Significado de "pekitme" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE PEKITME EM TURCO

pekitme

O QUE SIGNIFICA PEKITME EM TURCO

definição de pekitme no dicionário turco

Pekitmek trabalha, tekit.

pekitme Pekitmek işi, tekit.

TRADUÇÃO DE PEKITME

Conheça a tradução de pekitme a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de pekitme a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «pekitme» em turco.

• Tradutor português - chinês: pekit最多
• Tradutor português - espanhol: pekit Hasta
• Tradutor português - inglês: pekit Up
• Tradutor português - hindi: ऊपर pekit
• Tradutor português - arabe: pekit أعلى
• Tradutor português - russo: до pekit
• Tradutor português - português: pekit Up
• Tradutor português - bengali: pekit আপ
• Tradutor português - francês: pekit Up
• Tradutor português - malaio: pekit Up
• Tradutor português - alemão: pekit Up
• Tradutor português - japonês: アップpekit
• Tradutor português - coreano: 최대 pekit
• Tradutor português - javanês: pekit Up
• Tradutor português - vietnamita: pekit Up
• Tradutor português - tâmil: அப் pekit
• Tradutor português - marata: अप pekit
• turco: pekitme
• Tradutor português - italiano: pekit Up
• Tradutor português - polonês: pekit górę
• Tradutor português - ucraniano: до pekit
• Tradutor português - romeno: pekit Up
• Tradutor português - grego: pekit Up
• Tradutor português - africâner: pekit Up
• Tradutor português - sueco: pekit Upp
• Tradutor português - norueguês: pekit Up

10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «PEKITME»

Descubra o uso de pekitme na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com pekitme e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Anadolu Selçuklu mimarisinde tonoz ve kemer - Sayfa 86

1.8 İŞLEVİ Atkı kemerleri şimdiyedek yapılan yayınlarda "kaburga", "destek", "pekitme" ve "payanda" kemeri olarak isimlendirilmiştir. Hepsi tonoza ek bir taşıma görevi imâ etmektedir. Yukarıda incelenen kemerlerden, tonozun tamamen altında ...

Ayşil Tükel Yavuz, 1983

Türk grameri - 1. cilt - Sayfa 187

D. PEKİTME VURGULARI 234. Kelime, öbek ve cümlelere ait ve sözün yapısından olan yukarıdaki vurgu çeşitlerinden başka söze yer yer kuvvet veren kullanışa bağb vurgular da vardır. Bunlara pekitme vurguları (accent intensif) deriz. Bunlar ...

Tahsin Banguoğlu, 1959

Prof. Doğan Kuban'a armağan - Sayfa 102

lde bir pekitmeyi gerektiren bir yapı, tabanı yüksekliğine oranla az olan bir yapı, yani olasılıkla kulevari bir yapı olmalıdır. Kaldı ki, pekitme için kullanılan demir çemberlerin, ne eski resimlerin gösterebildiği kadarıyla yan kanat ...

Zeynep Ahunbay, ‎Deniz Mazlum, ‎Kutgün Eyüpgiller, 1996

Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları

Peki§mek, Kavilesmek, takabbuz etmek, tasallüp etmek. Peki§tirmek, tkmal etmek, tahkim etmek, takviye etmek, tarsin etmek. Pekitme, thticaç. Pekitmek, Hapsetmek, kavilestir- mek, tahkim etmek, takviye etmek, tarsin etmek, tasallüp ettir- mek, ...

Türk Dil Kurumu, 1934

Nez Perce Dictionary - Sayfa 434

Cf. nipe K. pekitme (referential) younger brothers (woman's). Cf. nipe K. pike-me (referential) mothers. Cf. 5i-c K. pisitme (referential) fathers. Cf. to-t K. qani-ma (vocative) younger sisters (man's)! Cf. qanis K. tato?6sma (abs pi), tato5sma-m (np ...

Haruo Aoki, 1994

Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 387

... (TOP ARLI 1992, 510). Çağdaş Kıpçak: Tat.-, Başk.-, Kırg. beki- "tahkim etmek, pekitmek, pekitilmek, tahkim edilmek, pekiştirmek, örtmek, örtülmek, kapatılmak, tasdik etmek (resmen meriyete geçecek hâle komak" (YUDAHtN, 105), Kzk.

A. Melek Özyetgin, 2001

Türkiye Türkcesindeki Türkc̦e sözcüklerin köken bilgisi ...

*bekmek pekitmek, gözetmek, saklamak, korumak (xi)< berk/bek -» РЕК bekmez , bk. pekmez = ОТ. bekmes, pekmes (DLT) An.agl.: bekmez, behmez, be- pez, betbez 'pekmez' (DSM, 604) Tü. > Kürt, bekmez (РАО, 68); Kbr. bekmez (Î. Dogan, ...

Tuncer Gülensoy, 2007

Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 80

Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay. -tur - I, 455-21 ; — bekeç = tekinlerin sanı. I, 357-26 ; bekif — = pekişmek, sağlamlaşmak. Bk : bekttf — . II, 105-6; — di II, 105-5 ; — ür D, 105-6 ; bekit — = pekitmek, sağlamlaştırmak. Bk : bekttt — . [Rad., Çağ.

Maḥmūd Kāshgarī, ‎Besim Atalay, 1986

Kırgız sözlüğü: sözlük 25000 sözü içine almaktadır - Sayfa 766

'yi orten keçeler (ki dort parçadan ibarçt olurlar); bosogo tuurduk: iki taneden ibaret ön tu- ourduk; törkö tuurduk: iki tane arka tuurduk; tuurduk kala-: oba- yi kurarken tuurduk'u pekitmek; ti'iurduk iboo: tuurduk'u pekitmek, baglamak için ...

Konstantin Kuzʹmich I︠U︡dakhin, 1945

Yûnus Divanı: - Sayfa 299

Pekitmek. Berr: Karatoprak. Berye: Çöl,kır,sahra. Bes: Yeter,kâfi, yetişir;sadece. Beşe/ peşe: Paşa, ağabey. Beşaret: Sevindiren haber, müjde, muştu, muştuluk. Bezirgân/bâzirgân: Tüccar, tacir Bezm: Meclis. Bidâr: Uyanık. Bigi: Gibi, benzer.

Turan Karataş, 2014