Znaczenie słowa "göz ucuyla süzmek" w słowniku

WYMOWA SŁOWA GÖZ UCUYLA SÜZMEK

göz ucuyla süzmek

CO OZNACZA SŁOWO GÖZ UCUYLA SÜZMEK

Definicja słowa göz ucuyla süzmek w słowniku

patrzeć, widzieć, wiedzieć lub dbać.

göz ucuyla süzmek Iyice tanımak, bilmek veya dikkat çekmek amacıyla hafif kısık gözle incelemek, bakmak.

TŁUMACZENIE SŁOWA GÖZ UCUYLA SÜZMEK

Poznaj tłumaczenie słowa göz ucuyla süzmek na 25 języków dzięki naszemu tłumaczowi wielojęzycznemu.

Tłumaczenie słowa göz ucuyla süzmek na inne języki w tej sekcji zostało uzyskane za pomocą automatycznego tłumaczenia statystycznego, gdzie podstawową jednostką tłumaczeniową jest słowo «göz ucuyla süzmek».

• Tłumacz turecki - chiński: 斜眼过滤器
• Tłumacz turecki - hiszpański: reojo filtro
• Tłumacz turecki - angielski: askance filter
• Tłumacz turecki - hindi: फिल्टर कनखियों
• Tłumacz turecki - arabski: بارتياب مرشح
• Tłumacz turecki - rosyjski: косо фильтра
• Tłumacz turecki - portugalski: soslaio filtro
• Tłumacz turecki - bengalski: বক্রভাবে ফিল্টার করতে
• Tłumacz turecki - francuski: méfiance filtre
• Tłumacz turecki - malajski: Untuk menapis dgn curiga
• Tłumacz turecki - niemiecki: scheel Filter
• Tłumacz turecki - japoński: フィルタ横目
• Tłumacz turecki - koreański: 필터 비스듬히
• Tłumacz turecki - jawajski: Nyaring askance
• Tłumacz turecki - wietnamski: askance lọc
• Tłumacz turecki - tamilski: சாய்வாக வடிகட்ட
• Tłumacz turecki - marathi: एखाद्या गोष्टीकडे किंवा माणसाकडे संशयाने पाहणे फिल्टर करण्यासाठी
• turecki: göz ucuyla süzmek
• Tłumacz turecki - włoski: di traverso il filtro
• Tłumacz turecki - polski: ukosa filtrem
• Tłumacz turecki - ukraiński: косо фільтра
• Tłumacz turecki - rumuński: chiorâș filtru
• Tłumacz turecki - grecki: λοξώς φίλτρο
• Tłumacz turecki - afrikaans: skeef filter
• Tłumacz turecki - szwedzki: snett filtrering
• Tłumacz turecki - norweski: skjeve filter

KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «GÖZ UCUYLA SÜZMEK»

Poznaj użycie słowa göz ucuyla süzmek w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem göz ucuyla süzmek oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.

Rumeli'ye Veda:

Parlak siyah çizmelerini giyerken göz ucuyla AhmetBey'i süzmeyi ihmaletmez. Yabancı otuz yaşlarında, uzun boylu, pehlivan yapılı,geniş omuzlu, başındakikara kuzu kalpağı ile heybetli görünen bir adam. Buz gibi havanın etkisi ile üşüyen ...

Gökhan Gökçe, 2014

Argo kitabı - Sayfa 229

Cizi yapmak: Ucu sivri biçakla hafifçe kendini yaralamak. "Kafam bozuldu, kendime iki cizi yaptim". Çapraz bakmak: Kötü nazarla bakmak ya da göz ucuyla süzmek, yan bakmak. "Namus ehline çapraz bakanin günesi kararsin" . Çarpik kelam ...

Mehmet Arslan, ‎Mikhail Mikhaĭlov, 2004

Belki Defne - Sayfa 173

Defne'yi gözucuyla süzerek. Defne onu duymazhktan geldi; ondan yana bakmadan çay fin- cani, seker çikardi, fincana çay bosaltti. Aralannda kopmaya ha- zir bekleyen kavganin, Meto'nun bu imah sözleri üzerine söyle bir palazlanip ...

Nihal Yeğinobalı, 2005

Lilith ve Kızıl: İskender'e Giden Yol - Sayfa 155

Göz ucuyla kralı süzer. Odanın bir köşesine yönelttiği gözleri ve devamlı bir hesap içindeki duruşu ile bu adam kendisi ile ilgilenmiyor görünür. Hizmetçi istemsiz olarak kendi gözlerini kralın gözlerini yönelttiği yere doğru çevirir merakla.

A.Burak Sunar, 2013

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 377

(Ş.) (ÖÂA.) Gözlerı yollarda (gözü yolda) kalmak. (ÖÂA.) Gözle yemek. (ÖÂA.) Göz nuru dökmek. (ÖÂA.) Göz önünde tutmak (bulundurmak). (ÖÂA.) Göz önüne getirmek. (ÖÂA.) Göz süzmek. (ÖÂA.) Göz ucuyla (gözünün kuyruğuyle) bakmak.

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Pir Sultan Abdal - Sayfa 31

Göz uçlarından sızan ve yanaklarına doğru süzülen yaşları, Hüseyin görmezlikten geliyordu. Haydar'a bakarken kendi ... dahp giden Haydar'ı göz ucuyla süzerken, geçmiş yılları ne de kolay bir bir anımsamıştı. Haydar, omuzları çökük ...

Orhan Ural, 1982

Özal hikâyesi - Sayfa 143

Herkesi, koyu gözlüklerinin altından göz ucuyla süzmesi ilginçti. Kısa ve ince Davidof marka puroları zincirleme içti söyleşi boyunca. Basından yakındı.** * Önce Emniyet Genel Müdürü, sonra Ankara Valisi. ** Yalnız Cumhuriyet için, «Bir tek ...

Hasan Cemal, 1989

Zaman denen oyuncak: mozaik : şiirler - Sayfa 101

... döne döne kıvıracak sert bir çınarın gövdesinde, ben kendimi ele vermeden bakacağım, şöyle göz ucuyla, süzerek, böyle zamanda öyle tek aleve bağlı kalmak istemem doğrusu, pan gibi sıçrayıp uzaklaşırım o alevin görüp duyamayacağı bir ...

Tarık Günersel, 1999

Şehrin aynaları - Sayfa 139

Kapının her açılışında meleklerle şeytanlar, azizlerle sapkmlar iki ayrı yöne savrulur; ziyaretçi içeri girip de, kapı tekrar ağır ağır kapandığında, gene eskisi gibi yan yana gelip birbirlerini göz ucuyla süzmeye devam ederlerdi. Kut-sal-ev'e kendi ...

Elif Şafak, 2000

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 170

Göz önüne getirmek: Tasarlamak, zihinde canlandırmak. Düşünerek biçim vermek. Göz süzmek: Göz kapaklarını birbirine yaklaştırarak anlamlı, baygın ve nazlı nazlı bakmak. Göz ucuyla bakmak: Bak. Göz kuyruğuyla bakmak. Gözü aç: Aç ...

Asım Bezirci, 1990