Значение слова "ağzından lokmasını almak" в словаре турецкий языка

ПРОИЗНОШЕНИЕ СЛОВА AĞZINDAN LOKMASINI ALMAK

ağzından lokmasını almak

ЧТО ОЗНАЧАЕТ СЛОВО AĞZINDAN LOKMASINI ALMAK

Значение слова ağzından lokmasını almak в словаре турецкий языка

уберите свой рот изо рта, чтобы отнять то, что подходит кому-то.

ağzından lokmasını almak Birinin hakkı olan şeyi ondan almak.

ПЕРЕВОД СЛОВА AĞZINDAN LOKMASINI ALMAK

Посмотрите перевод слова ağzından lokmasını almak на 25 языков с помощью нашего многоязыкового переводчика c турецкий языка.

Переводы слова ağzından lokmasını almak с турецкий языка на другие языки, представленные в этом разделе, были выполнены с помощью автоматического перевода, в котором главным элементом перевода является слово «ağzından lokmasını almak» на турецкий языке.

• Переводчик с турецкий языка на китайский язык: 采取从嘴里咬了一口
• Переводчик с турецкий языка на испанский язык: tomar un bocado de la boca
• Переводчик с турецкий языка на английский язык: take a bite from the mouth
• Переводчик с турецкий языка на хинди язык: मुंह से एक टुकड़ा ले
• Переводчик с турецкий языка на арабский язык: تتخذ لدغة من الفم
• Переводчик с турецкий языка на русский язык: откусить от устья
• Переводчик с турецкий языка на португальский язык: tomar uma mordida da boca
• Переводчик с турецкий языка на бенгальский язык: মুখ থেকে একটি কামড় পেতে
• Переводчик с турецкий языка на французский язык: prendre une bouchée de la bouche
• Переводчик с турецкий языка на малайский язык: Ambil mulut anda
• Переводчик с турецкий языка на немецкий язык: nehmen Sie einen Bissen aus dem Mund
• Переводчик с турецкий языка на японский язык: 口から一口を取ります
• Переводчик с турецкий языка на корейский язык: 입에서입 을
• Переводчик с турецкий языка на яванский язык: njaluk cokotan saka tutuk
• Переводчик с турецкий языка на вьетнамский язык: có một vết cắn từ miệng
• Переводчик с турецкий языка на тамильский язык: வாயிலிருந்து ஒரு கடி பெற
• Переводчик с турецкий языка на маратхи язык: तोंडातून एक चाव्याव्दारे करा
• турецкий: ağzından lokmasını almak
• Переводчик с турецкий языка на итальянский язык: prendere un boccone dalla bocca
• Переводчик с турецкий языка на польский язык: gryza z ust
• Переводчик с турецкий языка на украинский язык: відкусити від гирла
• Переводчик с турецкий языка на румынский язык: să ia o muscatura de la gura
• Переводчик с турецкий языка на греческий язык: λάβει μια μπουκιά από το στόμα
• Переводчик с турецкий языка на африкаанс язык: neem ´n hap uit die mond
• Переводчик с турецкий языка на шведский язык: ta en bit från munnen
• Переводчик с турецкий языка на норвежский язык: tar en bit fra munningen

КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «AĞZINDAN LOKMASINI ALMAK»

Поиск случаев использования слова ağzından lokmasını almak в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову ağzından lokmasını almak, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 34

(yiyecek) ağzında, büyümek iştahsızlıktan, içi almamaktan ya da sevmemekten dolayı lokmayı ağzında çevirip durmak, yutamamak. (bir şeyi) ağzında gevelemek açıkça söylememek ya da söyıeyememek. ağzından baklayı çıkarmak (ya da ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 24

("Ağzına tükürdüğüm!" biçiminde kullanılır.) Ağzına vur, lokmasını al: Uysal, yumuşak başlı, sessiz kimse. Ağzına yakışmamak: Söylenmesi ayıp kaçmak, uygun düşmemek, yakışık almamak. Ağzında bakla ıslanmamak: Sır saklamamak, ...

