Significado de "göz erimi" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE GÖZ ERIMI EM TURCO

göz erimi

O QUE SIGNIFICA GÖZ ERIMI EM TURCO

definição de göz erimi no dicionário turco

Olho do Horizon Horizon.

göz erimi Ufuk.

TRADUÇÃO DE GÖZ ERIMI

Conheça a tradução de göz erimi a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de göz erimi a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «göz erimi» em turco.

• Tradutor português - chinês: 眼范围
• Tradutor português - espanhol: gama de ojo
• Tradutor português - inglês: range of eye
• Tradutor português - hindi: आंख की सीमा
• Tradutor português - arabe: مجموعة من العين
• Tradutor português - russo: Диапазон глаза
• Tradutor português - português: gama de olho
• Tradutor português - bengali: চোখের পরিসর
• Tradutor português - francês: gamme de l´oeil
• Tradutor português - malaio: pelbagai mata
• Tradutor português - alemão: Reihe von Augen
• Tradutor português - japonês: 目の範囲
• Tradutor português - coreano: 눈 의 범위
• Tradutor português - javanês: sawetara mripat
• Tradutor português - vietnamita: phạm vi của mắt
• Tradutor português - tâmil: கண் வரம்பில்
• Tradutor português - marata: डोळा श्रेणी
• turco: göz erimi
• Tradutor português - italiano: gamma di occhio
• Tradutor português - polonês: Zakres oka
• Tradutor português - ucraniano: Діапазон очі
• Tradutor português - romeno: Gama de ochi
• Tradutor português - grego: εύρος του ματιού
• Tradutor português - africâner: verskeidenheid van die oog
• Tradutor português - sueco: område av ögat
• Tradutor português - norueguês: spekter av øyet

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «GÖZ ERIMI»

Descubra o uso de göz erimi na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com göz erimi e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

XIII, [i.e. On üçüncü] asirdan günümüze kadar kitaplardan ...

Göz göz nakışlanmış harir ve gözenmiş saçak. (Deş. XVI. 328-2) Gözer: [Bk. I, II] îri gözlü kalbur. Ş Tire-gûz [Fa.]: Gözer, gırbil. (Miftah: XV. tt9> Ş Peyken [Fa.]: Gırbil ve gözer ki tahıl ve toprak elerler. (Deş. XVI. 21,8-2) Göz erimi: [Bk. I, II] Gözün ...

Türk Dil Kurumu, 1954

Risâle-i mi'mâriyye: - Sayfa 82

Mîl i'tibân ile her fersah üç mildir ve zikr olunan adim i'tibân ile dahi on iki bin adimdir ve ayak i'tibân ile otuz ß alti bin ayak olur; ve ba'zilar mili hemân göz erimi ^ / 'f kadar yer i'tibâr etmislerdir. Dort bin adim dahi bir göz erimi kadar yerdir.

Caf̉er Efendi, ‎İ. Aydın Yüksel, ‎İstanbul Fetih Cemiyeti (Istanbul, Turkey), 2005

İsmail Hakkı Uzunçarşılı'ya armağan - Sayfa 181

Ve kimileri mili hemen göz erimi kadar yer itibar etmişlerdir. Dört bin adım diye sayanlar, onlar zira ve ayak itibar edip ölçerler ve her üç ayağa bir zira derler; amma göz erimi kadar yerdir, diyenler, onlar ölçmeyip hemen tahmin yoluyla itibar ...

İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 1976

Can Suyu

ARINIR GÖZÜMÜN YAYLASI ÇAKIL DUVAR DİBİNDE KEKİKLER GÜNAYDIN ALIRIM GÖZÜME ÇAYIN YÜZÜNDE AKAN BALIKLAR GÜNAYDIN ALIRIM GÖZÜME YOLUMDA GÖZ ERİMİ ZEYTİNLER GÜNAYDIN ALIRIM GÖZÜME ELER ...

Cengiz Bektaş, 2014

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 205

... ana deniz bilimi göz bilimi baklava dilimi vergi dilimi saat dilimi yol kilimi kız kilimi kara iklimi dağ iklimi deniz iklimi dil öğrenimi toponimi emniyet pimi kulak erimi el erimi kurşun erimi göz erimi yem verimi para birimi leksik birimi sözlük birimi ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Yozgat var, Yozgatlı yok-- - Sayfa 14

Sözü uzatmıyayım: Bu saydıklarım bundan tam kırk yıl öncesine dair göz erimi ile de olsa yakaladığım bazı tesbit- lerden oluşuyor. Görülen o idi ki Yozgat Ahmed Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir'inin dışındaydı. Buna rağmen Yozgat'ın yazılacak ...

Abbas Sayar, 2007

Türkçede kelime teşkili hakkında bir anket ...: T.d.t.c. ... - 1. cilt - Sayfa 51

dum içmek, bir atım barıt; ses erimi, göz erimi, kulak erimi: bir tadım bal, bir dolam ip, sarığı dolam dolam sarmak; bir çiğnem sakız; bir pişirim pirinç; bir iki taşım kaynadıktan sonra tencereyi ateşin üstünden almak; bir sağım süt ...

Ahmet Cevat Emre, 1933

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 296

Anadolu halk ağzında göz ile başlayan, ondan türeyen sözcükler, gerek yapılış, gerekse doğal durumları dilegetirme, ... gözenü (göz alıcı, çekici, güzel), gözer (büyük gözlü kalbur), göz erimi (görüş uzaklığı, görülebilecek yer, görme alanı), ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Atatürk'ün inkılap hedefi ve tarih tezi - Sayfa 74

(görme fonksiyonu) gözü keskin, gözden uzak, gözden kaybolmak... göz erimi... (Kaynak, pınar) Mağaranın içinde, suyu berrak bir göz var. (Delik) iğne gözü; bal peteğinin gözleri, gözlemenin üstü göz göz olmuş. (Bölüm) E- vin üç gözü, ...

Ahmet Cevat Emre, 1956

Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları

Gözenekler, Mesamat. Gözeni, Nazarrüba. Gözenile§mek, Nazarrüba olmak. Gözenti, Dâülmerak. Gozenü, Cazip. Gözeri, Durbin [Dürbün]. Göz erimi, Meddi basar, ufk[ ufuk]. Gözermek, intas etmek. Gözeten, Muntazir, murakip, müte- rakkip, ...

Türk Dil Kurumu, 1934