Malezya Dili sözlükte susu sözcüğünün tanımı
süt I 1. göğüsler, meme başları, dışkılar; uç ~ = göz ~ = pentil ~ = meme başı ~ süt ucu; iki göğüs arasındaki boşluk; 2. = su ~ memeden beyaz su; süt için yetiştirilen hayvanlar; kafaya ~ sütteki yığılmış yağ; fabrika ~ a) süt işleme nerede fabrika; b) süt gövdesinin parçaları; aç, ~ ister süt (küçük çocuk); 3. Bitkilerden türetilmiş sıvı benzeri sıvı (kauçuk ağaçlar, tüpler, vb.): 30 yaşındaki kauçuk ağacın azalmasından sonra; ~ anne sütü gövdesi; ~ (ber) formül süt tozu bebekler, hamile kadınlar vb. gibi bazı gruplar için özel formüle göre hazırlanmıştır; ~ dairesel yuvarlak (kadın) göğüsler ve ekstremiteler; işlenmemiş yerli sütün yağları (hala orijinal yağ içeriyor); ~ süt tozu tozu; Yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkta buharlaştırmayla hazırlanan sıvı cüruf sütü; anne sütü annesi; ~ kutular = ~ kutulara işlenmiş ve doldurulmuş kutu sütleri; ~ kopek = ~ daha fazla göğüs; ~ Macan bp sj İçki ile karıştırılmış sarhoş sütten içki; ~ yoğunlaştırılmış yoğun süt ve şeker dolu; yağsız süt yağı; ~ sj un un haline getirildi; Kalayda teneke süt; Göğüste bir kişinin kaderinin inkar edilemeyeceği (iyi ya da kötü) kaçınılmazdır; su ~ kötüle ödüllendirilmiş iyi su prb iyiliği ile ödüllendirildi; doğru olan iki şey gibi; b) Yine geçerli ve uygulanabilir olan kurallar; emme sütü: oğlan ~ istemiyor; fil ~ (yerleşik tavan) veya ev yapımı gölgelik; Süt vermek için emzirme: memeli hayvanlar ~ küçük çocuklar; Emzirme 1. Emzirme: emzirmek için yenidoğan doğurur; diğer kadınlara emzirir; 2. Sütün emilmesine izin verin (emzirme); anne sütü, anne sütü; a) emziren bir çocuk; b) hemşirelik çağı; Aynı kadını emziren kardeşler; 2. kauçuktan yapılan emzikler (anne sütüne ek olarak): bir kişi hala ağzında yapışkan durur; emzirmek (emzirirken): bebeğin kısalması ~ sağlığı için tehlikeli olabilir; emzikli hemşire, dadı, ev sahibi: Muhammed onun evcil hayvanının altında harika. süt II; ~ rimau sj fungus, Polystictus rhinocerotis. süt III; ~ kubung sj bitki (benalu), Desmotrichum spp. ~ lopek sj bitkisi (yenilebilir yosun), çiçekli tepeler, Longetia malayana; meyve ~ a) bitki (ağaç), Chrysophyllum monopyrenum; b) bitki sj (tırmanma ağacı), belewars, fesleğen, Passiflora laurifolia; çiçekler ~ a) bitki sj (çalılar), çince çiçekleri, tavuk göğsü, hindistancevizi kökleri, Ervatamia coronaria; b) bitki sj (çalılar), çince çiçekleri, Gardenia augusta. susu I 1. buah dada, tetek, kopek; hujung ~ = mata ~ = pentil ~ = puting~ bahagian hujung susu; ruang ~ ruang di antara dua buah dada; 2. = air ~ air berwarna putih yg keluar dr buah dada; binatang ~ binatang yg dipelihara utk mendapat susu; kepala ~ lemak yg kental pd air susu; kilang ~ a) kilang tempat memproses susu; b) bahagian badan yg menghasilkan susu; lapar ~ mahu susu (anak kecil); 3. cairan yg menyerupai air susu yg diperoleh dr tumbuhan (pokok getah, tuba, dll): selepas pokok getah berumur 30 tahun~nya akan berkurang; ~ badan susu ibu; ~ (ber)formula susu tepung yg disediakan mengikut formula khusus utk golongan tertentu spt