Asım Bezirci, 1990

Türk folklor araştırmaları - 9. cilt - Sayfa 3681

Ağzından düşürmemek. Ağ. □»tan girip burnundan çıkmak. Ağzından Toplayan : Hayret M. TÜRMEN ekmeğini alsalar sesi çıkmaz. Ağzından hayır çıkmaz, bari şer söylese. Ağzından kaçır, mak. Ağzından kapmak. Ağzından lokması. m almak.

İhsan Hinçer, 1964

Büyük lûgat ve ansiklopedi: ek - Sayfa 148

Ağzı bozuk, küfürbaz, sövüp saymayı huy edinmiş; huysuz, gem almayan at. |[ Ağzı ... I Ağzına abdestle almak, bir şeyden veya birinden büyük saygı ile bahsetmek. ... Ağzından lokmasını almak, hakkı olan şeyi ondan almak, gaspelmek.

Safa Kılıçlıoğlu, 1985

Deyimler, atasözleri, beyitler ve anlamdaş kelimeler - Sayfa 347

(Birinin) yapabileceği bir iş olmamak • Kolayca yutulacak lokma olmamak (Eğer o takımı kolayca yutulacak bir lokma ... zaman arar) • (Bir şey) aslanın ağzında olmak [Zor bir durum] (Bu işten para yapmak aslanın ağzından lokmayı almak kadar ...

Nejat Muallimoğlu, 1983

Türkiye Türkçesinde orta hece düşmesi - Sayfa 63

ağzı kilitli (kenetli) ağzına taş al- (almış) ağzı kulaklarına var- ağzına tat ver- ağzı kulaklarında ağzına tükürdüğüm ağzı ... alma- lâfı (sözü) ağzında gevele- ağzına aptesle al- lâfı ağzında kal- ağzına at- lokma ağzında büyü- parınağı ağzında ...

Lan-Ya Tseng, 2002

Türkiye' de sol akımlar: Mete Tunçay - Sayfa 154

1- Ekmek parası mukabilinde iş kuvvetini kiraya verenlerden kazanç vergisi almak cinayettir. Havaic-i zaruriye fiyatlarını yükselten her vergi "İnhisar, Gümrük, istihlâk" açların ağzından lokmalarını almakla birdir. 2- Şark vilâyetlerindeki ...

Mete Tunçay, 1978

Islâm dı̂ni, itikat, ibâdet ve ahlâk - Sayfa 239

Bir babanın çocuğunu dünyâ ve âhiret ateşinden koruyabilmesi için, herşeyden evvel ağzından içeriye girecek olan ... 3) Yemeği kendi önünden almak, 4) Sağ eliyle yemek, , 5) Lokmayı ağza göre almak ve iyice çiğnedikten sonra yutmak, ...

Ahmet Hamdi Akseki, 1958

Ayaz: Sevdiği iki kadın arasında kalan bir baba, Temelleri ... - Sayfa 51

Zehra kendini öyle kötü hissediyordu ki, ağzına bir lokma bile almak istemiyor, çorbanın kokusunu aldığı anda bile midesi ağzına geliyordu. Zar zor kaynanasının uzattığı çorbadan birkaç kaşık yudumladı ama kaynanası içmesi için ısrar ...

İlknur İnsaf Turan, 2011

Kıbrıs Türk atasözleri ve deyimleri sözlüğü - Sayfa 203

Torba değil ki ağzını büzesin, göt değil ki sikesin, (d) :Kimsenin konuşması engellenemez. Tele almak, (d) : Alay ... Tokatı vurup ağzındaki lokmayı almak, (d) : Zor kullanarak karşısındakinin temel haklarını çiğneyerek çıkar sağlamak. Tek nefes ...

Mustafa Gökçeoğlu, ‎Harid Fedai, 1988