CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «REYBλ
Descoperă întrebuințarea
reybî în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
reybî și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Ölüler: dram, 1 prolog, 2 perde - Sayfa 48
Dalkavuk! DALKAVUK (yar'im/(_n fu“/11r').-Lebbeyk üstadlm. REYBÍ.- Benim böyle bir karar verildiái hakkmda bilgim var 1111? DALKAVUK. Bilginiz nasııl olur, a üstadım? REYBî.- Dalkavukl DALKAVUK.- Buyrunuz, ulu üstadlm. REYBÍ.
Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, 1939
2
Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 534
ÇÜPHECt reybî ("Gene mazlperest, gene ah vahçı, gene öldü dirilmezci, gene tez- yifçi, gene reybî olmakta direttik durduk") ("O, bütün kötümserliğine, bez- ginliğine ve reybîliğine rağmen insanlığın bu berzahtan kurtulacağına inanıyordu"), ...
3
Terakki fikri: menşei ve tekâmülü - Sayfa 75
Bu vaziyet karşısında ya rey- biliğe (şüpheciliğe) düşmek veya ilmimizin menşelerini tenkidi bir nazarla tamik etmek (derinleştirmek) vardı. Fakat henüz hayata karışmış Avrupa burjuvazisi nasıl reybî olabilirdi? Reybî olabilmek için faaliyet ...
Mustafa Şekip Tunç, Osman Bahadır, 2005
4
Felsefe dersleri - Sayfa 427
Reybî balın kendisine tatlı, tuzun acı gelmesinden şübhe etmez; filan fi'llerin kendisine iyi ve filan fi'llerin fenâ görünmesinden şübhe etmez; filan vak'aların kendisi için sâbit kânûnlara tâbi' göründüğünden şübhe etmez. Fakat eşyâ hakîkaten ...
Ziya Gökalp, Erdoğan Erbay, Ali Utku, 2006
Bu reybî, şüpheci taifenin aklına gelebilir ki; “Biz bunu yapamıyoruz ama belki geçmiş insanlar arasında ya dahâl-i hazırda bizim bilmediğimiz kimseler içinde bizden daha zeki dimağlar, daha mükemmel karihaların Kur'ân'a nazire yapıponun ...
6
Kur'ân'dan İdrake Yansıyanlar:
Hatta bazen, Allahttan nefsine uzanan çizgide her şeyden şüphe eden bir reybî, başkalarını da kendine kıyas ederek o uğursuz düşüncesiyle, herkesi ve her şeyi aynı marazın pençesinde kıvranıyor görür ve bu marazı ruhunda kat katıyla ...
Onlar,bazen zâlim, cânî vekâtil olarak zuhurederler; bazen tambir mülhit ve münkir, zamanzaman dabir reybî(şüpheci), birsofist (safsatacı, mugalâtacı) gibi davranırlar. Değişik vehim ve ihtimallerle zihinlerinde mahkum ettikleri ve hasım ...
8
Asrın Getirdiği Tereddütler-1:
Bu kabîl şüpheciler için Spinoza: “Hakikî reybî (şüpheci)nin vazifesi susup oturmaktır.” demişti. Keşke bu nasihati dinlemiş olsalardı. Hiç olmazsazararları başkalarınadokunmaz; nefislerinemünhasır kalırdı. Vâkıa şüphenin,bir de ilmî maksat ile ...
9
Işığın Göründüğü Ufuk - (Çağ ve Nesil 7):
Onlarla karşılaştığınızda yer yerkendinizi tam birmülhit ve münkirle,zaman zaman dabir reybî (şüpheci), bir sofistle(safsatacı, mugalâtacı)yüz yüzegelmiş sanır ve irkilirsiniz. Münafığın bu hastalığı bazenöyle şiddetli bir şüphe, bir kuşku vebir ...
10
The Prince Gardener: Letters for a Man - Sayfa 12
Chi/dram, obey your Parcnfs 6m z'bz: Lord, for {his L's réybi, Honor your fizz'hzr and moéhzr-Whub is tha first commanummz' Wu'h a Fromésrz'haz' u may yo W6” u/L'ib you and z'baz' you may m/oy [ony [ifb on z'bz: Mb, (EPI/usians 6/-3 N/V) ...
