Türkçe sözlükte "düğümlenmek" sözcüğünün anlamı

DÜĞÜMLENMEK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

düğümlenmek

DÜĞÜMLENMEK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte düğümlenmek sözcüğünün tanımı

düğümlenmek Düğümle bağlanmak. / Sıkışmak. / Bütün sorunlar bir yerde toplanıp birleşmek.

DÜĞÜMLENMEK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile düğümlenmek sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen düğümlenmek sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «düğümlenmek» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 挂
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: vinculado a
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: linked to
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: से जोड़ा
• Türkçe - Arapça Çevirmen: مرتبطة
• Türkçe - Rusça Çevirmen: связан с
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: ligado a
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: লিঙ্ক
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: lié à
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: dikaitkan dengan
• Türkçe - Almanca Çevirmen: verknüpft
• Türkçe - Japonca Çevirmen: にリンクされています
• Türkçe - Korece Çevirmen: 연결
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: disambung kanggo
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: liên quan đến
• Türkçe - Tamil Çevirmen: இணைக்கப்பட்ட
• Türkçe - Marathi Çevirmen: लिंक
• Türkçe: düğümlenmek
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: legata alla
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: powiązana
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: пов´язаний з
• Türkçe - Romence Çevirmen: legate de
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: που συνδέονται με την
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: gekoppel aan
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: kopplat till
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: knyttet til

«DÜĞÜMLENMEK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

düğümlenmek sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. düğümlenmek ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi

Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi Mehmet Kara Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar. boğazıñda gaynatmak: Coşkulu bir şekilde konuşmak, bülbül gibi şakımak, güzel sesle ve neşeyle konuşmak. boğazıñ dolmak: Boğazı düğümlenmek, ...

Mehmet Kara, ‎Mehmet Nebioğlu, ‎Cihan Dinar, 2014

Divanü lûgat-it-Türk tercemesi - 4. cilt - Sayfa 667

t'lge = deve III, 229-1, 229-2 ; tuglttn — = düğümlenmek, düğülmek. II. 244-11 ; - di II, 244-7, 244-9 ; ttr II, 244-11 ; tüglüf — = birbiriyle düğümlenmek. II, 207-14 ; - di II, 207-12 ; - ür II, 207-13 ; tügme = düğme. [Rad.]. Krş. : Müh. ; id. — tükme.

Maḥmūd Kāshgarī, ‎Besim Atalay, 1986

Azerbaycan Türkçesi sözlüğü - 1. cilt - Sayfa 336

1 - Pirinç yetiştiren adamın işi, meşgalesi. 2 • sıf. Pirinç yetiştirmekle uğraşan. Düyülme is. İlmeklenme, düğümlenme. Düyüimek f. İlmeklenmek, düğümlenmek. Gaşı (ğaşları) düyüimek Derin düşünceye dalarak veya canı sıkılarak suratı asılmak ...

Seyfettin Altaylı, 1994

Başkasının Günahına Ağlayan Adam:

Boğaz'da. Düğümlenir. Boğazı. Bediüzzaman, hep hasretihepgurbetiyaşadı. Yadabütünyeryüzünü vatan edindi. Epey bir aradan sonra İstanbul'a gelmişti. Eski mekânlarını bir daha görmek vehasretgidermek istiyordu. Sarıyer de özlediği ...

Vehbi Vakkasoğlu, 2005

Benzer romanlar: inceleme - Sayfa 107

34) DÜĞÜMLENMEK : "İçim daralıyor, düğümleniyorum." (ED. 34) "Boğazım düğümlendi." (ED. 100) "tçim düğümlenmişti. (...) Yüreğim düğümlendi." (111) "Iç içe girip düğümleniyorum." (ED. 182) "İçimin düğümlenişi, soğuyuşu..." (ED.

Burhan Günel, 1986

Süleyman Nesib (Süleyman Paşazade Sami Bey): hayatı, ... - Sayfa 223

"Hayat, tabiat" ve "beşeriyet" gibi büyüklük ve aslilik ifade eden sözcükler, düğümlenmek ve çözülmek fiilleri ile bir senteze kavuşturulmaya çalışılmıştır. Hayat birbirine zıt karakterli duyguların (girye-i kudûret x hande-i meserret) seramonisi ...

Salim Durukoğlu, 2001

Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 209

Düğümlemek, düğümlenmek, düğümlenmek, düğümlü*. DÜĞÜN, es. tr. toy-kün (toy günü, büyük toplulukla yemek yeme günü)den toy - kün - toygün - tuygün - tüyün / düğün» Kök anlamı: büyük eğlence günü, büyük yemek töreni, bayram.

İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991

Deyimlerimizin sözlüğü - Sayfa 79

Boğazı düğümlenmek: Üzüntüden boğazı tıkanmak. Boğazı işlemek: Durmadan bir şeyler yemek. Boğazı kurumak: 1) Susamak. 2) Bağırmaktan, çok konuşmaktan sesi kısılmak. Boğazına/gırtlağına basmak: Birine bir şey yaptırmak için zora ...

Asım Bezirci, 1990

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 335

2 düğüm yaparak bağlamak. düğümlenmek (nsz) 1 düğüm yapılmak, düğümle bağlanmak. 2 mec. tüm sorunlar bir noktada toplanıp birleşmek ve çözüm gerektirmek, ör. İş gelip bakanda düğümlendi. 3mec. bir araya gelip sıkışmak, ör.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Prizma-1:

Buulvî davaya vebu yücemefkûreye düğümlenmek, onu bugünkü ve yarınki hâliyle nazarı itibara alıp en haşin, en sert, en mütemerrid, en müsamahasız, en imansız insanların ruhlarınagirip, anlatma derdiyleiki büklüm olup sancıçekmek... Evet ...

M. Fethullah GÜLEN, 2014