CO OZNACZA SŁOWO KUSKUNSUZ
Kliknij, aby
zobaczyć pierwotną definicję słowa «kuskunsuz» w słowniku.
Kliknij aby
zobaczyć automatyczne tłumaczenie definicji
Definicja słowa kuskunsuz w słowniku
Nieocenzurowane Nieocenzurowane. Nieszczęśliwy, derby. kuskunsuz Kuskunu olmayan. / Perişan, derbeder.
Kliknij, aby
zobaczyć pierwotną definicję słowa «kuskunsuz» w słowniku.
Kliknij aby
zobaczyć automatyczne tłumaczenie definicji
KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «KUSKUNSUZ»
Poznaj użycie słowa
kuskunsuz w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
kuskunsuz oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Türkiye Türkçesinde niteleme sıfatları: örnekli niteleme ... - Sayfa 298
Zıyanın bana dokunuyor M.Ş. Esendal kuskunlu kuskunsuz Kuskunsuz atlar... Ö. Seyfettin kuskunu düşük kusturucu Kusturucu ilaç kusurlu Kusurlu hayvan alma; Kusurlu hesap kusursuz Kusursuz güzel; Kusursuz bir yazı; Kusursuz dost ...
2
Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 166
edilgin eşcinsel erkek kuskunsuz s. • derbeder, perişan kuskunu koparmak • kaçmak, savuşmak kusmak • 1. konuşmak, söylemek 2. çirkin şeyler söylemek kusur ar. • çükün ucunda bulunan sünnet derisi, sünnetle alınan parça kuş a. • 1. aptal ...
3
Tanzimatın iki ucu: Münif Paşa ve Ali Suavi : ... - Sayfa 197
Suavi ve arkadaşlarının Paris'e kaçışları üzerine Ayaşlı Hayri'nin düşürdüğü tarih: Kuskunsuz bir vükelâya diyerek bazı sefih Savuşup Paris'e birbirine oldu dünbâl Yaptı tarih bir eksikle firarîler için Be raeded kaçtı Su'avi vü Ziya Bey'le Kemâl ...
Şaltak, zenginlerin giydiği gösterişli şalvardır. Kaltak ise zenginlerin kullandığı kuskunsuz bir eyer çeşididir. Altemur Kılıç, Yeni Çağ gazetesindeki köşesinden 10.08.2008 tarihli "Soyağacım ve Sadrazam Dedem" başlıklı yazısında, Ahmet İzzet ...
5
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 216
у o k s u i -aç -batkin -cerrar -çiplak -dilenci -don- suz -düskün -fakir -fukara -goygoycu -iskatçi -kil- 'kuyr'uk -kuskunsuz -mahrum -meteliksiz -muhtaç -müflis -müfta'kir -parasiz -pulsuz -sefil -yoksun -yoksuz -zügürt. d : -aç biilâc -basi darda ...
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
... ayak , Kadir: Güçlü Kakımak: Öfkelenmek Kalan: Simden sonra, artık Kallemiş: Güzel bir koku Kaltak: Kuskunsuz eğer Kamalak: Çam cinsinden bir ağaç Kamu: Hep, bütün Kande: Nerede Kanlı: Katil Kanya: Hacıyağı v. b. şeyler konan billûr ...
Karacaoğlan, Müjgân Cunbur, 1973
7
Püyük halk ṣâiri Bayburt'lu Hicrânî - Sayfa 63
Merkebin sırtında kendirden palan. Seni yürütür mü kuskunsuz palan Başına patlıyacak kurduğun plân Karşında çok barut parıltısı var. Bütün devletlere sen misin hedef Başında döğülür dümbelekle, def Elinde saz taşı, yakanda sedef Hazırlan ...
Hicrânî Taṣtan, İlhan Yardımcı, 1968
8
Kızılelma neresi - Sayfa 46
Beş hafta evveli bozgunun şehri dolduran yaralıları, kuskunsuz atlar, cç katırlar, kırık arabalar, topallıyan askerler, kalkansız süvariler, tolgasız yeniçeriler, mızraksız sipahiler, yüksek, beyaz duvarlara, geçici bir gölge kâbusu hâlinde, mahzun ...
9
Türk folklor araştırmaları - 13. cilt - Sayfa 5937
Babamın giydiği kuskunsuz aba Gök boncuk düğmeli yelek nic'oldu. EFKARÎ KÜPE : Kulağına küpe olmak. PERÇEM : Tut kelin perçeminden. Taramış perçemin pek şirin olmuş Dolaşmış meyana yasemin olmuş Tab-ı mül'den ruy u âteşin ...
10
Yeni Türk lûgati - Sayfa 626
Kuskunsuz [s] Kuskunu olmayan ( at ). [c] PeriŞan. Kuskunudüşük [sJPerişan, idbarda olan. Kuskus [i] Ufak ve yuvarlak taneler halinde pilâvlık ve çerbalık hamur, bu | şekilde yapılmış makarna. Kusma [i ] Kay, gaseyan. Kusmak [f] Kay etmek, ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
