Significado de "sırıklamak" no dicionário turco

PRONÚNCIA DE SIRIKLAMAK EM TURCO

sırıklamak

O QUE SIGNIFICA SIRIKLAMAK EM TURCO

definição de sırıklamak no dicionário turco

bico, se apegue plantas como tomates, costurando os lados para sustentar suas filiais, apicultura. Para roubar, roube.

sırıklamak Fasulye, domates gibi bitkilerin tutunması, dallarının desteklenmesi için yanlarına sırık dikmek, hereklemek. / Aşırıp götürmek, çalmak.

TRADUÇÃO DE SIRIKLAMAK

Conheça a tradução de sırıklamak a 25 línguas com o nosso tradutor turco multilíngue.

As traduções de sırıklamak a outras línguas apresentadas nesta seção foram obtidas através da tradução automática estatística; onde a unidade essencial da tradução é a palavra «sırıklamak» em turco.

• Tradutor português - chinês: 到北极
• Tradutor português - espanhol: a polo
• Tradutor português - inglês: to pole
• Tradutor português - hindi: ध्रुव के लिए
• Tradutor português - arabe: إلى القطب
• Tradutor português - russo: до полюса
• Tradutor português - português: a pólo
• Tradutor português - bengali: মেরু থেকে
• Tradutor português - francês: au pôle
• Tradutor português - malaio: ke kutub
• Tradutor português - alemão: zu Pol
• Tradutor português - japonês: ポールへ
• Tradutor português - coreano: 극
• Tradutor português - javanês: kanggo Pole
• Tradutor português - vietnamita: sang cực
• Tradutor português - tâmil: துருவத்தில்
• Tradutor português - marata: खांबाला
• turco: sırıklamak
• Tradutor português - italiano: pole
• Tradutor português - polonês: do bieguna
• Tradutor português - ucraniano: до полюса
• Tradutor português - romeno: la pol
• Tradutor português - grego: στο πόλο
• Tradutor português - africâner: paal
• Tradutor português - sueco: till pol
• Tradutor português - norueguês: til pol

7 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «SIRIKLAMAK»

Descubra o uso de sırıklamak na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com sırıklamak e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.

Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 219

zayıf ve çok uzun boylu erkek- o tv dizisinde insanı sürükleyen bir sırık bir de ufak tefek (minyon) bir kadın sanatçı var. sırıklamak • aşırmak, çalmak, soymak sırma a. • fahişe, orospu sırtı kara a. • tavla oyununda düşeş, altı altı sıvık s. • cıvık ...

Bahattin Sezgin, 2013

Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 203

... -ti sıhhî sınaî sınamak sırık sınav sırıklamak sıncan sırılsıklam sındı sırım sındırgı sırıtkan Sındırgı sırıtmak sındırmak sırma sıngın sırmakeş sımf sırnaşık sınıflamak sırnaşmak sınık Sırp sımkçı Sırpça sınır sırrolmak sımrdaş sırsıklam sınırlamak ...

Türk Dil Kurumu, 1970

Dünden bugüne Gümüşhacıköy

Öğürmek Ökseğe Pampal Palaz Pataklı Peşkür Pırtı Pin Pisik Pus Pörsümek Pöğre-Poyra Partal Parpulamak Pehli Pöç Potin Pağaç Pantul Peklik Pelüze Pakla Siftah Saykal Soğukluk Saku Sayyağı Sitil Salma Sırtlan Sırık Sırıklamak Sıracalı ...

Ahmet Ankaralı, ‎Sedat Cin, ‎A. Galip Tuncay, 1999

Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 200

... -nu smaat, -ti sırf sıvmmak sifilis smaî sırık sıvırya sifon smamak sırıklamak sıvışık sifonlular smav sırılsıklam sıvışkan siftah smavlamak sırım sıvışmak siftahlamak smdı sırıtkan (sivişmek) siftinmek smdık. sırıtmak sıvıyağ sigara smdırgı sırma ...

Türk Dil Kurumu, 1965

İzmir 1905 - Sayfa 201

Toprak fılizlerle kısmen yırtılmış, kırılmış, asılmış dallarla, ağacın etrafına döşenmiştir. Şu halde sırıkların kötü tesiri ağaçlar için izinsiz sırıklamak suretiyle meyve toplamasını kanunen men ettikleri kadar da vardır. Birinci çeşit zeytinyağı üretmek ...

Cevat Sami, ‎Kavalalı İbrahim Paşazade Hüseyin Hüsnü, ‎Erkan Serçe, 2000

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 643

Ahmed Rasim anafor, uydurmasyon, piyazcı, alesta, sırıklamak, toka etmek gibi argo kelimeleri eserlerinde bol bol kullanmıştır. Mehmed Akif'in şiirlerinde de argo kelimeler görülür (otur biraz çakalım, ... onun bir dalgası olmak gerek, tonel ...

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Gönül ticareti: tam metin - Sayfa 99

Gönlünüzden ne koparsa. «Çingenece davetiyle düğün sevincini ilân eylemiş. Bu neşeli haber yalnız bu kadarcık değil. Birkaç gün evvel oğlan, sanki bostandan lâle ile incir çalar gibi Kâğıthane köyünden sırıklamış, buradaki çergeye aşırmış; ...

Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1971