SESAL SÖZCÜĞÜ MALEZYA DILI DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?
Malezya Dili sözlükte «sesal» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
Malezya Dili sözlükte sesal sözcüğünün tanımı
Kötü bir şey yapmadığı için pişmanlık duymak, mahkumiyet suçluluk duygusuydu: onun küfürlü hareketini görünce, ~ hissetti; ~ ilk gelir, ~ sonra tükenmez olarak düşünülmek için bir şeyler yapmaya veya yapmaya başlamadan önce ~ hayır prb. pişmanlık = ~ kalp = pişman; pişmanlık, pişmanlık-pişmanlık pişmanlık; ~ Batak gibi birbirlerini suçlamak için koştu; pişmanlık 1. bir suç işlemiş olmaktan rahatsız hissetmek, suçlu olmaktan dolayı suçluluk duymak; 2. Hayal kırıklığına uğramış, hoşnutsuz hissetme: Bu onun eylemi değildir; pişman olmak 1. pişmanlık duymak: annenin bu kadar çok şey söylemesi iyi değil; 2. Hoşnutsuz hissetmek, suçlamak; görevlerini nasıl yapacağını bilmiyor; üzgün pişmanlıklar; pişmanlık 1. pişmanlık duymak ya da bir şey yüzünden hayal kırıklığına uğramak, pişmanlık çekmek, suçlamak: kim suçlamak istiyorsa, kim pişman olmak isterse, insan da insanları öyle böyle öğretiyor; pişmanlık yaratan şey: Benliğin kendisi; pişmanlık 1. pişmanlık hissediyorum, üzücü: eğer bir şey yola çıkarsa, ölü hayat bilmiyoruz, olmayın ~; Yüzü onun zevkini yansıtıyor; 2. Direniş, kınama: Bu kris bugün yakında itilecek; pişman olmaktan pişman olmak, pişman olmak: Ben olduğumu kanıtlamak için hükümetle işbirliği yapmaya istekliyim; pişmanlık için pişmanım. sesal perasaan tidak senang kerana telah melakukan sesuatu yg tidak baik, keinsafan telah bersalah: apabila ia melihat perbuatannya yg kasar itu, ia berasa ~; ~ dahulu pendapatan, ~ kemudian tiada berguna prb sebelum mengerjakan atau melakukan sesuatu hendaklah difikirkan habis-habis; bersesal = ~ hati = menyesal; bersesalan, bersesal-sesalan salah-menyalahkan; ~ bagai Batak lari prb tuduh-menuduh sesama sendiri; menyesal 1. berasa tidak senang kerana telah melakukan sesuatu kesalahan, insaf telah bersalah: kalau rugi jangan ~ nanti; 2. berasa kecewa, berasa tidak senang: ia tidak ~ atas perbuatannya; menyesali 1. berasa sesal terhadap: tidak baik ibu berkata demikian sbg ~ untung; 2. berasa tidak senang kpd, mempersalahkan: dia ~ jawatankuasa pengelola yg seakan-akan tidak tahu menjalankan tugasnya; sesal-menyesali bersesalan; menyesalkan 1. berasa sesal atau kecewa terhadap sesuatu, menyesali, menyalahkan: siapa yg hendak disalahkan, siapa yg harus disesalkan, manusia juga yg mengajar manusia jadi begini; menyebabkan jadi menyesal: perbuatan yg sangat ~ dirinya; sesalan 1. perasaan sesal, yg disesalkan: jikalau datang sesuatu hal di jalan, mati hidup tiadalah kami ketahui, jangan menjadi ~; air mukanya membayangkan rasa ~nya; 2. penentangan, celaan: keris inilah kelak akan menebus ~ patik hari ini; kesesalan perihal sesal, kekesalan: utk membuktikan ~ saya itu, saya sudi bekerjasama dgn pemerintah; penyesalan perihal menyesal.
Malezya Dili sözlükte «sesal» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
«SESAL» İLE İLİŞKİLİ MALEZYA DILI KİTAPLAR
sesal sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
sesal ile ilişkili kitaplar ve Malezya Dili edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
PRICAI 2010: Trends in Artificial Intelligence: 11th ... - Halaman 685
The number of manually annotated tokens and F1 using SeSAL and SeSAL- ReEst with confidence threshold δ = 0.60,0.90,0.99 not significantly different in SeSAL and SeSAL-ReEst. Since the probability re- estimation increases the marginal ...
