«KIVRACIK» தொடர்புடைய துருக்கியம் புத்தகங்கள்
பின்வரும் புத்தக விவரத்தொகுப்புத் தேர்ந்தெடுப்பில்
kıvracık இன் பயன்பாட்டைக் கண்டறியுங்கள்.
kıvracık தொடர்பான புத்தகங்கள் மற்றும் துருக்கியம் இலக்கியத்தில் அதன் பயன்பாட்டுச் சூழலை வழங்குவதற்கு அதிலிருந்து பெறப்பட்ட சுருக்கமான சாரங்களைத் தொடர்புபடுத்துகின்றன.
1
GAGAUZ Türkleri: (Tarih-Dil-Folklor ve Halk Edebiyati) - Sayfa 137
(Tarih-Dil-Folklor ve Halk Edebiyati) Harun Güngör, Mustafa Argunşah. KISMETTEN DE DADACEZ Ne inceçik belcezin, Pek kıvracık boycazın, Pek kıvracık boycazın, Filcen gibi belcezin, Filcen gibi belcezin, Kukla gibi başçazın, Ha birerde ...
Harun Güngör, Mustafa Argunşah,
1991
2
Nilgün: roman - Sayfa 278
Vücutça da — söylediğim gibi — öyle bir gelişmeye ermiş ki her şeyden önce cismanî biı saltanat kurmuş; o vücudün doğrudan doğruya maddî arzuyu kamçılayan tarafı yok. Eskiden kıvracık, çok cici, henüz çizgi veya oya, pek nefîs bir kızdı.
3
Halkbilimi araştırmaları - 3. cilt - Sayfa 17
Kıvracık beliyle eğiliyor, bükülüyor, öylesine hareketler yapıyordu 16 Murat Sertoğlu, Çakırcalı Mehmet Efe. Sağlam Kitabevi. İstanbul (Yayın tarihi yok), Sayfa 30, 40. Murat Sertoğlu, Çakırcalı Mehmet Efe, Sayfa 69.; Aynı durumu başka tanıklar ...
4
Yaşarken ve ölürken - Sayfa 278
... olup biteni sokakta anlatamazdım tabiî) kabul etti. Dediğim gibi donuk, aldırışsızdı. Eviyse ekmek fırınına çok yakındı; kıvracık bir evdi. Sehpanın üstünde duran lâcivert kutuyu açtı; kapak açılır açılmaz,. giyitinin dantelası tozlanmış bir balerin, ...
5
Denemeler, eleştiriler - Sayfa 247
Evini kıvracık tutardı, her işini kendi görürdü. Dört yaşında da bir oğlu vardı. Ama bir gün işten, yorgunluktan şikâyet ettiğini duymadık. Kocasıyla birbirlerine ne kadar da düşkündüler! Öleceği aklına bile gelmiyordu. Hangimizin aklına gelirdi ki?
Orhan Burian, Vedat Günyol,
1993
6
Beyaz ṣemsiyeli - Sayfa 36
Helâl süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edebli kızcağız. Üstelik de büyük kapıya nispeti var. Ne olur, ne olmaz? İnsanın, günün birinde başı sıkışıverir. O zaman, gider, kapılarını çalar : «Ben sizin etbainizim.. bana el uzatın!» dersin.
Ercüment Ekrem Talu,
1939
7
Gençler için nutuk - Sayfa 95
... kıskacı kocuşmak kesik kıskacılık koçan kesim kısmık koçmak kesinmek kışla kodoş keskenmek kışlak kokak kesmik kışlamak kokmak keş kıtır kokundan keşen kıvıl kokuşmak keşiklemek kıvracık kolan keşkek kıvrak koltuk kete kıvramak kom ...
Mustafa Kemal Atatürk, Sinan Bayraktar,
2006
8
Osmanlı'da seks: sarayda gece dersleri - Sayfa 33
Zenpârelere bu haber vasıl olıcak (bu haber ulaşınca), onlar dahi zenançe (kız işi) kaftancıklar giyip ve ibrişim kuşaklar kuşanıp ve kıvracık kırcık ve ucu tellice saçaklar sarınıp ve destmalcikler takınıp şah, paşazade, hanzade, kadıncık kızı gibi ...
9
Zeybeklik ve Zeybekler tarihi - Sayfa 156
Kıvracık beliyle eğiliyor, bükülüyor, öylesine hareketler yapıyordu ki, değme güzellerde bulunmazdı. Çakırcalı Efe o sıralarda yanına Veli isminde birini almıştı. Çete mola halinde iken Veli dayanamadı. - Efe dedi, hele şu kıza bir bak. Çakırcalı ...
10
Onlar savaşırken: roman - Sayfa 114
Kıvracık giyindi. Kahveocağınm lambasını da açarak ahıra indi. Yavaşça: «Kimoo?» diye sordu. Fısıltısından tanımıştı. Koçak Hasan'ın evinin karşısında bekliyenlerden Şapşal Mustafa idi. «Benim, Alâettin Efendi, diyeceklerim var.» Kapıyı açtı.