துருக்கியம்இல் BAŞGARSONLUK இன் அர்த்தம் என்ன?
துருக்கியம் அகராதியில் «başgarsonluk» இன்
அசல் வரையறையைப் பார்க்க கிளிக் செய்யவும்.
தமிழ் இல் வரையறையின்
தானியங்கு மொழிபெயர்ப்பைப் பார்க்க கிளிக் செய்யவும்
துருக்கியம் அகராதியில் başgarsonluk இன் வரையறை
headwaiters இன் başgarsonluk நிலை. தலை குண்டர்களை வேலை, metrorrt. başgarsonluk Başgarson olma durumu. / Başgarsonun işi, metrdotellik.
துருக்கியம் அகராதியில் «başgarsonluk» இன்
அசல் வரையறையைப் பார்க்க கிளிக் செய்யவும்.
தமிழ் இல் வரையறையின்
தானியங்கு மொழிபெயர்ப்பைப் பார்க்க கிளிக் செய்யவும்
«BAŞGARSONLUK» தொடர்புடைய துருக்கியம் புத்தகங்கள்
பின்வரும் புத்தக விவரத்தொகுப்புத் தேர்ந்தெடுப்பில்
başgarsonluk இன் பயன்பாட்டைக் கண்டறியுங்கள்.
başgarsonluk தொடர்பான புத்தகங்கள் மற்றும் துருக்கியம் இலக்கியத்தில் அதன் பயன்பாட்டுச் சூழலை வழங்குவதற்கு அதிலிருந்து பெறப்பட்ட சுருக்கமான சாரங்களைத் தொடர்புபடுத்துகின்றன.
1
Erguvan'lar: ihlamurlar öyküsü ve baṣka öyküler - Sayfa 358
Başgarson, «Hesapları olanlar lütfen!.» diye seslendi. Gül herkesten önce, «İki çay, üç su.» dedi. Hesabı olanlar birer birer borçlarını ödediler. Yalnız 'Sevgili', kitabını okumayı sürüdürdü. İçimde bir burkulma, bir sızlama oldu. Başgarson her ...
2
Türkiye'den yeni hikâyeler - Sayfa 119
Dursun Akçam, Celâl Özcan, Orhan Pamuk, 1976
Bize yalnız öğle yemeklerinde iki saat çalışmak için başgarsonluk edecek bir Hanım lazımdır. Özcan Şapkacılıktan oraya mı? Günsel Girdim içeri. Garson kızlara sordum. Beni Fatma Hanımın yanına götürdüler. Görüştük, anlaştık. Özcan Sen ...
4
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 272
... masumluk konuşumluk ketumluk medyumluk doyumluk kayyumluk onluk jambonluk limonluk baronluk çaçaronluk taşeronluk patronluk masonluk farmasonluk garsonluk başgarsonluk tonluk megatonluk monotonluk grostonluk şampiyonluk ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
5
Belki Bir Gün: Sınırları olan bir dünyada sınırsız bir aşk - Sayfa 92
Hem işletmeliğini yapan, hem de başgarson olarak görev yapan orta yaşlı, ince uzun, güler yüzlü, bir bey vardı. Onunla tanışmışlar, birkaç gün içinde kendi mekânları gibi davranmaya başlamışlardı. Sanki kendi evlerine gidermiş gibiydiler.
6
Gönül galerimden - Sayfa 210
Başgarson geldi. Ama bu arada garsonlar da etrafımızı sarmış durumda. Hasan Pehlivan başgarsona, "Bu hesap pusulası aynen gelmiş. Ben düzeltin dedim" dedi. Ve de "şakk" diye onun suratına da bir tokat akşetti. O anda etraf karıştı.
7
Anılar ; ıssız ve yaǧmurlu - Sayfa 262
Park, Tokat'ın en güzel lokantasıydı. Sahipleri iki ortak, biri MHP'li, biri CHP'li. Park'ta çok yaşlı bir başgarson. Bir Anadolu lokantası için fazla Avrupai. Gençken, hatta çocuk sayılabilecek yaştayken Atatürk'ün Çankaya'sında mesleğe başlamış.
8
Adana'ya kar yağmış: Adana üzerine yazılar - Sayfa 200
Yılmaz çiçekleri paylaştırdı hemen. Garsonlar kenar bir masaya oturttu bizi. Babamın oradan tanıdığım başgarson Alisyon sizi burada görmek benim için büyük bir şeref diye dalgasını geçti. Onun için cukkası sağlam müşterilerdir önemli olan.
9
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 147
2 tar. yeniçeri bölüklerinin en kıdemli eri ve en kıdemsiz subayına verilen san. başgardiyan b. a. T. İt. bir cezaevinde gardiyanların başı. başgarson b. a. T. Fr. lokanta, kahvehane gibi yerlerde garson olanların başı. başgedikli [ba şgedikli] b. a. ...
10
Gölgede kalan izler ve gölgeleşen bizler - Sayfa 103
Sorumuza karşüık Cevdet, bu gazinoda başgarson olarak çalıştığını, vardiya değişimi nedeniyle gece görevini almaya geldiğini, daha iki saat zamanı olduğunu söylüyor ve "İki saat sohbet edebiliriz ne güzel" deyip, yeniden garsonu çağırıp, ...
இல் உள்ள வார்த்தைகளில் மறைக்கப்பட்டிருக்கும் எல்லாவற்றையும் கண்டறியுங்கள் 
