HANYUT SÖZCÜĞÜ MALEZYA DILI DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?
Malezya Dili sözlükte «hanyut» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
Malezya Dili sözlükte hanyut sözcüğünün tanımı
sürüklenme 1. suyla taşınan (dalgalar, taşkınlar, vb.): ahşap yüksek gelgitli taşınır; 2. uzaklaşın (dolaşırken, gelir getirirken veya kazanç elde edin): tat hissi içinde yaşamaktan başka bir ülkeye gitmek benim için daha iyidir; 3. = Kayma, kayma, kayma (kaygan vs nedeniyle): birkaç kez bir çapa atar; ayrıca bir safra; 4. ki çok eğlencelidir, yaratıcıdır, bir rüyada taşınır: ritmik bir şarkının tadını çıkarırlar; harika sözler dünyasında olduğu söylenen genç yazarlar; serveti kayboldu, tükenmiş, mayalı; ~ kalbi eğilimli hissediyor; insanlar ~ a) suda (nehir, deniz) sürüklenerek; b) seyahat eden insanlar (tacirler, yolcular); ~ dipintasi, geçmek dalışı, kaybolduğu zaman insanlara yardım etmek için uğradı. utanç verici kürek çekme, tekneler ilerlemeyeceğim çabalıyorsanız; Yüzen herhangi bir karar olmaksızın ıslatılmaz (hükümler, hükümler); sürüklenen 1. yüzen şamandıralar taşır su (taşkın, dalgalar): gemi günleri ~ dalgalar taşır; batmayan şey kaldı; 2. her yere git: beni halkın bölgesine götürmeme izin ver; 3. uzatılmış, devam ediyor: konuşmaları ~; 1. akarsu tarafından taşınan (nedeni) sürüklenme (akış): salı denize yıkanır; 2. (kendi) hayalini kurun: yanılsamayla yıkayın; sakin su - Sessiz kişi genellikle bilgili ve harika bir iş çıkarabilir; süpürme nesnelerinin kayması; durumun bozulması (aynı zamanda) bir şeyle (gece boyunca) çok fazla etkilenmiştir: kentin kesişiminde gösterilen gençlerin karakteri; dağılma veya süpürme etkisi. hanyut 1. dibawa mengalir oleh air (ombak, banjir, dsb): kayu itu ~ dibawa air pasang; 2. pergi jauh-jauh (mengembara, membawa diri atau membawa untung): lebih baik saya ~ ke negeri lain drpd hidup memendam rasa; 3. = berhanyut gelincir, meleset, larat (kerana licin dll): beberapa kali ia membuang sauh, ~ juga sauhnya itu: maka dibedilnya belulang itu, ~ tiada terus; 4. ki terlalu asyik, sedang khayal, terbawa mengelamun: mereka ~ dibuai lagu yg berirama lembut; penulis-penulis muda yg dikatakan sedang ~ ke satu alam yg penuh dgn kata-kata yg hebat; ~ harta bendanya hilang lenyap, habis, lesap; ~ hatinya merasa rawan; orang ~ a) orang yg hanyut di air (sungai, laut); b) orang yg mengembara ke mana-mana (orang dagang, musafir); ~ dipintasi, lulus diselami, hilang dicari prb menolong orang dlm masa kesusahan; malu berkayuh, perahu ~ prb kalau segan berusaha tidak akan mendapat kemajuan; terapung tak ~ terendam tak basah prb belum ada keputusan (ketentuan, ketetapan); berhanyut-hanyut 1. = berhanyutan terapung-apung dibawa air (banjir, ombak): berhari-hari kapal itu ~ dibawa ombak; mana yg tidak tenggelam tinggallah berhanyutan; 2. pergi ke mana-mana: biar aku ~ ke rantau orang; 3. berlarut-larut, berlanjut-lanjut: perbualan mereka ~; menghanyutkan 1. membawa (menyebabkan) hanyut (mengalir), dibawa oleh aliran: dihanyutkannyalah rakit itu ke laut; 2. ki membawa (diri) berangan-angan: dihanyutkan oleh khayalan; air tenang ~ prb orang yg pendiam itu biasanya berilmu dan dapat melakukan pekerjaan besar-besar; hanyutan benda yg dihanyutkan; kehanyutan perihal (keadaan dsb) terlalu asyik dgn sesuatu (selama terbawa mengelamun dsb): watak-watak anak muda, diperlihatkan ~ dlm arus kota yg simpang-siur; penghanyutan perihal atau perbuatan menghanyutkan.
Malezya Dili sözlükte «hanyut» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
«HANYUT» İLE İLİŞKİLİ MALEZYA DILI KİTAPLAR
hanyut sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
hanyut ile ilişkili kitaplar ve Malezya Dili edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
Anak Raja Hanyut dengan Burong Mat Changgal
Zakaria Hitam. ANAK RAJA HANYUT dengan BURONG MAT CHANGGAL ARIA Hl * DEWAN BAHASA DAN PUSTAKA Anak Raja Hanyut dengan Burong Mat Changgal Anak Raja Hanyut.
