Significado de "gözle yemek" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE GÖZLE YEMEK EM TURCO

gözle yemek

O QUE SIGNIFICA GÖZLE YEMEK EM TURCO

definição de gözle yemek no dicionário turco

Comer com os olhos eu estou muito disposto a olhar para algo e ficar de pé. / Contato com os olhos.

TRADUÇÃO DE GÖZLE YEMEK

Conheça a tradução de gözle yemek a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de gözle yemek a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «gözle yemek» em turco.

• Tradutor português - chinês: 观察食品
• Tradutor português - espanhol: alimentos observada
• Tradutor português - inglês: observed food
• Tradutor português - hindi: मनाया भोजन
• Tradutor português - arabe: الغذاء المرصود
• Tradutor português - russo: наблюдаемый еда
• Tradutor português - português: alimentos observada
• Tradutor português - bengali: পর্যবেক্ষিত খাদ্য
• Tradutor português - francês: alimentaire observée
• Tradutor português - malaio: makanan yang diperhatikan
• Tradutor português - alemão: beobachteten Nahrungs
• Tradutor português - japonês: 観測された食品
• Tradutor português - coreano: 관찰 음식
• Tradutor português - javanês: pangan diamati
• Tradutor português - vietnamita: thực phẩm quan sát
• Tradutor português - tâmil: நோக்கப்பட்ட உணவு
• Tradutor português - marata: डोळा
• turco: gözle yemek
• Tradutor português - italiano: cibo osservato
• Tradutor português - polonês: obserwowany żywności
• Tradutor português - ucraniano: спостережуваний їжа
• Tradutor português - romeno: alimente observat
• Tradutor português - grego: παρατηρούμενη τροφίμων
• Tradutor português - africâner: waargenome kos
• Tradutor português - sueco: observerade mat
• Tradutor português - norueguês: observerte mat

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «GÖZLE YEMEK»

Descubra o uso de gözle yemek na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com gözle yemek e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 174

Gözünün üstünde kaşın var dememek: Bir kimsenin alınmasına yol açacak bir şey söylememek, davranışlarını hoş görmek, ... Gözle yemek. Gözü yolda kalmak: Bak. Gözleri yollarda kalmak. Gözü yüksekte / yükseklerde olmak: Bulunduğu ...

Asım Bezirci, 1990

Folklorumuzda ve edebiyatımızda göz - Sayfa 195

Gözle görülür, elle tutulur 331. Gözle kas arasinda Haci Mesut, Çanakkale sava§inda gözle ka§ arasinda adini Bütün orduya duyurmu§ (N. Araz.) 332. Gözle yemek (Bk. gözü ile) Peykânlarini yârelerüm gözle yidiler Gizlendigi içerde hep ...

Zeki Çıkman, 1977

Gegepos: - Sayfa 136

Yapacağı yemek oyalayıcı olmalıydı ki yaparken Gegepos'la yaşadıklarını yeniden, yeni baştan yineleye, düşüne anabilsin. Fakat değil yemek yapmak mutfağa gitmeyi bile canı istemedi. Yemek seçimini düşünürken gözünün önüne birden ...

Perihan Karayel, 2011

Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 249

Gözünün bebeği gibi sev-: Aşırı bir sevgi göstermek; çok sevmek; beğenmek (Ö.D.S.) Gözünün bebeğine bastı: Bir ... (Ö.D.S.) Gözüyle gör-: Görmüş olduğunu inandırıcı biçimde belirtmek (Ö.D.S.) Gözüyle ye-: Gözle yemek (A.D.S.) Gümüş göz: ...

Hatice Şahin, 2004

Örnekleriyle türkçemizin açıklamalı büyük deyimler sözlüǧü ...

GÖZLE KAŞ ARASINDA : Pek kısa bir zamanda. Kimsenin anlamasma meydan bırakmadan. «Çocuk gözle kaş arasmda sokağa çıkmıştı.» GÖZLE YEMEK : Birine hırs ve aşırı bir istekle dik dik bakmak. «Beyefendi, yeni gelen hizmetçiyi âdeta ...

Hamidoğlu Fethi Gözler, 1975

Türk atalar sözü hazinesi - Sayfa 377

Gözlerı yollarda (gözü yolda) kalmak. (ÖÂA.) Gözle yemek. (ÖÂA.) Göz nuru dökmek. (ÖÂA.) Göz önünde tutmak (bulundurmak). (ÖÂA.) Göz önüne getirmek. (ÖÂA.) Göz süzmek. (ÖÂA.) Göz ucuyla (gözünün kuyruğuyle) bakmak. (ÖÂA.) Gözü ...

İsmail Hilmi Soykut, 1974

Çaǧdaş Türkiye Türkçesindeki fiillerin durum ekli ... - Sayfa 298

... yeltenir yeltendiler dogruluk bulmaya 0 5 ton çimento yiyor yemek yeyi§ini tavuk kebabi yer misin sarmisak yemedim ... yiyen bedasil ile yeme dost ile ye gözle yemek yeniler beyazligimi yenilesin bilgisini tecrübelerini yeniledi ustaliklanni ...

Tahir Kahraman, 1996

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 175

KISKANÇ-KISKANÇLIK Göz dikmek (koymak) • Gözle yemek (Onların yapamadığını biz yaptık diye şimdi bizi gözleriyle yiyecek kadar kıskanıyorlar) • Gözü olmak (Elhamdülillah, kimsenin mevkiinde gözümüz yok) • Gözü kalmak • Göze diken ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Osmanlı elçileri gözüyle Avrupa - Sayfa 173

Hasan Korkut. rın katıldığı ve müziğin de yer aldığı bir sosyal faaliyete dönüşmüştü. Osmanlı'da ise yemek, özel alan olan evde, hane halkı ile ve bir de yakın arkadaş ve dostların katılımıyla yenilirdi. Bu anlamda hususî bir faaliyetti. Osmanlılar ...

Hasan Korkut, 2007

Rapor 11-13: Rapor 11 Rapor 12 Rapor 13

SOKAKTA YEMEK Hac'den dönen bir zatın refikasından öğrendim. ... Yemek sofrasında, aç aç, patlak ve fırlak gözlerle hindi dolmasına bakar mısınız; para bozduran bir adamın ellerini, kezzap gibi keskin gözlerle, yalar, törpüler misiniz?

Necip Fazıl Kısakürek, 2014