10 LIVROS EM TURCO RELACIONADOS COM «ZANGIRDAMA»
Descubra o uso de
zangırdama na seguinte seleção bibliográfica. Livros relacionados com
zangırdama e pequenos extratos deles para contextualizar o seu uso na literatura.
1
Kralsz Diyar - Sayfa 186
yücüler olmasaydı, bu görevi ilk olarak alamazlardı. Biraz önce yapılan tılsım bedenlerini titretmeye başlamıştı-pek de ha- fifleyecekmiş gibi gözükmeyen ve dolayısıyla da, örneğin uyumalarına da izin vermeyecek, sonu gelmez bir zangırdama.
Ed Greenwood, Savaş Kılıç, Nüvit Bingöl,
2004
2
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 777
ZANGIRDAMA, tr. zangır (yansıma ses)- dan zangır-da-ma/zangırdama (zangır diye ses çıkarma). Zangırdamak, zangırdatmak» ZANGOÇ, erm. jamgoç (saat çalan, saat- başını bildiren)dan zangoç, kimi yörelerde zamgoş (kiliselerde, günün ...
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991
3
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 55
... guruldama gacırdama gıcırdama vıcırdama bangırdama çangırdama dangırdama şangırdama tangırdama zangırdama çıngırdama şıngırdama tıngırdama zıngırdama kakırdama sakırdama şakırdama takırdama fıkırdama kıkırdama lıkırdama ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
Zangırdayan pencereden dışarıya baktı. Sular yarılıyor, sahte dalgalar meydana geliyor ve vapor gidiyordu. Mâziye ? Sahilde kimseler yoktu, cadde bomboş uzanıyordu. O eski deniz kıyısı Ada köşkleri yampirileşmiş. İşte az buçuk tanış yüzler ...
Zangırdıyor. Çerçeveler eski. Martılar sıçıp gidiyorlar. Yalnız sıçmaları öyle normal değil. Dışkılarını neredeyse silah gibi kullanıyorlar. Arkasından da jetler geçmeye başladı. Camlar yine zangırdadı. Mustafa'yla sessizce birbirimize baktık, sonra ...
Üzerimizdeki kalın giysilere rağmen dişlerimiz zangırdıyor. Yanımızdan gelip geçen yöre insanları ise çuvala benzer harmaniyelerini gözlerine kadarçekmişler. Güneye indikçe insan tipleride değişiyor. Çölün kavurduğu çehreler dahaesmer ve ...
Kapı zangırdıyor, ev sarsılıyordu, birkavgadır başlıyordu. Bütünbu olayları yukarıdan seyretmek çok ilginçti. Dedem sabaherkenden kalkıp arabaya biniyor, yardım etmek için oğullarının atölyelerinegidiyor; akşam yorgun, bitkin, öfkelidönüyordu ...
Soğuktan dişleri zangırdıyor, sanki kemikleri donuyordu. Zindanın hiç penceresi de yoktu. Ne zaman gece, ne zaman gündüz olduğunu kestiremiyordu. Koca fareleri ilk gördüğünde çok korkmuştu. Kendisini yiyeceklerini düşünmüştü. Yanına ...
9
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ: Charles John Huffam Dickens
Yetti aıtık be!” Karısma söy-lüyordu. “Bu kapıdan bir daha böyle çıkamam. Her tarafla-rım araba gibi zangırdıyor. Afyon yutrnuş gibiyim. Her yamm öyle tutuldu ki var mıyım yok muyum belli değil. Bütün bunlar yetmezmiş gibi cebim de bomboş!
Charles John Huffam Dickens,
2015
10
Kaçkınlar: - Sayfa 219
Radik'in bir şeylerden rahatsız olduğu acayip titreşimler salgılamasından seziliyordu. Bir zangırdıyor, bir duruyordu. Ateş: “Neyin var, seni rahatsız eden nedir?” diye sordu. “Ateş, beni dinle. Buradaki iki kadının konuşmaları beni sinir etti.
NOTÍCIAS NAS QUAIS SE INCLUI O TERMO «ZANGIRDAMA»
Conheça de que se fala nos meios de comunicação nacionais e internacionais e como se utiliza o termo
zangırdama no contexto das seguintes notícias.
Atatürk niçin Samsun'a çıktı?..
... salan bu zangırdamayı görmezden gelerek, esas sorunun kenarından dolaşıyorlarsa, işte o zaman bu zangırdama ciddi bir çöküşe doğru yol alıyor demektir… «Milliyet, set 11»