Türkçe sözlükte "bollaşmak" sözcüğünün anlamı

BOLLAŞMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

bollaşmak

BOLLAŞMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte bollaşmak sözcüğünün tanımı

bollaşmak Bol durumda olmak.

BOLLAŞMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile bollaşmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen bollaşmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «bollaşmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 扩大
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: ensanchar
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: widen
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: चौड़ा
• Türkçe - Arapça Çevirmen: توسيع
• Türkçe - Rusça Çevirmen: расширять
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: ampliar
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: বিস্তীর্ণ করা
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: élargir
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: memperluas
• Türkçe - Almanca Çevirmen: erweitern
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 広げます
• Türkçe - Korece Çevirmen: 넓히다
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: ngambakaké
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: mở rộng
• Türkçe - Tamil Çevirmen: விரிவுபடுத்தும்
• Türkçe - Marathi Çevirmen: विस्तारणे
• Türkçe: bollaşmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: ampliare
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: rozszerzać
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: розширювати
• Türkçe - Romence Çevirmen: lărgi
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: διευρύνουν
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: verbreed
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: vidga
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: utvide

«BOLLAŞMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

bollaşmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. bollaşmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 116

Çokluk § Bereket. [Largeur, ampleur § Abondance. ] Bollanma | m.J Genişleme, Bollanmak! bollaşmak, tevessü etme, etmek, mebzul) bereketli olma, olmak. [S'elar- gir, devenir abondant] Bollaşma 1 Jt.m-J Genişleme, Bollaşmak/ genişlemek, ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 190

bohçaböreği 190 bollaşmak tünden yapılmış küçük denk. 0 bohça etmek eşyasını bir bohçaya sarmak. bohçaböreği, -ni b. a. bohça biçiminde san- lan bir çeşit börek. bohçacı a. dokuma eşyayı bir bohça içinde gezdirerek satan kadın.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Turcology in Turkey: selected papers - Sayfa 62

'bollaşmak, bereketlenmek, bol ve verimli olmak, bereketli olmak, bollaşmak', elbegcigül- 'verimli ve bereketli hâle getinmek, bollaştırmak, bol olmasına yardım etmek'; elbegcil 'bol olma süreci veya bol olma durumu' (Lessing 2003: 487-488).

László Károly, ‎Nurettin Demir, ‎Emine Yılmaz, 2007

Easy To Learn Turkish Grammar Dialogues: Thousands of ... - Sayfa 293

... L.4 Bluz Blouse L.22 Boğaz Trought, The Bosphorus L.20 Bol Loose L.20 Bollaşmak Toget loose L.20 Borç Debt, Credit, Loan L.18 Borç almak Toget loan L.18 Borç ödemek To pay the credit L.18 Borç vermek To give credit L.18 Boş Empty, ...

Mualla Atlamaz, 2013

Rize halk şairleri ve halk kültürü - Sayfa 175

Ank - Zayıfça; orta derecede zayıf. Aşağı dökülmek — Bollaşmak. (Deyileki bir hayın yağmur yağ- sa buldurcinler tokulu aşağı- Yağmur yağsa bıldırcın bollaşır." Atici - Salatalığın çiçek açtıktan sonraki durumu; henüz çiçek açan küçük salatalık.

Süleyman Kazmaz, 1987

Yayinlari - 151-153. sayılar - Sayfa 80

Bunu düşük nisbetlerde vergi ödeyen firmaların bollaşması olarak da yorumlıyabiliriz. Ancak, bu şekilde bollaşan firmalar sadece vergi hâsılatının yükselmesini engellemekle kalmamaktadır, istihsalden pek haketmedikleri bir payı almaları ...

İstanbul Üniversitesi. İktisat Fakültesi, 1964

Toplu makaleler: İslam iktisadı - 2. cilt - Sayfa 88

Özellikle Yavuz Selim'in (1512-1520) Orta Doğu'da siyasî birliği sağlaması ve gelir kaynaklarının bollaşması, finansman zorluklarını bertaraf ettiğinden sikke tecdîdi siyasetine ihtiyaç kalmadı.29 Akçe değeri 1492-1565 arasında sabit kaldı.

Ahmet Tabakoğlu, 2005

Osmanlı İmparatorluğu'nda paranın tarihi

Hem değerli madenlerin bollaşması hem de kırlarla kentler arasındaki iktisadi bağların güçlenmesi sayesinde, kırsal nüfusun büyük bir kısmı küçük değerli bakır ve gümüş sikkeleri kullanmaya başlamıştı. Ayrıca, kentlerin ve kasabaların içinde ...

Şevket Pamuk, 1999

Seçim otobüsü - Sayfa 56

Seçim var diye her birşey bollaşıyor. Şeker de bollaşıyor, yağ da çıkıyor, tüpgaz da bulunuyor. Her birşey var. Bi kahveyi halledemediler yalnız.» Bakkal Rıza sanki bugün Safinaz Teyzeyi bozmayı iş edinmişti : «Sen yağ mağ var sanıyorsan ...

Nail Güreli, 1980

Kelepir - Sayfa 67

Yılanın derisi sırtında eskiyor, içinden yenisi hazırlanıyor, üst deri bollaşıyor, günün birinde de yılan bu derinin içinden çıkıp gidiyor. Kirli, sarı beyaz renkli bir deri de yerde ya da duvar yarıkları arasında kalıyor. Bu deri renksizdir. Anlaşılıyor ki ...

Memduh Şevket Esendal, ‎Muzaffer Uyguner, 1986