Türkçe sözlükte "fiskeleme" sözcüğünün anlamı

FISKELEME SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

fiskeleme

FISKELEME SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte fiskeleme sözcüğünün tanımı

fiskeleme Fiskelemek işi.

FISKELEME SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile fiskeleme sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen fiskeleme sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «fiskeleme» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 轻弹
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: parpadeo
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: flicking
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: flicking
• Türkçe - Arapça Çevirmen: عبها
• Türkçe - Rusça Çevirmen: стряхивая
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: flicking
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: মিট্মিটে
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: pichenette
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: flicking
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Schnippen
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 軽くはじきます
• Türkçe - Korece Çevirmen: 긋기
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: nggulung cepet
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: flicking
• Türkçe - Tamil Çevirmen: flicking
• Türkçe - Marathi Çevirmen: वळवून
• Türkçe: fiskeleme
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: sfogliando
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: muskanie
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: струшуючи
• Türkçe - Romence Çevirmen: flicking
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: κτύπημα
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: swiep
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: snärta
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: flicking

«FISKELEME» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

fiskeleme sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. fiskeleme ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

İlişkiler arasında bir gezinti: günlükler - Sayfa 172

Camlara yüklendi, avuç avuç çakıl fırlatılmışcasına fiskelemeye başladı. Fiskeleme işlemini bitirenler, zıplıyordu lâstik toplar gibi ve aşağıya düşüyordu. Bezelye tanesi büyüklüğündeydi, sertti, kuskusu andırıyordu. Ellerimi ceplerime soktum ve ...

Muzaffer Buyrukçu, 1998

Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 336

Bu suretle vurmaktan hasıl olan bere ve şiş; parmak, değnek ve saire ile vurmaktan hasıl olan eser ve kabarma. Yüzde ve vü- cutte yer yer hasıl olan kabarcıklar. / Chiqttenande- ] Fiskeleme 1 (t- m.) Fiske ile Fiskelemek/ vurma, vurmak, fiske ...

Ali Seydi, ‎Mihran, 1929

Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 103

... irdeleme güdeleme parafeleme kefeleme geleme belgeleme gölgeleme imgeleme simgeleme dengeleme eğeleme keleme çekeleme kekeleme lekeleme teneke leme harekeleme sikke leme silkeleme parkeleme maskeleme fiskeleme me l ...

Belgin Tezcan Aksu, ‎Abdurrahman Tariktaroğlu, ‎Efrasiyap Gemalmaz, 2004

Türk giyim, kuşam ve süslenme sözlüğü - Sayfa 230

Parmak basar fiskeleme kuşağzı Gülle topuklarda nümâyiş natı Siyahçerde köçeklerin sehbazı Definin zilleri has damga altın (Kıbti Köç ek Destanı) Dikkatle seyret ol sahi devran Çarpar topukdan kendin atar yar» Oynar nezâketle yavru ...

Reşat Ekrem Koçu, 1967

Cahit Sıtkı Tarancıʼnın hikâyeciliği ve hikâyeleri - Sayfa 33

Lorraine'li bir kız, kan' canlı, yanakları al al, gözleri nazar boncuğu mavili ğinde, biraz yaygm, küçük yüzü insanda fiskeleme'- arzusunu uyandıran, kolları, göğsü, bacakları, iyi -; işrilmiş bir balon gerginliğinde bir taşra dilberi. Hf metçilerinden ...

Cahit Sıtkı Tarancı, ‎Selâhattin Önerli, 1976

Haydut aşkları - Sayfa 22

Reşat Ekrem Koçu. Boy bos nişanını serviye asmış Topuk vura vura gelişi vardır, Görenler pes demiş ince beline, Ayak basar fiskeleme kuş ağzı Tavşan kam parmaklarda kınası Definin zilleri altındandır altından. ' Ocaklar yıkmış deli rüzgârdır.

Reşat Ekrem Koçu, 1981

Türk Edebiyatı - 177-182. sayılar - Sayfa 62

Ben ölünce açın da alın." der ve başına, karpuzun ham mı ergin mi olduğunu kontrol ederken yaptığımız fiskeleme hareketini yapmamıza izin verirdi. Sahi zannederdik. Bütün torunları sırayla, tık tık vururduk. "Ben ölünce korkarım dağılırsınız.

Ahmet Kabaklı, 1988

Yazılı Türkçenin kelime sıklığı sözlüğü - Sayfa 389

fiktif 1 fil dişi 1 filâman 1 filbahri 1 filozofluk 1 finalist 1 fincancı 1 fink 1 firkateyn 1 fiskeleme 1 fiskos 1 fistolu 1 fişek 1 fişlenmek 1 fitilli 1 fitneci 1 fiyakalı 1 fiyatlanmak 1 fiyonk 1 fiyort 1 fizibilite 1 fizyolog 1 fizyonomi 1 fizyoterapi 1 fizyoterapist 1 ...

İlyas Göz, 2003