başlamış oluyordu ! Ve aslında Cemiyet'te işler daha da yoğunlaşmış ve hızlanmıştı. Önce bir "Basın Kanunu taslağı" hazırlıyorduk. Demokrat Parti iktidarının muhalefette ...
32 “Böylece görüyoruz ki, Mr. Baynes'in hesaplarına göre, Birleşik Krallıktaki pamuk ipliği iğlerinin toplam sayısı 28.800.000 olup, bunların her zaman fultaym çalıştığı kabul edilirse, yıllık pamuk tüketiminin 1.432.080.000 libre olması gerekir.
4
Language and Identity in the Middle East and North Africa - Sayfa 130
... I interviewed used English loanwords assimilated to the sound system of Turkish, as, for example, partaym 'part-time'; fultaym 'full-time'; bed-siter 'bedsitter'; market 'market'; kamkorder 'camcorder'; ansafon 'answerphone'; pensin 'pension'.
... ağaçkesmek lazım, onuniznini almak için gene Ankaralara taşınmışız. Karşında bir sürü miskin adam,herbiri topubaşka birkapıya atıyor.Bizde bir avukat, bir mali müşavir, bir iş takipçisi, neredeyse fultaym,kapı kapı dolaşıyor aylar boyu.
6
Gelişen ve özleşen dilimiz - Sayfa 64
... enteresan, enternasyonal, envanter, erozyon, espri, etajer, etiket, etüt, faktör, fantezi, fason, favori, fenomen, fermuar, figüran, fizikman, fobi, fon, fonksiyon, forma, formalite, formasyon, formül, fors, fotoğraf, fotokopi, fultaym, fuar, garaj, garanti, ...
7
Terim sorunları ve terim yapma yolları - Sayfa 153
... kantin, kritik, kriz, lisans, miyop, moral, nötr, normal, pansiyon, otomatik, büfe, eleman, resepsiyon, pasaj, limit, sentez, şans, tiraj, ruj, prensip, objektif, pasif, ekonomi, dram, fultaym, rekolte, empoze, performans, sosyal, sosyete, teyp, sendika, ...
8
Dil konuları dizisi: - Sayfa 70
... entellektüel, enteresan, enternasyonal, envanter, erozyon, espri, etajer, etiket, etüt, faktör, fantezi, fason, favori, fenomen, fermuar, figüran, fizikman, fobi, fon, fonksiyon, forma, formalite, formasyon, formül, fors, fotoğraf, fotokopi, fultaym, fuar ...
Türk Dil Kurumu, Ömer Asım Aksoy, 1975
9
Türkçede yeni gelişmeler - Sayfa 44
... eşkıya şehir eşkıyası kahve (hane) çete, eşkıya teminat paçavra ülküler rezalet evsaf, nitelik özellik, bulıca karma sabit pua ülkü şehir gerillası karakteristik folklor- fiks fultaym gerilla general grev gazino hostes hangar gang garanti grip galeri ...
10
The Özal: bir davanın öyküsü - Sayfa 32
64 yılında, ben o zaman ODTU'de fultaym hocayım. Saddettin Bilgiç bizim adayımızdı. Demirel son ana kadar çıkmadı. "Ben bir daha girmiyorum" dedi. Hatta inşaat işlerine girdi, bir firma kurdu. Morrison firmasının temsilciliğini aldı.
Mehmet Ali Birand, Soner Yalçın, 2001