bayi, ibu mengandung dsb; ~ bundar buah dada (perempuan) yg bulat dan cekang; ~ berlemak susu asli yg tidak diproses (masih mengandungi lemak aslinya); ~ bubuk susu tepung; ~ cair sj susu yg agak kental yg dibuat dgn jalan pengewapan dgn tekanan dan suhu tinggi; ~ ibu susu dr buah dada; ~ kaleng = ~ kalengan Id susu yg telah diproses dan diisikan dlm tin; ~ kopek = ~ lanjut buah dada yg labuh; ~ macan bp sj minuman drpd air susu ygdicampur dgn minuman keras; ~ pekat susu yg dipekatkan dan dibubuh gula; ~ tanpa lemak susu yg lemaknya telah dikeluarkan; ~ tepung sj susu yg diproses menjadi tepung; ~ tin susu dlm tin; ~ di dada tak dapat dielakkan prb nasib seseorang itu tidak boleh ditolak (baik atau jahat); air ~ dibalas dgn air tuba prb kebaikan dibalas dgn kejahatan; spt ~ dgn sakar prb a) dua hal yg bersetujuan benar; b) aturan yg masih tetap berlaku dan dipakai; menyusu menghisap susu: budak itu sudah tidak mahu ~; gajah ~ (binaan) atap atau sengkuap yg bersambung dgn rumah; menyusui memberi minum susu kpd: binatang mamalia ~ anaknya yg masih kecil; menyusukan 1. menyusui: mereka menyerahkan kanak-kanak yg baru lahir kpd perempuan lain utk disusukan; 2. membiarkan menghisap susu (menyusu); susuan 1. yg diberi susu, yg disusui; anak ~ a) anak yg masih menyusu; b) anak orang yg disusui; saudara ~ saudara kerana menyusu dr perempuan yg sama; 2. puting susu yg dibuat drpd getah (sbg ganti susu ibu): yg seorang masih lekat ~ di mulutnya; penyusuan perihal (perbuatan) menyusui: pemendekan tempoh ~ bayi boleh membahayakan kesihatannya; penyusu orang yg menyusui, pengasuh, inang: Muhammad besar di bawah peliharaan ~nya itu.
susu II; ~ rimau sj kulat, Polystictus rhinocerotis.
susu III; ~ kubung sj tumbuhan (benalu), Desmotrichum spp. ~ lopek sj tumbuhan (rumpai laut yg boleh dimakan), berembang bukit, Longetia malayana; buah ~ a) sj tumbuhan (pokok), Chrysophyllum monopyrenum; b) sj tumbuhan (pokok memanjat), buah belewar, buah selasih, Passiflora laurifolia; bunga ~ a) sj tumbuhan (pokok renek), bunga cina, susuk ayam, susun kelapa, Ervatamia coronaria; b) sj tumbuhan (pokok renek), bunga cina, Gardenia augusta.
Malezya Dili sözlükte «susu» sözcüğünün
özgün tanımını görmek için tıklayın.
Tanımın Türkçe diline
otomatik çevirisini görmek için tıklayın.
«SUSU» İLE İLİŞKİLİ MALEZYA DILI KİTAPLAR
susu sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
susu ile ilişkili kitaplar ve Malezya Dili edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
Membesarkan Anak Hebat dengan Susu Ibu: - Halaman 336
Ada sesetengah ibu membawa kain yang ditinggalkan di tempat bayi bagi merangsang lebih banyak susu dikeluarkan semasa memerah di rumah. Info Saya masih ingat pertanyaan yang saya ajukan kepada diri sendiri, “Susu ada ataupun ...
2
Kaire fe singke Susu dimēdiëk bè fe ra; nung Mawhoring fe ...
Henry BRUNTON . W-“-n n~_———' L I A E bíli \nu-ng kE? TA. N. M. l 2 Indê ê'bíli fé e ma? A. Mubeè' nabán em fé Allah' ma, em to fà mabáde' lü fe 'ra Masêha mube ra nung di ra Allah-bè; nung mube ra, nabán fama araiáni mèlküta \hocade ...
