CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «NEŞROLUNMA»
Descoperă întrebuințarea
neşrolunma în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
neşrolunma și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Gazi Mustafa Kemal ve Cumhuriyet ekonomisinin inşası - Sayfa 266
... bitme, yıkılma İnkisâr: Beddua etmek, kırılmak İnkişâf: Meydan çıkma İntac: Netice İntişâr: Neşrolunma, yayılma İnzimâm: Zamolunma, katılma İra: İyilik bulma İrâde-i seniyye: Padişah emri İrfân: Kültür İrtikâb: Rüşvet yeme İrvâ: Suya kandırma ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 69
... azlolunma hükmolunma menolunma defnolunma zannolunma gadrolunma z i kr olunma hasrolunma neşrolunma devrolunma solunma nakşolunma katolunma lâğvolunma yolunma vahyolunma vazolunma bulunma korunma pasif korunma ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
3
Osmanlı'da para ve finansal kredi: - 3. cilt - Sayfa 198
Bir yerden başka bir yere geçme; göçme. 2. Geçme, birinden diğerine geçme. 3. Ölme, öbür dünyaya göçme. 4. Babadan miras kalma. 5. Bir bahisten başka bir bahise geçme. 6. Hastalığın yer değiştirmesi. : 1 . Neşrolunma, yayılma, dağılma.
Hasan Ferid, Mehmet Hakan Sağlam, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü,
2008
4
Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 2. cilt - Sayfa 704
Yayma, yayılma.// Neşrolunma, çıkma, yayınlanma. İntişar etdirmek Yaymak. İntişar etmek Yayılmak. İntizam is. ar. 1- Kural, tertip, düzen. İntizama salmağ Düzenlemek, tertiplemek. 2- Kanun, kural. İntizama salmağ Kanun ve kurallara, asayişe, ...
5
Osmanli Devleti tarihi (1066-1086 - Sayfa 104
... taninendaz olmuştur; Avusturya imparatorluğu memalikinin Türkler tarafından istilâsına dair hiçbir zaman bu sene ile bundan sonraki seneler zarfında çıkarıldığı kadar asar, mevaiz, ruzname, keşfiyat, nasayih, teşvikat neşrolunma- mıştır [1].
Joseph Hammer-Purgstall (Freiherr von), Mehmet Atâ,
1947
6
Konya basın tarihi - Sayfa 478
İnşâd: Şiiri kurallı ve ahenk içinde okuma, hicvetme. İntihâb: Seçim. İntişar: Yayılma, dağılma, neşrolunma, umumîleşme. inzâr: Sonucun kötü olacağını belirterek kötülüklerden sakındırmak, ceza ve azap vadetmek. İrfân: Bilme, anlama, kültür.
7
Erzurum Kongresine katılan Sivas Vilayeti delegeleri - Sayfa 84
unması), daha muvafık (uygun) olacağı fikrindeyimdir. Reis Paşa- Muvafık mı? Evet, muvafık sadaları (uygun sesleri) Reis Paşa- Bundan sonra gazetenin neşrolunma- sıdır (yayımlanmasıdır). Diğer maddeye geçildiğini söyledi.
Ahmet Necip Günaydın,
2002
8
Türkiye'de liberalizmin kökenleri: Prens Sabahaddin ... - Sayfa 387
Prens Sabahaddin (1877-1948) Cenk Reyhan. intac: 1. sonuçlandırma. 2. doğurma. intiha: 1. sona erme. 2. bitme. intihab: 1. seçme, seçilme. 2. seçim. 3. en güzel (hı. İle) intişar: 1. neşrolunma, yayılma, dağılma. 2. üreme. 3. umumileşme.
9
Dildeki, gönüldeki, teldeki güfteler - Sayfa 757
İntişar: Neşrolunma, yayılma. İnzivâ: Bir köşeye çekilme, dünyâ işlerinden vazgeçme. İptilâ: Düşkünlük. İrâde: Dileme, emir, ferman, buyruk. irem: Cennete benzetilen bahçe. irşâd: Doğru yol gösterme, uyarma. İrticâ: Geri dönme, eskiyi isteme.
10
Balkanlara veda: basın ve edebiyatta Balkan Savaşı (1912-1913)
... gerektirme, ge-reklilik. imrâr: Geçirme, geçirilme. inâyet: Lütuf, ihsan, iyilik. infial: Gücenme, darılma. inkisar: Kırılma, gücenme. inkıyâd: Boyun eğme, kendini teslim etme. intişar: Neşrolunma, yayılma, dağılma. isaf: Yardımına koşma. istibdat: ...