«HAFTALIKÇI» தொடர்புடைய துருக்கியம் புத்தகங்கள்
பின்வரும் புத்தக விவரத்தொகுப்புத் தேர்ந்தெடுப்பில்
haftalıkçı இன் பயன்பாட்டைக் கண்டறியுங்கள்.
haftalıkçı தொடர்பான புத்தகங்கள் மற்றும் துருக்கியம் இலக்கியத்தில் அதன் பயன்பாட்டுச் சூழலை வழங்குவதற்கு அதிலிருந்து பெறப்பட்ட சுருக்கமான சாரங்களைத் தொடர்புபடுத்துகின்றன.
1
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 408
Le demler joıtr de la semaine.] haftalık - Her hafta, ve haftada bir vaki olan. Hafta itibarile verilen ücret. [Hebdomadaire, Solaire -paye par semaine-] haftalıkçı = Haftalık ücretle işliyen. [Ouvrier travaillant â la semaine-] haftalıklı = Bak: Haftalıkçı.
2
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 473
3 "herhangi sayıda bir hafta süren. ör. iki haftalık bir yolculuğa çıktı. 4 a. bir çalışmaya karşılık olarak haftada bir ödenen para. haftalıkçı a. ve s. Far. T. haftalıkla4 çalışan (kimse). haftalıklı a. ves. Far. T. »> haftalıkçı. haftaym [ha'ftaym] a. tng. sp.
3
Dergisi - 11-12. sayılar - Sayfa 70
Küçük sebzecilik işlet melerinde bütün aile ferileri kendi refahları için bütün kuvvet ve gayretlerile fedakflrca çalışırlar. Ücretle çalışan ameleler ise daha fazla para kazanmak fikri ile hizmet görürler. Ücretli çalışan ameleleri, gündelikçi, haftalıkçı ...
Ankara (Turkey). Yüksek ziraat enstitüsü,
1946
4
Yeni Türk lûgati - Sayfa 340
Haftabaşı [i] Haftanın son günü. Ticaret ve sanayide amele ve müstahdi ne ücret tevzi olunduğu gün. Haftalık |s| Her hafta, ve haftada bir vaki olan. [i Hafta itibarile verilen ücret, Haftalıkçı [s] Haftalık ücretle işleyen. Haftalıklı Haftalıkçı.
İbrahim Alâettin Gövsa,
1930
5
Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 449
... gazete wöchentlich erscheinende Zeitung, Wochenblatt n — meemua Wochenzeitschrift / ~ rapor wöchentlicher Bericht; Wochenbericht m ~ ücret Wochenlohn m haftalikçi im Wochenlohn arbeitend haftahkli s. haftalikçi haftaym [*•] Fb. usw.
6
İhyâu ulûmi'd-dîn: Birinci kitâb: Kitâbu'l-ilm - Sayfa 32
Yine bu zât şöyle diyor : «Ben kendimi, gündelikçi, haftalıkçı, aylıkçı ve yıllıkçı, yerine koydum». 5 — Tefehhüm : Kur'ân-ı Kerîm'den okuduğu her âyeti kendi imkânları nisbetinde anlamağa çalışmaktır. Zîra Kur'ân-ı Kerîm, Allahu Teâlâ'nm ...
Ghazzālī, Ahmed Serdaroğlu,
1963
7
Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 239
Haftada bir ödenen para : İşçiler haftalıklarını aldılar. haftalıkçı s. Ücretini haftadan haftaya alan (kimse). haftaym a. ing. sp. İki devreli karşılaşmalarda devrelerden her biri. hah ün/. Olması istenen ya da beklenen bir şey olur olmaz duyulan ...
Türk Dil Kurumu, Kemal Demiray, Muammer Bakr,
1977
8
Türkiye'de sosyalizmin tarihine katki - Sayfa 443
Hiç, hiç bir şey yoktur ki, işçilerin ve ekseriya gündelikçi, haftalıkçı ve aylıkçıların eseri olmasın. Şimdi siz, bir vapura binip, dünyayı dolaşın: Medeniyet ve mamuriyet olarak her ne görürseniz, bizim gibi ücretle çalışanlar tarafından yapılmıştır.
9
Galata: şiir - Sayfa 180
Hammal Tesfiyecilik Kalemtıraş Amele Kamacılık Kanca Zanaatçı Kazma Yanaşma Kerpeten Haftalıkçı Keser Aylıkçı Kıskaç Ateşçi Kompas Kalfa Kompresör Çırak Körük Miço Kürek Kamacı Küskü Ustabaşı Makas Pompacı Mala Presçi Masura ...
İlhan Berk, Abidin Dino,
1985
10
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 310
Haftadan haftaya, haftalık, haftalıkçı- HAHAM, ibr. hohma (bilgelik)dan haham (bilge. İbranilerde din işlerine bakan kimse). Hahambaşı, hahamhane (fars, hâne/ev), hahamlık*. HAİN, ar. hiyâne (bir nesneyi eksiltme, azaltma, birine yıkım ...
İsmet Zeki Eyuboğlu,
1991
«HAFTALIKÇI» வார்த்தையைக் கொண்டுள்ள புதிய உருப்படிகள்
பின்வரும் செய்தி உருப்படிகளின் சூழலில்
haftalıkçı என்ற வார்த்தையைப் பயன்படுத்துவது பற்றியும் எப்படிப் பயன்படுத்துவது என்பதைப் பற்றியும் தேசிய மற்றும் பன்னாட்டு அச்சகங்கள் என்ன பேசியிருக்கின்றன என்பதைக் கண்டறியுங்கள்.
Bir Garip Ölmüş Diyeler...
Haftalıkçı Ahmet olarak bilinen bu mazlum kafasına uygun işyerlerine gider haftalık isterdi. Bir kaç kelam eder dükkandakileri güldürürdü. Yaşlı bir annesi ve ... «Şanlıurfa.com, ஆகஸ்ட் 11»