Significado de "ayı yavrusu ile oynuyor" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE AYI YAVRUSU ILE OYNUYOR EM TURCO

ayı yavrusu ile oynuyor

O QUE SIGNIFICA AYI YAVRUSU ILE OYNUYOR EM TURCO

definição de ayı yavrusu ile oynuyor no dicionário turco

A lua está brincando com o jovem Um dos maduros e o adulto é dito ser um pequeno, fazer uma piada na mão para uma criança ou culpá-la pelo teste.

ayı yavrusu ile oynuyor Iri ve yetişkin birinin ufak tefek birine, bir çocuğa el şakası yapması veya gücünü onda denemesi karşısında ayıplama yollu söylenir.

TRADUÇÃO DE AYI YAVRUSU ILE OYNUYOR

Conheça a tradução de ayı yavrusu ile oynuyor a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de ayı yavrusu ile oynuyor a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «ayı yavrusu ile oynuyor» em turco.

• Tradutor português - chinês: 承担与小狗玩
• Tradutor português - espanhol: soportar jugar con cachorros
• Tradutor português - inglês: bear playing with puppies
• Tradutor português - hindi: पिल्लों के साथ खेल रहा सहन
• Tradutor português - arabe: تحمل اللعب مع الجراء
• Tradutor português - russo: несут играть со щенками
• Tradutor português - português: urso brincando com filhotes
• Tradutor português - bengali: ভালুক ছানা খেলেন
• Tradutor português - francês: supporter de jouer avec les chiots
• Tradutor português - malaio: bear cub bermain dengan
• Tradutor português - alemão: tragen spielt mit Welpen
• Tradutor português - japonês: 子犬と遊んでクマ
• Tradutor português - coreano: 강아지 와 함께 연주 곰
• Tradutor português - javanês: cub bear muter karo
• Tradutor português - vietnamita: chịu chơi với con chó
• Tradutor português - tâmil: கரடி குட்டியுடன் வகிக்கிறது
• Tradutor português - marata: अस्वल छावा खेळत
• turco: ayı yavrusu ile oynuyor
• Tradutor português - italiano: orso giocare con i cuccioli
• Tradutor português - polonês: bear gry z szczenięta
• Tradutor português - ucraniano: несуть грати з цуценятами
• Tradutor português - romeno: suportă joc cu pui
• Tradutor português - grego: φέρουν παίζουν με τα κουτάβια
• Tradutor português - africâner: dra speel met hondjies
• Tradutor português - sueco: bär leker med valpar
• Tradutor português - norueguês: bære leke med valper

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «AYI YAVRUSU ILE OYNUYOR»

Descubra o uso de ayı yavrusu ile oynuyor na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com ayı yavrusu ile oynuyor e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Türkiye halkının kültür kökenleri: Tarım, hayvancılık, ...

Erkek ayının kadınlara karşı zaafı olduğu, onunla karı koca hayatı yaşadığı, hatta vurulduğu zaman "karısı"nın buna çok ... "Ayı, yavrusu (boku) ile oynuyor", koskoca bir adamın ufak tefek birine, bir çocuğa el şakası yapması ya da gücünü onda ...

Burhan Oğuz, 1976

Latife Hanım - Sayfa 209

Bahçede elçiliğe hediye edilen iki ayı yavrusu oynuyor, bazen ağaçlara tırmanıyor, yaprakları yoluyor, oturanların yanına kadar geliyorlardı. Mustafa Kemal ile Latife ayı yavrularının maskaralıklarına gülüp duruyorlardı. Kanadı kırık bir kartalın, ...

İpek Çalışlar, 2006

Patronanlılar: Türk romanı - Sayfa 10

Yavaş yavaş ellerini kaldırıp oynamaya başladı. Fakat bu bir çiftetelliden çok piyasaya yeni çıkmış acemi ayı yavrusu oyununu andırıyordu. Peçeli Uğru korkunç bir sırıtışla gülüyordu. — Olmuyor arslanım. Daha aşağıdan kıvır, daha aşağıdan.

