Türkçe sözlükte "çarpınmak" sözcüğünün anlamı

ÇARPINMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

çarpınmak

ÇARPINMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte çarpınmak sözcüğünün tanımı

çarpınmak Çırpınmak.

ÇARPINMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile çarpınmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen çarpınmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «çarpınmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 击败
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: Multiplicar
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: multiply
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: मारो
• Türkçe - Arapça Çevirmen: تتكاثر
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Разбить
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: para bater
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: আঘাত
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: Multipliez
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: untuk memukul
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Multiply
• Türkçe - Japonca Çevirmen: ビートに合わせて
• Türkçe - Korece Çevirmen: 이길
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: kanggo mencet
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: để đánh bại
• Türkçe - Tamil Çevirmen: அடிக்க
• Türkçe - Marathi Çevirmen: दाबा
• Türkçe: çarpınmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: Da Battere
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: beat
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: розбити
• Türkçe - Romence Çevirmen: pentru a bate
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: Πολλαπλασιάστε
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: vermenigvuldig
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: att slå
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: Beat

«ÇARPINMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

çarpınmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. çarpınmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Türkçede ses yansımalı kelimeler: inceleme, sözlük - Sayfa 382

TSöz çarpim çarpim çarpinmak Kendini çok yormak. (-Gaz) DS çarpinlamak Badana topragi ile badana yapmak. (Kisikli Üsküdar -1st) DS çarpinma 1. Çarpinmak ici 2. Kimi agir hastalann sikintidan söylenerek birtakim an- lamsiz davranijlarda ...

Hamza Zülfikâr, 1995

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 132

tan çar- p-ı-l-mak/çarpılmak (çarpık duruma gelmek, çarpma işleminin konusu olmak, eğilmek). Çarpıtılmak, çarpıtılmış» ÇARPIM, tr. çarpmak (bk.)tan çar-p- ım/çarpım (çarpma işleminin sonucunu gösteren sayı.).. ÇARPINMAK, tr. çarpmak (bk.) ...

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Gaziantep ağzı: Sözlük ve kullanılmıyan kelimeler - Sayfa 150

(D. D.) çarpım çarpım: Çarpınmak fiilinin mânasını kuvvetlendirmek için kullanılan bir zarf. Çarpım çarpım çarpmıyor. çarpınmak: 1. Kendi kendini dövmek, kendi kendine vurmak. 2. Çırpınmak. çarpmak : 1. Duvardaki kapı boşluğunun ...

Ömer Asım Aksoy, 1946

Türk Tarih Kurumu yayınları - Sayfa 468

Şimdi, iztırap ile çarpınır gönül denmez mi diyorsun. Denir, fakat oradaki iztırap bizim Türkçe'nin isti'mâlâtından olan sıkıntı mânâsınadır. O cihetle iztırap ile çarpar bir gönül ibâresinde, asla ircâ'-i fikr olunduğu zaman yalnız za'f-i te 'lif bulunur.

Türk Tarih Kurumu, 1969

Nâmık Kemal'in Türk dili ve e edebiyatı üzerine görüsleri ... - Sayfa 492

Paul de Kock ile Moliere'in hiç münasebeti yok... Komedi başkadır, edeb- sizlik başka.. «Heyecan ile çarpar bir gönül»de yalnız za'f-ı te'lif yok, âdetâ tekerrür veya ta'bîr-i âherle haşv-i kabîh var. Şimdi, «ıztırab ile çarpınır gönül» denmez mi ...

Nâmık Kemal, ‎Kâzım Yetiş, 1989

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 192

... [t- f.J Yazma yemenileri basıldıktan sonra soğuk suya batırıp çırparak yıkayan adam. [Fonlon-J Çırpınma j [t- m.J Oynama, Çırpınmak/ oynamak § Titreme, titremek § Telâşa düşmek § Çarpınma, çarpınmak. [Se mouvoir, se de'battre; s'agiter.] ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Türkçe ikilemeler sözlüğü: tanıklı - Sayfa 170

81) çarpım çarpım (çarpınmak) (DS-III) Kendini çok yormak. çarpınıp çırpınmak Sürekli bir devinim içinde bulunmak, dövünmek. Afifeyi görünceye kadar geçen iki gün içinde ben de böyle mütemadi bir çarpınıp çırpınma ihtiyacıyla kuduran bir ...

Necmi Akyalçın, 2007

Ali Şir Nevaî: hazılayan Agâh Sırrı Levend - 2. cilt - Sayfa 242

Talpınmak = oynayıp sıçıramak, telaşlanmak, çarpınmak. Tam =--- dam. Tamızmak — damlatmak, damlamak. Tanımak = damlamak. Tamuğ = cehennem. Tang = şaşma, tan yeri açılmazdan önceki vakıt. Tang atkuça — şafak sökünce. Tangla ...

Alisher Navoiĭ, 1966

Ebū Ḥayyān, Kitābu'l-Idrāk li lisāni'l-Etrāk: fiil : ... - Sayfa 648

Krş. Osm. dalabı- "çarpınmak, çırpınmak, oynayıp sıçramak" (TTS II, 978-980); talabı- id. (TTS V, 3704). Çağdaş Kıpçak: Fiilin dönüş, çatılı şekli vardır: Tat. talpın- "maxaf krıl'yami, silit'sa, pıtat'sa, tyanut'sa, rvat'sa, stremit'sa" (TatRSl. 512), Başk.

A. Melek Özyetgin, 2001

Doğu Rodop türk ağızlarının sözlüğü: turc-français - Sayfa 38

ol- korkarak çarpınmak// en s'effrayant attrapper une attaque d'apoplexie. beygir is. At// cheval. TS beygir yük taşıyan, araba çeken at. beygirya'si is. (Galega) denilen toprakta yatık olan, sığır dili büyüklüğünde yaprağı (ki altı pütürlüdür), ...

Mefküre Riza Mollova, 2003