KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «GÖĞÇEK»
Poznaj użycie słowa
göğçek w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
göğçek oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Tuhfe-i Murâdı̂: inceleme, metin, dizin - Sayfa 370
+(g)inde 115b-1l. 115b- 12. g.+(g)indegi 11 5b- 13. 116a- 2. 116a-10. 116a-1l. g.+(g)inden 114b-4. gök 1. gök g. rengi 29b-2. 33b-8/9. 83a-5. 90a-8/9. g.+(g)e 29b-7. 2. gök rengi g. yâküt 34b-6/7. gögcek güzel. şirin. latif bk. gökçek g. 81b-10.
Şirvanî Mahmud, Mustafa Argunşah, 1999
2
Dil yazıları - Sayfa 264
Gögcek/Fikrüme câşıkam ki ne gögcek hayâlı var ADH 95a/ 14 Sevdücegüm < sevdügcegüm < sevdükcegüm? Günâh-ısa ki sini sevdücegüm Ölem terk itmeyem ben bu günâhı ADBM 192b/1. -1 135. Eski Türkçeden beri örnekleri sayılı olan ...
Mehmet Akalın, Recep Toparlı, 2001
3
Köy tiyatrosu - Sayfa 71
Kızım ! Kızım! Hey... Kızım! (Kız dışarıdan gelir. İsmail muhtara-) Muhtar, görirsen kızımı. Eğer izniniz olursa oynasın. Ataman — Oynasın. Kız — . (Babasına) Baba burası neresidir? ismail — Kızım burası Gülistandır. Kız — Burası hep göğçek.
4
Uluslararasi Türk Dili Kongresi, 1988 - Sayfa 298
Kurumu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yük, Türk Dil. Ihtl _lhdl '- Ihdl '- Ikdl : anahdar (Ege), anehder ~ anehterli (Caferoğlu, 1948), muhdar (Caferoğlu. 1951), muhdar (Caferoğlu, 1948), möhdaç (Nev.), nıöhdas (Erz.) öhdekar "müteahhit" ...
Kurumu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yük, Türk Dil, 1996
5
Beşinci Lefke Edebiyat Buluşması: - Sayfa 245
Nazirenin bir yerinde söyle Ber mä fiisün bixänd gögçek yä qaçlarun (Bizi büyüledi güzel yay biçimli kaskann) Bu misradaki gögçek Azericede göyçek seklinde var. Ayni kökten gelen gögce > gövce (gökçe) bugünkü Farsçada gowce ol- mus ...
Günay Karaağaç, Lefke Avrupa Üniversitesi, 2004
6
Ermeni kaynaklarından tarihe katkılar - 2. cilt - Sayfa 23
bir şehirdir, lâal veya lâ'l ise orada bulunan kıymetli bir süs taşıdır - dürr: inci - cevahir: cevherler (burada her iki kelime de mecazi manada kullanılmıştır) - gögçek: güzel - aceb: acayip - hüsrevanî: bir çeşit şarap (burada şarap küpü anlamında ...
Kevork Pamukciyan, Osman Köker, 2002
7
Türk folklor araştırmaları - 7. cilt - Sayfa 2879
Ağ (ak) çuğa (çuha) Çağamın yanı yuğa, Dün gece neredeydin Az kaldı canım çiğa„ □Değirmen üstü çiçek, Orağ getir gel biçek, Sen kenkiı koy ben birçek Göreğ hangimiz göğçek. Bir taş attım çeyile, ÇeyMfn çiçeğine, ipek olup sarılanı ...
8
Tam ve tekmil Yunus Emre divani: Yeni ilâvelerle - Sayfa 323
(285) Çün aybın yok göğçek isen yüzündeki nikab nedir (286) Maksûda ermek dilersen yalvar kul Allah'a yalvar (287) Bu halk içinde bize bil ki güler var (288) Hasretinden ol perinin gözyaşı pınar olur (289) Çürüyüp toprak altında har âb ...
Yunus Emre, Naci Kasım, 1967
... delikanlılar Gıybet: Arkasından söylemek, çekiştirmek Gide gide: Yavaş yavaş, sonunda Göbelek: Mantar Göğçek: Güzel Göğnek: Gömlek Gökercinlik: Güvercinlik Gölek: Küçük su birikintisi Gönenmek: Mes'ud olmak, rahata kavuşmak, gün ...
Karacaoğlan, Müjgân Cunbur, 1973
10
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 149
... gül : azzan < — , çönur ~ gergendi (yaban -), kokaç (kurutulmuş -), tokuk (henüz açılmış -). güldürücü : cikciki, kaşka, tomaz. güle güle kullanmak : gönenmek. gülen : güleğen ~ naşal ~ sırıdak (çok -), sırtlak (yersiz -). güler yüzlü : göğçek, ...