Aptullah Ziya Kozanoğlu, 1972

Beyaz Diş (Türk ve Dünya Edebiyatından Seçmeler-11):

Diğer kardeşleri annelerine çekmişlerdi; dişi kurdun postundaki kızılımsı ton daha şimdiden yavruların tüylerinde kendini gösteriyordu. ... Kardeşleriyle acemice oyunlar oynuyor, kızınca da o çelimsiz hâline bile bakmadan ilerde korkunç bir homurtuya dönüşecek olan ilk ... Boz eniğin hayatının ilk ayı hep böyle uykuyla geçmişti; her geçen gün çevresini daha net bir biçimde görebiliyor, daha uzun süre ...

JACK LONDON, 2015

Cumhuriyet'i çok sevmiştim: Cumhuriyet Gazetesi'ndeki "iç ... - Sayfa 22

2003'ün kasım ayı. Yavru köpekbalığı, kaşla göz arasında bacaklarımın arasından kaçıp kayboluyor. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Bir uçan halı ... Etrafta in cin top oynuyor. Kimsecikler yok. Ne güzel tatil ! Uzaktan dalgaların sesi ...

Hasan Cemal, 2005

Türlerle Türk Sineması: Dönemler, Modalar, Tiplemeler - Sayfa 236

... oynadığı Darbukacı Bayram'dır. Aynca zengin yan tiplerle de (Adile Naşit, Ayşen Gruda, Münir Özkul, Perran ... dram ve güldürüyle iç içe görüntüler Çölgeçen. Sırtından para kazanılan ayı yavrusunun kimlik arayışı, Hacı. 236 Agâh Ûzgıiç.

Agâh Özgüç, 2005

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 202

Söz.)... Halk ağzında döl (yavru, tohum, ıslaklık, su kabı), döl ayı (mart, nisan, ilkyaz), döl dökmek (kavun, karpuz yemiş ... (şaşı, gözbebekleri boyuna oynayan kimse), döngüldemek (su üzerinde dönüp durmak), döngüldevik (kararsız, kuşkulu), ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Emin'in Ciğeri: Tarihsellikten Güncelliğe "Razgrad Olayları" - Sayfa 136

Hem boğa ne kadar güçlü kuvvetli, iri yarı olursa, doğacak yavrunun da o kadar güçlü olacağı düşünülmüş olacak ki, ... beş altı tane yavrusu ve onun önünde irimi iri, binsen bir insanı götürebilecek irilikte, ayı gibi bir köpek, yavaş yavaş, sakin sakin, ayakta durup etrafına bakınmakta. ... Çayırlara çimenlere yatıp oynuyor.

Tahiroğlu. Tayyar, 1985

Cengiz Aytmatov'un dünyası - Sayfa 103

"İçinde yavru umudu var. derdi rahat vermediği için anne kurt kimsenin ahırların içine dikkatlice baktı. Yavruları hiçbir yerde yok ... Akbara daha beter eriyerek çocuğun önüne yatarak oynamaya başladı. Bu küçük ... böyle kaçırırlardı." Elbette, Aytmatov'un bu vak'ayı folklordan veya yaşam sahnelerinden alması mümkündür.

Abdyldazhan Akmataliev, 1998

Hatıralarım I-II - Sayfa 30

Üç-beş gün sonra, hiçbir iltihap yapmadan yaram kapandı ve çocuklar arasında oynamaya başladım. Otuz sene sonra ... Biz annemizin koynuna, bir kuluçkanın yavruları gibi sığınırdık. Annem ... Mesela, Büyük Ayı'nın adı Terme Merxt (Merih yıldızının cenazesi); bu takım yıldızının son yıldızı kutup yıldızının adı Stira Xura'ydı.

Musa Anter, 2007