«AĞILLANMA» தொடர்புடைய துருக்கியம் புத்தகங்கள்
பின்வரும் புத்தக விவரத்தொகுப்புத் தேர்ந்தெடுப்பில்
ağıllanma இன் பயன்பாட்டைக் கண்டறியுங்கள்.
ağıllanma தொடர்பான புத்தகங்கள் மற்றும் துருக்கியம் இலக்கியத்தில் அதன் பயன்பாட்டுச் சூழலை வழங்குவதற்கு அதிலிருந்து பெறப்பட்ட சுருக்கமான சாரங்களைத் தொடர்புபடுத்துகின்றன.
1
Fal kitabı: melhemeler ve Türk halk kültürü - Sayfa 254
Buna göre Ayın ağıllanması, kışın sert ve uzun geçeceğine işaret ediyor olmalı ki "Ağılını büyüt." şeklinde bir öğüt veriliyor. Güneş'in ağıllanması ise havaların iyi gideceğine delalet ediyor olmalı ki "Koyununu güt.", yani "Onları otlağa ...
2
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 67
... dallanma mandallanma kangallanma sakallanma mallanma nallanma sallanma çatallanma çuvallanma akçıllanma kırçıllanma ağıllanma kıllanma akıllanma tırtıllanma yıllanma bollanma kollanma yollanma çullanma nodullanma oğullanma ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
3
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 133
Al bastı. Al karısı. Al kızı. Al terliği. Arap. Ateş. Ay ağıllanmak. Ay anası koynunda. Ay harmanlanmak. Ayna. Ay üzüğü. Beşik. Bıngıldak. Çamaşır yıkama. Çenci. Çocuğu alnından öpme. Çocuğun denizden geçmesi. Çocuğun uykuda gülmesi.
4
Türk kültür tarihine giriş: Göktürklerden Osmanlılara - 7. cilt - Sayfa 179
... fA ğ ı /, koyun yatağı, Oğuzlarca, «koyun pisliği». Bu iki anlayış, birbirine yakındır. Bundan dolayı böyle denmiştir. Nitekim Arap- çada, yağmura da; bulutlara da, *semâ» denir» (MK, I, 73$.~" «Ağıl, ağıllanma», halka, hâle ve çevre demektir.
5
Eski Türkçeden Eski Anadolu Türkçesine anlam değişmeleri - Sayfa 93
"Ağıl, ağıllanma" halka, hâle ve çevre demektir." (Ögel 1991e: 179-180) 11. yy.dan sonra batı Türklerinde kelimenin kullanılmadığını belirten Ögel (1991e: 181) Orta Asya bozkırlarındaki Türklerde 'çadırlar obası' veyahut da belirli bir boyun ...
6
100 [i.e. Yüz] soruda Türk folkloru: inanışlar, töre ve ... - Sayfa 98
... güneşin çevresinde görünen haleden yorumlara varıldığını belirtse gerek: ayın ağıllanması, kışın uzun ve sert olacağına, güneşin ağıllanması da havaların iyi gideceğine, koyunları yaymağa götürmekten kor- kulmayacağına işaret sayılıyor.
Pertev Nailî Boratav, 1984
7
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 12
AĞILLANMAK II., tr. ağıl (aklaşan)dan ağıllanmak (ışımak, aklaşarak parlak duruma gelmek), güneşin, ayın yöresinde ışıltılı bir çevrenti oluşmak. AĞIR-AGIR, tr. ağ (yükselme, yukarı çıkma, büyüme bildiren kök)dan ağır (ünlü, anlı sanlı, saygın, ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
8
Nasreddin Hocanin ṣehri Akṣehir, tarihi - turistik kilavuzu - Sayfa 5
Akşehirin bilgiye susıyan mütecessis insanlara ümit veren ve kendisine yaklaşıldığı sanıldıkça uzaklaşan ılkımlarla ağıllanmış uzak ve çekici bir tarihi vardır. (Charles Texier=) Şarl Teksiye der ki : Küçük Asya eski tarihçilerce hiç bilinmiyordu.
İbrahim Hakkı Konyalı, 1945
9
Dîvân-i Kebîr: Yazan Mevlânâ Celâleddin. Hazirhyan: ...
Ayın ağıllanması ve dolunay zamanında yıldızların görünmemesi, adetâ onların devşhilmesine benzetilerek bu teşbih meydana getirilmiştir. S. 121, b. 1138. Ayakkaplarını çıkar. Ahd-i Atıyk'ie ve Kur'an'da Tanrı'nın, Mûsâ'ya ateş içinde tecellî ...
Jalāl al-Dīn Rūmī (Maulana), Shams-i Tabrīzī, Abdülbâki Gölpınarlı, 1957
10
Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 391
(Ç. L. ) harman : Harman. harmanda : Bir kimsenin yük hayvanlarına bakan ve bunlarla eşya taşıyan uşak. harman namcak : (Harmanlamak) (Ay) halden mek, ağıllanmak, etrafında sanki sisten bir halka peyda olmak. Ay harmannamış. harp ...