KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «NURSUZ PIRSIZ»
Poznaj użycie słowa
nursuz pirsiz w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
nursuz pirsiz oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Tasavvuf'tan deyimler ve atasözleri - Sayfa 260
Herhangi bir zevkı, bir görüşü «Gözüm -gönlüm nurlandı» diye anlatırız. Kötü suratlı, pis görünüşlü, huyu da kötü kişiye «Nursuz-pirsiz», «Yüzünden nûr-ı İlâhî silinmiş», yahut «Yüzünden nûr-ı İlâhî kasap süngeriyle silinmiş» diye anlatırız.
Abdülbâki Gölpınarlı, 1977
2
Sanat ve Folklor - Sayfa 164
Pîrsiz meslek, sanat olmaz, meğer ki o meslek kötü veya dinen hoş görülmüş olmasın.. Bu Pîrler peygamberlerden başlar, on müjdelenmiş eshaba tarikat erlerine, gaib erenlere varır. Halk arasında kötü kimselere "nursuz, pîrsiz" denmesi bir ...
3
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mecmusı - 10-11. ciltler - Sayfa 101
Buna mukabil bu söz, hâlâ esnaf tarafından «ben esnafım, hile bilmem, yalan söylemem», «ben esnafım, alnımın teriyle kazanıyorum», yahut «ben bildiğin esnaftan değilim» tarzında tefahür makamında kullanılır. ♢ «Nursuz, pirsiz adam» ...
İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1949
4
Atalar sözü: müntehabât-ı durûb-ı emsâl - Sayfa 187
Nursuz göz, hikmetsiz dil bâr değil. • Nursuz, pirsiz. O O bezme ayak basma ki âmâde değildir. O bir düşeş idi. O bir sağnak idi, geldi, geçti. O çamlar şimdi bardak oldu. O da bir iş görürse alnını karışlarım. O hacı bu hacı, kim olacak boyacı.
Ahmet Vefik Paşa, Recep Duymaz, 2005
5
Mesnevi - 4. cilt - Sayfa 119
Yokluk yolunun çocugu, pirlik etmeye girisirse ardina düsenler, devletsizlik gulyabanisine çatarlar! 1450. Gel de sana ayi göstereyim der ama o nursuz plrsiz, ayi hiç görmemistir ki! Ömründe ayin aksini suda bile görmemisken nasil olur da ...
Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), Velet İzbudak, Abdülbâki Gölpınarlı, 1957
6
Tarih meşheri: hatırat - 2. cilt - Sayfa 103
Cellâtlar, soğuk, nursuz pirsiz mahlûklar oldukları için cemiyet bu gibi insanları yanından uzaklaştırır, mezarda bile yan yana bulunmak istemez. İstanbul'da Eyüp- sultan'da, Karyağdı tekkesi civarında cellâtlara mahsus bir mezarlık bile vardır.
Ahmet Ragıp Akyavaş, 2002
7
Matbuat basın derkeen-- medya - 1. cilt - Sayfa 120
Ve daha da tuhafı, hiç karşılaşmadığım ve ancak hakkındaki kötü gazete yayınlarından, nursuz, pirsiz bir tip olarak tasarladığım Şefik Soyer, kapıda görünür görünmez, bana tam aksine, nurlu, pek medenî tavırlı ve sevimli mi sevimli gelmedi mi ...
8
Cumhuriyet döneminde Türk mizahı: "düzyazı." - Sayfa 94
ekiri, a a a daha tanımadıklarım, yedi mahalleden toplanma renk renk, boy boy nursuz, pirsiz kirli kediler... Hepsi orada hepsi... Aman hanım bu kızgınlık ne fena şey.. Suratları pislik, tırmık içinde.. (var avaziyle haykırarak) ...
9
Tünelden ilk c̣ikiṣ - Sayfa 62
Makbule Hanımın sincabi kedisi, imamın kuyruksuzu, muhasebecilerin Tekir'i, a a a daha tanımadıklarım yedi mahalleden toplanma renk renk, boy boy, nursuz pirsiz kirli kediler. Hepsi orada hepsi... Aman hanım bu kızgınlık ne fena şey.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1972
10
Argo kitabı - Sayfa 184
Nanay: Yok, boç. Nane molla: Tiryaki kiyafetli, beceriksiz, is e yaramaz, yavas, agir hareketli. Nane yemek: Fena söylemek, fenahk yapmak, begendirememek. Numara yapmak: Çantaj, gösteriç . Nursuz pirsiz: Ugursuz, meymenetsiz, kirli.
Mehmet Arslan, Mikhail Mikhaĭlov, 2004
