O QUE SIGNIFICA BALIKLAMAK EM TURCO
Clique para ver a
definição original de «balıklamak» no dicionário turco.
Clique para
ver a tradução automática da definição em português.
definição de balıklamak no dicionário turco
Estilo de pesca Estilo de pesca. balıklamak Balıklama tarzı suya atlamak.
Clique para ver a
definição original de «balıklamak» no dicionário turco.
Clique para
ver a tradução automática da definição em português.
6 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «BALIKLAMAK»
Descubra o uso de
balıklamak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com
balıklamak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.
1
Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 69
... -nü balya Balya balyemez balyos bakmcak bal, -li (göğüs, balıkhane balyoz bakmdı kanat) balıklama bambaşka bakmmak bala (çocuk) balıklamak bambu bakır bâlâ (yüce) balıklava bamteli, -ni Bakırköy Balâ balıkyağı bamya bakış balaban ...
2
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 84
[Grcts- souillet; potetet- ] Balıketli [t. f.[ Orta derecede toplu olan kadın veya erkek. [Se dit decelui gııi est gras- souillet- ] Balıklama ) [i. m.] Balık gibi Balıklamak/ gerinip sıçramak. / S' âtendre; fretiller comnte le poisson.J Balıklava [t. s-J Deniz, göl ...
3
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 189
... im, kemci, selen, sim, tutu, üntün, yasan. işaret etmek : bel etmek, imetmek, göz kırpmak, Balıklamak. işaret koymak : bel koymak, topan- lamak, yasannamak. işaret yapmak (koyunlara) : in vurmak. iş bilen (adam) : başbedrik, oyak, taşdöven, ...
4
Diyarbakır folklorunda gelenekler, görenekler, âdet ve ... - Sayfa 224
Rut : Züğürt. Saçın kökünden kesilmesi. Sakat : Yumurtlamayan güvercin. Sako : Ceket. Sarrat : Büyük delikli kalbur. Balıklamak : Tarif etmek. Sarı : Taraf. Serpme : Güvercinlerde vücut rengindeki tüyün göğüs kısmı tüylerine karışması hali.
vokalinin burada yazılmamış olması, az tesadüf olunur şeylerdendir. Cq. - Radloff'un verdiği «ışıldıyarak hareket etmek» manâsı, ŞS'nin balıkmak = «balık pulu gibi parıldamak», ve balıklamak = «sinir, balık gibi gerinip sıçramak» ...
Albert von Le Coq, S. Himran, 1941
6
O günden bu güne: anılar - Sayfa 507
Bu hengâmede can korkusuna düşen halk, orkestra çukurundan atlayarak; makyaj odalarının pencerelerinden balıklayarak, bir an içinde sahnenin içini doldurdu. Alabildiği kadar değil; alabileceğinin birkaç misliyle.. İçiçe, burun buruna, göğüs ...