CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «KEKRESI»
Descoperă întrebuințarea
kekresi în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
kekresi și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Türk dili araştırmaları yıllıǧı: belleten - Sayfa 15
3. kekremsi (bkz kekresi) KT, kekresi KT. 4. mayhoşça VM. 5. tatlımsı KT, tatlıca KT. 6. tuzlumsu Gâyat S. 126, tuzluca KT. Bu sıfatlar çok defa renk ve tat karışma ve intikallerini belirtmek için birleşik sıfatlar teşkilinde de kullanılırlar : sarı ...
2
Yeni Türk lûgati - Sayfa 534
Kekre [s] Acımtrak ekşi, dil buruşturan. Kekrelik [i] Dil bur - ma, hoş olmayan bir surette ekşilik ve sertlik. Kekremsi [s] Ekşice, ekşimsi. Kekresi [s] Kekremsi, ekşice. - Kel [i ] Baştaki saçları düşüren çıbanlı ve sari bir hastalık [s ] Başının kılları olan.
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930
3
Yâdigâr: cilt. Hastalıklar ve tedaviler - Sayfa 273
... bir direm gülnâr ve demü'l-aha- veyn her birinden buçugar direm râziyâne suyuyla vireler veyâ kekre şarâbla kim agzı boza kekresi ve dahi haşhâş tohumun dögeler berâberi günlük dögeler birbirine karışduralar şerbet üç direm vireler eski ...
İbn-i Şerif (Tabîb), Ayten Altıntaş, Orhan Sakin, 2004
4
Dil kılavuzu - Sayfa 311
kekik-kemerlik keklk kakikli kekikyagi, m keklik kekre kckrelik kekremsl kekremsilik kekresi Ы kelal, -li usanç" kelam deyi°. söz° Kelamikadim (Kuran) kelamikibar ulularsözü" kelami sözül° (fei.) kelaynak (ku}) kelbi kinik" (fel.) Kelbi asgar ...
5
Bütün şiirlerim - 1. cilt - Sayfa 75
Kadini ve erkegi buldum elgin sulann dilinde; o zamandi i§te bir kan kek- resi duymam di§lerimde, olgun meyveler gibi. Kadinlar ve onlann bayiltici bo§luklan bir evren kurdu içimizde; tav§anlann, kurtlann bir asma dah benzeri kemirdikleri ...
6
Türkçenin grameri - Sayfa 199
Başka sıfatlara gelmesi de oldukça seyrektir : kızılsı kumralsı kekresi ayrıksı arıksı yanıksı bulanıksı çalıksı abdalsı budalası gibi. Bu ekin en anlatımlı üremeleri adlara gelerek onların belirgin vasıfları ile yarattığı benzerlik sı f atları dır (adjectif ...
7
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 215
... enlem dairesi kazan dairesi meridyen dairesi harp dairesi kalorifer dairesi saat dairesi istihbarat dairesi hareket dairesi arz dairesi su piresi kekresi davranış töresi gök küresi patates püresi karantina süresi seçme süresi bekleme süresi yargı ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
8
Dil bahisleri - Sayfa 195
... sözü geçen ekin mânâsı hakkında açık bir fikir vermeye kâfidirler. Şu kelimeleri lûgatlerden ve metinlerden alıyorum: İsimlerden yapılmış: erkeksi, yılansı, maymunsu, ormansı, imtahansı. Sıfatlardan yapılmış: abdalsı, budalası, kekresi, arıksı, ...
9
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 295
I, 479-21 ; kekre = develerin yediği acı bir ot. [Rad. ; Caf.]. I, 422-17 ; kektef — = hınçlaşmak, kin bağlaşmak. Krş. : Rad., Kg. — kek- tes — ; Caf., Man. — kekreş — . D, 222-5 ; — di 1I, 222-2 ; — ür II, 222-4 ; kekük = seksek kuşu ; kemiği büyü ve ...
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay, 1986
10
Central Provinces District Gazetteers - 18. bölüm,1. cilt - Sayfa 68
The Kekres or ' crabs' are the lowest subdivision. They prefer the alternative name of Kanwe. They will take food from members of the other three subcastes, who however will not take it from them. The Kanwes eat flesh and drink liquor, but ...
Central Provinces (India), 1908
