KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «YABANSILIK»
Poznaj użycie słowa
yabansılık w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
yabansılık oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
... taşlarla çevrili, kumlarla kesilmiş, yosunlarla donanmış, ardıç ağaçlarıyla süslenmiş birorman köşesi, bilmemnasıl bir yabansılık,bir incinmişlik, birürperticilikle sizisaran, tavşancılın çığlığının yükseldiğibirköşe olsun.İsterse sıcak,bitkisiz,taşlık, ...
2
SINIFTAN KAÇAN ÇOCUK: - Sayfa 89
yabansılık, doğal bir rastlantı ya da başına buyrukluktan başka bir şey olmayan bir tutku uyuşukluğu yahut tutkunun dizginlenip yumuşatılmasıdır. Bu tek kişi yalnızca bir despottur, özgür bir adam, bir insan değildir.” Klasik antik dünya başlığı ...
3
Sevgili Sevi ve başka öyküler - Sayfa 226
Ne yabansı!.. artık birlikte bulunmalarına olanak yok iken eksiksiz, istediği, özlediği gibi olmuştu. Yabansılık yaşamda mı idi, cnlar da mı; kesti re m i yordu. Birden o gün, o saatta o çocukla buluşamıyacağını, o çocuğa katlanamıyacağını hissetti.
4
Mesut Uçakan'la sinema söyleşileri - Sayfa 89
Daha sonra çekilen bu tür filmlerin hiçbirinde bu sıcak bakışı yakalayamadığımı itiraf etmeliyim: 12 EylüTü ve arka planda toplumu, devleti yargılayan bütün sol filmlerde hissedilir bir soğukluk, yabansılık var. Özellikle halka çok ters gelen, ...
Necip Tosun, Mesut Uçakan, 1992
5
Mahrem: görmeye ve görülmeye dair bir roman - Sayfa 128
Ama daha ilk adımda, yaklaştığını hissettirirdi yabansılık. Çektiğini itiyordu bu yüz; ittiğinin fazla uzaklaşmasına müsaade etmeden. La Belle Anabelle'in yüzü, geride bıraktığı nehrin suları gibi kıpır kıpır, akışkandı. Deli dolu aktıkça, ifadeden ...
Yaratmaya, hiç doymayan bir yabansılık ve iç yalnızlığa mahkum edilmiş olmanın acısı, sanat denen o şey, akraba kıldı bizi sanırım. Sevdiğim bir insanı, o insanın sınırsız zenginliğinden size taşan, sizi çoğaltıp yüreklendiren yaşama heyecanı ...
7
Hiçoğlunun serüvenleri: hikâyeler
... ADAMIN GÜNLÜĞÜ diye okuyabilirsiniz. Kulağınıza ulaşacak olursa için için çöreklenen günlüğüm. Dışardan hiç bir şey sızmıyordu içeriye. Ne bir gürültü, ne bir koku. Dışarısını görmüyor değildim. Ama şişenin camında bir yabansılık vardı.
8
Yaşar Kemal: bir geçiş dönemi romancısı - Sayfa 46
Sarkık, seyrek bıyıkları, kalın kara kaşları, güçlü çenesiyle bağdaşmıyor, yüzüne dengesiz, hoş bir yabansılık veriyordu" (C. I, s. 14). Romanda Mustafa Akyollu'nun önemli bir yeri olmasına rağmen yazar, hiçbir biçimde onun bireyselliğiyle ...
9
Pitrakli memleket: ṣiirler - Sayfa 13
B t R TAŞITTA MIYIZ Bir taşıtta mıyız kalabalık Yollara hiyeroglifler çizen Aramızda boşluklar yabansılık - Göz yordamiyle öyle Bir taşıtta mıyız Aklımız o sorularda hep Bir yere gider gibi O kitaplarda yazılmadık Kentler geçiyoruz ışıklı Dağbaşları ...
10
Korkunc̣ ve güzel - Sayfa 166
Dikişlerini artırmıştı. Gece yarılarına kadar iğne ucuna göz nuru dökerken hep «Şu günler bir geçse..» diye düşünüyordu. İki ay.. Can ile evlenebilmek için iki ay. Can'a inanıyordu. Gizlisi yoktu onun. Duygularında aşırılık vardı belki. Yabansılık.
