CĂRȚI ÎN TURCĂ ÎN LEGĂTURĂ CU «SAKLANILMA»
Descoperă întrebuințarea
saklanılma în următoarea selecție bibliografică. Cărți în legătură cu
saklanılma și extrase din aceasta pentru a furniza contextul de întrebuințare al acestuia în literatura Turcă.
1
Bayar gerçeği - Sayfa 349
ÜRPERTEN İTİRAFLAR 27 Mayıs ihtilali öncesinde, gerek dokuz subay hadisesi ve Gür- sel'in malûm mektubunun saklanılma durumu nedeniyle, Ethem Menderes ve Şemi Ergin'in darbeci subayların gözdesi haline geldiklerini geçtiğimiz ...
2
Osmanlı borç yönetimi: düyûn-ı umumiyye, 1879-1891
2. Haber verme ücreti. : gizleme, saklama, saklanılma. : bir hakkı usûlü dairesinde yerine getirme, bir hakkı mürafaa ve mukakeme neticesinde ispat ve izhâr etme. : dökme, akıtma. : 1. Hatırlatma. 2. Dikkatini çekme; tenbih. : 1. Hatırlatmalar. 2.
Mehmet Hakan Sağlam,
2007
3
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 1042
[Caclıer; ienir secret § Conserver;rĞserver% Protegen garder, prdserver-] Saklambaç (t. s-) Biri saklanıp diğerleri tarafından aranmak sureti le oynanan bir çocuk oyunu. [Cache-cache, jeu d'enfant.] Saklanılma I (/. m-) Gizlenil- Saklanılmakl me ...
4
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 63
... sıkılma tıkılma yıkılma kırkılma kaykılma anılma kıskanılma borçlanılma saklanılma kullanılma toplanılma yararlanılma başlanılma atlanılma katlanılma inanılma aranılma kavranılma sanılma usanılma yaşanılma kuşanılma yanılma dayanılma ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
5
Edirne sukûtunun iç yüzü - Sayfa 134
ihfa: gizleme, saklama, saklanılma ihlâskâr: temiz yürekli, samimi ihmirar-ı hazin: mahzun/keder- li/gamlı kızıllık ihrak: dökme, akıtma; yakma, yakılma ihtifa: saklanma, gizlenme ihtilaf-ı mezkur: sözü edilen anlaşmazlık ihtilât: karışma, katışma; ...
Celadet Ali Bedirxan, Kâmuran Bedirhan, Metin Yüksel,
2009
6
Bütün yönleriyle Seyrânî - Sayfa 479
(a.i.) : Allah'ın sırlarına âit mânevî bilgi, gayb ilmî. İhfâ . (a.i. hafi'den.) : gizleme, saklama, saklanılma. Kenz-i Mafi. (a.i.) : gizli hazine. Nihân . (f.s.) : benzer, eş. Şevk .(a.i.c: eşvâk) : şiddetli arzu, keyf, neşe, sevinç. Türkce'de : "ışık" mânâsındadır.
Âşık Ali Çatak, Seyrânî,
1992
tamı ve gerekçesi vardır; bu inanç da ortaya çıktıktan sonra da kendi uygulanma (ibadet), öğretilme ve arşive geçirilme, korunup saklanılma ve hem "dışa ve başkalarına" hem de "kendi içine" yönelik bir korunma sistemi sistemini oluşturup ...
İsmail Engin, Havva Engin,
2004