KAKAVANLIK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?
Türkçe sözlükte kakavanlık sözcüğünün tanımı
kakavanlık Kakavan olma durumu; kakavanca davranış.
«KAKAVANLIK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR
kakavanlık sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin.
kakavanlık ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.
1
Bir Türk vatana döndü ; [Nejat Muallimoğlu]. - Sayfa 238
10 Türk Dil Kurumundan icazetli bir öz Türkçeci için kakavanlık ederek en kısa zamanda "dil bilgini" unvanına hak kazanmak varken, böyle dolambaçlı yollarla dil mütehassısı kim olmak ister? Türkçenin, her dilde olduğu gibi, zaman zaman ...
2
Üvey ana: roman - Sayfa 67
Biz onun işine karışmayız. Yazar Kakavanoğlu Dündar, yine bir taze ve tatlı kakavanlık etti. Lobut Ağabey'in etrafını alan samimî sevinçli halkaya iç salondaki çifti işaret ederek: — Ben dediğimi derim, dedi. Ankaranın bir kendi öz havası vardır.
3
Cinsel oyun: Roman - Sayfa 167
Başkalarınca yapılan esprilere pek gülmez, onları kakavanlık sayar, Pat-Pataşon'ları beğenmemişken Lorel- Hardüerle Uç Ahbap .Çavuşlar'ı çocuksu bulur, kendi esprilerine ise ille gülünsün isterdi. Bunun nedeni, zekâyı ve mizahı bütün ...
4
Resimli yeni ...: A-K: - Sayfa 568
[Qui frappc) Kakao (t. s-) Amerikada yetişir bir ağaç. Meyvası çuko- lâta yapmakta kullanıldığı gibi kahve gibi sade veya sütte pişirilip içilir mugaddi bir şeydir. [CaCdO-J Kakavan (t. /□) Ahmak, bu- dala, avanak. [Idiot.e, im- btcile.] Kakavanlık (t- ...
5
Dar sokaklardaki duman - Sayfa 87
«Kakavanlık yapıp üzme kızcağızı!» dedi Baba. Bayram inanamıyordu. tepkisini ölçmek, arkadan da kahkahayla gülmek istediklerinden böyle bir düzen kurmuş olabilirlerdi. Her şey beklenirdi bunlardan; fılmlik, tiyatroluk insanlardı, çünkü ...
6
Yeni Türk lûgati - Sayfa 474
Kakavanlık [i] Ahmaklık. - Kakılmak [f] Üzerine vurularak sokulmak. Maden birşeye arkasından vurarak kabartma yapılmak. Tahta ve saireye altın, gümüş tel veya sedef parçaları soku - larak süslenmek. Kakım [i] Şimal memleketlerde yaşıyan ...
İbrahim Alâettin Gövsa, 1930