KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «GIY GIY»
Poznaj użycie słowa
gıy gıy w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
gıy gıy oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Az gittik, uz gittik - Sayfa 279
Derken kemancı Çingene başlamış kemanı ile: «Gıdı gıy gıy gıy gıdı gıy gıy...» «Haydi Baba, sen de şahitsin öyleyse.» demişler Çingeneye, dördü yola düzülmüşler. Gelirler bunlar, kuşluk zamanı Kadının huzuruna çıkacaklar. Odacıya derler: ...
Pertev Nailî Boratav, 1969
Varsa yoksa o gıy gıy...” “Hop hop Tuna, ağır ol bakalım. Kemanıma öyle gıy gıy filan dersen bozuşuruz, haberin olsun.” “Aman sen de... Şakadan anlamaz mısın kızım sen? Biliyoruz kemanın çok kıymetli, ama birazdabize vakitayırsan fena mı ...
3
Tehlikeli Diyardan Öyküler - Sayfa 112
... Ama burada bayılıp kaldı sahipleri, ve güneş yükselecek yakında!" Böylece kedi çaldı kemanını, gıy gıy da gıy gıy, ölüyü bile uyandıracak bir ezgi: Ciyak ciyak, ileri geri, hızlandırdı tempoyu, Hancı Ay'daki Adamı sarsıp 112 J. R. R. Tolkien.
John Ronald Reuel Tolkien, 2008
4
Köşe bucak İstanbul - Sayfa 180
Ondan sonra bütün çocuklar hep birden şu makamı tuttururlar: - öyle ise gıy gıy gıy gıy! Ve böylece gıy gıy gıy diyerek iki ucu birleşir, bütün çocuklar bir top halini alır. Sonra dağılıp tekrar aynı tekerlemeyi tekrarlarlar ve bu suretle sütü içen ...
Osman Cemal Kaygılı, Tahsin Yıldırım, 2003
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 430
(bir kimseyi) kötülemek, çekiştirmek, yermek. gıy gıy ik. be. keman ve benzeri yaylı çalgıların çıkardığı sesi anlatır, ör. keman, onun elinde gıy gvy edip duruyordu. 0 gıy gıy etmek (keman vb. ) gıy gıy biçiminde, akortsuz, hoşa gitmeyen sesler ...
6
İlkokullar için Çeşitli Etkinlikler: - Sayfa 83
Ağ. Bö. - Cırcır diye öterim Ah ne mutlu ne şenim Gıy gıy keman çalarım, Hayallere dalarım. (Seyircilere döner) Ağustos böceği, karıncanın kapısında Efendim, şu karıncaya bakın, ne zavallı İLKOKULLAR İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER | 83.
7
Doktor Çehov'dan Öyküler:
Yaşlı adamiçini çekerekbir süresustu. “Belkibencilce birdüşünceama içtenlikle söylüyorum: Tanya'nın evlenmesini istemiyorum. Korkuyorum çünkü. Zıpırın biri epey zamandır elinde kemanıyla bize gelipiki gıy gıy ettikten sonra çekip gidiyor.
Atmosferinde hala eski zamanların rahatlığından, tadırgah, nezahet ve keyfinden bir eser gizleyen binaya daha girerken kulağımıza müzik değdi: dımbır dımbır... gıy gıy... düm tek. Meşk odasıymış kabul edildiğimiz yer. Emin Ongan kucağında ...
9
Rıza Bey aile-evi - Sayfa 12
"Keman da ha.. yok canım?" "Namussuzum ki. Gıy gıy gıy... Bir gece kapısım vurdum. Yapma ya'u dedim; kes şu gıy gıy'ım. Millet uyanacak be... Kesti, kesmesine ama bana da küstü o günden sonra. Akşamları odasında içerdik, Îçmez olduk.
10
Leyleğin ömrü - Sayfa 26
Ama saz heyetiyle falan değil; tek başına bir keman sesi... ve biraz da acemice çalınıyor... Kapıdan girdim, halkın arasından ilerleyip kulise doğru gidiyorum. Baktım sahnede bizim Aziz Basmacı!... Elinde bir keman «gıy, gıy, gıy» bir şeyler çalıp ...
