ЧТО ОЗНАЧАЕТ СЛОВО GELINCIK
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «gelincik» в словаре малайский языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
Значение слова gelincik в словаре малайский языка
gelincik sj plant, Myrica farquhariana. gelincik sj tumbuhan, Myrica farquhariana.
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «gelincik» в словаре малайский языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
КНИГИ НА МАЛАЙСКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «GELINCIK»
Поиск случаев использования слова
gelincik в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову
gelincik, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на малайский языке.
1
Isparta Gelincik pomzasının karayolu esnek üstyapıları ...
Bu çalışmada ülkemizde yaygın yatakları bulunan volkanik kökenli bir kayaç türü olan Isparta-Gelincik pomzasının atık kısmının, esnek üstyapılarda yol taban zemininde stabilizasyon malzemesi olarak kullanılabilirliği ...
Yücel Kavlak, Mehmet Saltan, Süleyman Demirel Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, 2008
2
Gelincik tarlası ve dumanlı canavar
Kuş ailesi ve çevreyi kirleten canavarı konu alan resimli bir öykü
3
Beyaz Diş (Türk ve Dünya Edebiyatından Seçmeler-11):
Az ileride zıplayan bir gelincik gördü. Ufak bir canlı olduğu için gelincikten korkmadı. O sırada ayaklarının dibinde küçücük bir gelincik yavrusu gördü. O da tıpkı kendi gibi yasalara karşı gelerek maceraya atılmış dik başlı bir yavruydu. Gelincik ...
4
Rumeli Fatihi Süleyman Şah-Şehit Şehzade:
Geyikli Baba, Şehzade Süleyman'ın yanına kadar geldi ve onun eğildiği yere eğilerek, gelincik çiçeğini kokladı. “Gelincik çiçeğini bilir misin şehzadem?” dedi. Süleymanbaşını salladı, “Dağda bayırda at koştururken ara ara otların arasından ...
şişti mi iki güne kalmaz yeşillenirdi. Bahçe duvarlarından yola sarkmış söğüt dalları alabildiğine tomurcuklanmıştı. Bazı güneşe bakanlar ise yeşermişti. Bir gelincik, uzun güler yüzlü bir kedi gibi bir taşların arasında görünüyor, bir kayboluyordu ...
Öbek öbek gelinciklerin uzağında kendisi kadar yalnız, kendisi kadar garip ve mahcupbir gelincik vardı. Boynu bükük, amadiri. O kadar diri ki, solukalıp vermesini duymak için kendi soluğunu tuttu. Baktıkça dayanılmaz birhüzün çöktü içine.