ЧТО ОЗНАЧАЕТ СЛОВО ORSA POCA
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «orsa poca» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
Значение слова orsa poca в словаре турецкий языка
Иногда драгоценный камень приближается к направлению ветра и иногда отходит от него. Да ладно, хорошо. orsa poca Geminin bazen rüzgâr yönüne yaklaşarak, bazen ondan uzaklaşarak yol alması. / Bata çıka, iyi kötü.
Нажмите, чтобы посмотреть
исходное определение слова «orsa poca» в словаре турецкий языка.
Нажмите, чтобы
посмотреть автоматический перевод определения на русский языке.
КНИГИ НА ТУРЕЦКИЙ ЯЗЫКЕ, ИМЕЮЩЕЕ ОТНОШЕНИЕ К СЛОВУ «ORSA POCA»
Поиск случаев использования слова
orsa poca в следующих библиографических источниках. Книги, относящиеся к слову
orsa poca, и краткие выдержки из этих книг для получения представления о контексте использования этого слова в литературе на турецкий языке.
1
Osmanlı Şiirinde Gemicilik Terimleri: - Sayfa 133
POCA. İlgili maddelerinde anlatıldığı gibi orsa ve poca yelken seyrinde birbirinin zıddı olan tâbirlerdir. Bu tâbirler birleştirilip orsa poca şeklinde kullanıldığında duruma göre sağa sola, sağda solda, ileri geri gibi anlamlara gelir. Nitekim Tırsî bir ...
Orsa poca... — Neden boşadı babam... karısını?.. — Neden mi?.. Az kalsın "Kahpeliğinden..." diyecekti. Doktora bakarak bir an sustu: Neden olduğunu söylemedi mi anan sana? Doktor Münir burada lafa katıldı: — Bir yanlış anlama olmuş ...
3
The lingua franca in the Levant: Turkish nautical terms of ... - Sayfa 326
'orza di poppa' (DMA 550). orsa pupa :i 'boom-guy', in the compounds: — Qcnbcri J 'hoop on the boom, to which the ... Orsa poca b Kandilliye dek qekdirelim ta "Let him row us in zigzags all the way to Kandilli [on the Bosporus]" (Vasif 95).
Henry Romanos Kahane, Renée Kahane, Andreas Tietze, 1988
4
Tarih Enstitüsü dergisi - 6-9. ciltler - Sayfa 177
Bunlardan biri Çorlulu kethüdası diye meşhur olan İbrahim Paşa; diğeri ise Orsa-Poca İbrahim Paşa'dır. Orsa-Poca İbrahim Paşa, aynı zamanda Pehlivan-zâde”, kel, deli ve hoca lâkaplarını dahi alıyordu”. 4 Nisan 1713 tarihinde de sadrıazam ...
İstanbul Üniversitesi. Tarih Enstitüsü, 1975
5
Ke'lalaka: Osmanlılar'da lakaplar ve hikâyeleri - Sayfa 44
"ORSA-POÇA" "HOCA" "PEHLİVANZADE" İBRAHİM PAŞA: 7-1713 III. Ahmet döneminde 1713'te 21 gün görev yapmıştır. Sadrazamlık makamına 135. kişi olarak getirilmiş Osmanlı devlet adamıdır. "Orsa-Poça" lakabının nereden geldiği ...
Hasan Cem, Cafer Zorlu, 1990
6
Armaǧani: Istanbul yazilari - Sayfa 260
Bunlardan konumuzla ilgisi olmayıp, sadece isim benzerliği olan diğer Kaptan'ı Deryâ İbrahim Paşa; Orsa-Poca, Pehlivân-zâde, Kel, Deli ve Hoca lakaplanyla anılan ve aynı zamanda 6-27 Nisan 1713 tarihinde 21 gün gibi kısa bir süre de ...
7
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 49
... ömür boyunca boylu boyunca uzunca boca orsa boca hoca koca koca koca koca kara koca karı koca koskoca loca Eskimoca poca orsa poca kibarca barbarca Macarca darca gaddarca Bulgarca hunharca Toharca akarca fedakârca sakarca ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
8
Osmanlı devlet erkânı: Sadr-ı-a'zamlar (vezir-i-a'zamlar), ... - Sayfa 53
135) OTsa-Poca/Hoca-îbrahJm Paşa — Milliyeti: Türk; tâyini: 1713 = 1125 senesi 6 Nisan = 10 Rebî'ül-evvel Perşenbe günü; azil ve idamı: 1713 = 1125 ... (Urlalı bir pehlivanın oğlu olan bu Sadr-ı-a'zam «Orsa-Poça İbrahim Paşa», «İbra. him.
İsmail Hâmi Dânişmend, 1971
Tre ore prima di morire, la madre dell'orsa dissotterrò alcune ghiande che uno scoiattolo aveva seppellito da mesi. Erano fradice e mangiucchiate dai vermi, meno appetitose di una cacca, e mamma orsa, sospirando per la poca fortuna, con ...
10
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi: Topkapı Sarayı Bağdat 304 ...
Hemân bizim Alî Re'îs tarfetü'l-ayn içre poca- layup orsa orsa Anatolu cânibin isteyince mel'ûn küffâr bir kat alabanda topların üzerimize atup cümle yelkenlerin döküp bizi ejder-i heft-ser-misâl "şikârımdır" deyü kova kova ra'd-vâr gelmede.
Evliya Çelebi, Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı, 2005