KSIĄŻKI POWIĄZANE ZE SŁOWEM «YELEKLEME»
Poznaj użycie słowa
yelekleme w następujących pozycjach bibliograficznych Książki powiązane ze słowem
yelekleme oraz krótkie ich fragmenty w celu przedstawienia kontekstu użycia w literaturze.
1
Diplomasi: diplomaside 40 yıl, 11 ay, 17 gün ..! : ... - Sayfa 184
Geceleri bile pijamamın altında yelekle yattım, yelekle kalktım. İstanbul'dan Berlin'e varışım Büyükelçi rahmetli Hüsrev Gerede'nin anlaşmazlığı ve özellikle hışmından korunabilmek için Budapeşte durağında uzun zaman alıkonludum.
2
Türk giyim, kuşam ve süslenme sözlüğü - Sayfa 243
Esnaf takımı, ayak takımı boyundan kimseler çoğu zamanlar ceket giymeyip mintan üstünde Yelekle dolaşırlar; yelekle dolaşma bir çeşit pırpırılık da sayılırdı (Bakınız: Parpırı kıyafet) Yakın geçmişe kadar şık ve kibar bir erkek yaz ve kış yelek ...
3
Türk okçuluğu - Sayfa 416
ok atışmak. ok yeleklemek:Oka yelek takmak; bozulan bir yeleği değiştirmek. yelek urmak. ok yonmak: Okluk çubuğa çeşitli rendeler ve törpüler ile ok biçimi vermek; okun kaba tesviyesini yapmak, ok yürütmek: Okunu gittikçe daha uzağa ...
4
Üçüncü Uluslararası Türk Kültürü Kongresi bildirileri: ...
İşkodra'da uzun bir yelekle giyilen bu şalvarlar Tiran'da kısa bir yelekle giyilmekte ve beline ikiye katlanmış, kare bir kuşak bağlanmaktadır. Aydın'da benzer kuşaklar fark edilmektedir. Konya Sille'de ise üçgen formunda hazırlanmış kuşaklar ...
Alev Kâhya-Birgül, Atatürk Kültür Merkezi (Ankara, Turkey). Başkanlık, 1999
5
PONS Kompaktwörterbuch Türkisch-Deutsch, Deutsch-Türkisch
... s Weste f; kur ̧sungeçirmez ~ kugelsichere Weste (fam: telek) Schwungfeder f (okta) Befiederungf yelekleme s Verbalsubstantiv zu yeleklemek yeleklemek vt befiedern; oku ~ den Pfeil befiedern yelelenme s Verbalsubstantiv zu yelelenmek ...
Osman Nazım Kıygı, Marieluise Schmitz, 2009
6
Binbir Gece Masalları (Gençler İçin Seçme Eserler-3):
Ardından kendisine ilaç hazırlamak, havan dövmek, ilaç paketlemek ve kendi gözetimi altında reçeteleri kaleme almak üzere Nimet'i giydirmeye karar vermiş. Onu da kendi eliyle, mavi ipekten bir gömlek ve kaşmirden bir yelekle donatmış.
Küçükgözleri parıl parıl parlıyordu. Kışolmasına karşınyağ lekeleriyle kirlenmiş, hafif,yazlık birceket vardısırtında. Ceketin altından pamuklu bir yelekle 'fantazi bir gömlek' görünüyordu. Odaya girerken iki büklüm eğilip kibarca selam verdi.
8
Fötr Şapka: 1912'nin Unutulmaz Hikayesi - Sayfa 13
Dükkâncı ise zayıf, orta boylu; üzerine kollarının inceliğini kapatamayacak kadar ince, koyu renk kareli çizgiler taşıyan bir gömlek giymiş ve gömleğin üzerini emanet gibi duran kumaş bir yelekle tamamlamış; altmışlı yaşlarında olduğu ...
9
KURTULUŞ: 2023 (TÜRK BİRLİĞİ)
İlk saldırgan kolsuz şişme bir yelekle dağılmış göğsünü sergileyerek yerde yatıyordu. O kadar mermi yemiş bir insandan çıkması beklenen kan da yok denecek kadar azdı. Onlar da merminin saplanmasından dolayı fışkıran kanın izleriydi.
Tuncay BAKAY, Özge BAKAY, 2015
10
Amerikan Sapığı - Sayfa 205
"Birden aklıma geldi." Omuz silkiyor. "Dinle." McDermott'ın fırsatçılığını son derece ucuz bularak Van Patten'a dönüyorum. "Baklava desenli bir yelekle baklava desenli çorap giymek çok altı çizilmiş duracaktır." "Oyle mi diyorsun?" diye soruyor.
