КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «GÖZETTIRME»
Поиск случаев использования слова
gözettirme в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову
gözettirme, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.
1
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 388
Bekleme, beklemek; intizar etme, etmek; tarassut etme, etmek. Tutma, tutmak; riayet etme, etmek; saklama, saklamak. Dikkat etme, etmek, dikkatle bakma, bakmak, işaret etme, etmek. [ Garder; dpier-] Gözettirme \ {t.m-) Korutmak, Gözettirmek J ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 115
... t irme sertleştirme aksettirme ergenleştirme kapital ist leş tir hapsettirme göçmenleştirme me hissettirme kangrenleştirme faşistleştirme gözettirme bedbinleştirme kütleştirme ittirme perçinleştirme üleştirme işittirme zenginleştirme ülküleştirme ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz,
2004
3
Yeni Türk lûgati - Sayfa 324
Bakılmak, nezaret ve idae olunmak. Beslenmek. iaşe olunmak. Beklenmek, intizar ve tarassut olunmak. Tutulmak, riayet olunmak. Gözetlemek [f] Ba: Gözetmek. Gözetme [i ] Gözetmek işi. Ba : Gözetmek. Gözetmek [f] Koru mak, hıfzetmek.
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
4
Dil kılavuzu - Sayfa 213
... -ni nezarethane göeztleme" tarassut gözetlemek" tarassut etmek gözetlenmek gözetletmek gözetme" der pis gözetmek" derpis etmek, nazan iti- bara almak, nezaret etmek göz etmek gözetmen" süpervizör gözettirmek gözevi, -ni göze yutagi" ...
5
Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 115
... -tü gözetlemek gömmek görevdeşlik götürmek gözetmek gömü , görgü götürü göz etmek gömük görgücülük götürüm gözettirmek gömüldürük görk götürümlü gözevi, -ni gömültü görkem görkemli gövde gözkapağı, -nı gömülü gövdelenmek ...
6
Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 80
II, 204-1 ; — di II, 203-22, 203-25, 203-27 ; — ür II, 204-1 ; beklet — — bağlatmak ; hapsettirmek ; (Oğuzca) bekletmek, gözettirmek. II, 341-24 ; — ti II, 341-19 ; . — tim II, 341-21 ; — ür men II, 341-24 ; bekmes = pekmez (Oğuzca). Bk : pekıne*.
Maḥmūd Kāshgarī, Besim Atalay,
1986
7
Tapınağın öbür yüzü: kadınlar ve erkekler üzerine - Sayfa 16
Sıkıntısını bedeniyle ifade etmeyi, 'hasta' konumuyla kendini fark ettirmeyi, gözettirmeyi yeğlemişti. Nurgül'e yardımcı olabilmem için, onun dilini, lisanını daha iyi anlamam, değerlerini öğrenmem, çağrışımlarını tanımam gerekiyordu.
8
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 296
... gözetilmek, gözetim, gözetleme, gözetlemek, gözetlenmek, gözetletmek, gözetmek, gözetmen, gözettirmek, gözevi, gözyuvarlağı, gözkapağı, gözleği, gözlem, gözlemci, gözleme, gözlemek, gözlemen, gözlemevi, gözlemlemek, gözlenmek, ...
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991
9
Kamâlizm: Cumhuriyet Halk Partisinin programının izahı - Sayfa 109
Yurttaşların güvenliğini, ulusal düzeni koruyarak buna karşı her türlü sarkıntı ve saldırışla baş kaldınşı ortadan kaldırmak yurttaşın hakkını gözetmek, gözettirmek ve devlet otoritesine asla şahsî düşünce veya bir kişinin faydalanmasını ...
10
Dilbilgisi - Sayfa 535
... gözsüz, gözsüzlük, gözlü (masa), gözlem, gözlemci, gözlemcilik, göze, gözemek, gözenek, gözenmek, gözetici, gözetilmek, gözetlemek, gözetlenmek, gözetmek, gözettirmek, gözleme, gözlemek, gözlemen, gözlemlemek, gözleyici, gözlüklü, ...