Türkçe sözlükte "ön ad" sözcüğünün anlamı

ÖN AD SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

ön ad

ÖN AD SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte ön ad sözcüğünün tanımı

ön ad Kişilere verilen ilk ad. / Sıfat.

ÖN AD SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile ön ad sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen ön ad sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «ön ad» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 用的名字
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: nombre
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: forename
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: forename
• Türkçe - Arapça Çevirmen: الاسم الاول
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Личное имя
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: prenome
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: নামের প্রথম অংশ
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: prénom
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: nama kecil
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Vorname
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 名
• Türkçe - Korece Çevirmen: 뒤따라야
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: Jeneng ngarep
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: tên đầu tiên
• Türkçe - Tamil Çevirmen: forename
• Türkçe - Marathi Çevirmen: पहिले नाव
• Türkçe: ön ad
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: nome di battesimo
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: imię
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: особисте ім´я
• Türkçe - Romence Çevirmen: prenume
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: ονοματεπώνυμο
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: voornaam
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: förnamn
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: fornavn

«ÖN AD» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

ön ad sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. ön ad ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Örneklerle Türkçe sözdizimi: tümceler, belirtme öbekleri, ... - Sayfa 347

Niteleme öbeği içinde önad diye tanımlanan bir sözcük, başlıbaşına alındığında ad olarak değerlendirilir. Bir sözcüğün önad olabilmesi için bir adın önüne gelmesi ve onun karşıladığı varlığı nitelemesi ya da belirtmesi gerekir: yeşil: bir renk ...

Rasim Şimşek, 1987

Dilbilgisi terimleri sözlüğü - Sayfa 205

Önad, bir addan önce gelerek önad + ad biçiminde bir ad öbeği oluşturur: Kırmızı kalemin var mı? İyi insanları herkes sever. Tuzlu ve yağlı yemekleri sevmem. 2. Yukarıda açıklanan önad tamlamasının başına bir ad gelir, ad + önad + ad ...

Nurettin Koç, 1992

The Royal Standard English Dictionary to which is Fixed a ... - Sayfa 378

Thắnk'fûl-ly, ad. with a lively fenfe of favour Thắnk'lėss, a. ungrateful, unthankful Thắnk'lěsf-něfs, f. ingratitude Thãnk'óf-fér-íng, ... Thěnce-fốr'wárd, ad. on from that time The-čc'ră-cy, f. divine government The-o-crät'ïc-ál, a. relating to theocracy ...

William PERRY (of Edinburgh.), 1775

A Dictionary of the English Language, containing the ... - Sayfa 411

Thére-by', ad. ' that; near that place. Thére'före, ad. for that; consequently. Thére-fröm', ad. from that; from this. Thére-In', ad. in that; in this. Thére-in-tó", ad. into that. Thère-öf', ad. of that ; of this. Thére-ön", ad. on that. Thére-öüt', ad. out of that.

Alexander REID (LL.D.), 1844

A New Critical Pronouncing Dictionary of the English ... - Sayfa 116

WHEREABOUT, hwāre'à-bööt, ad. . [where and about..] Near what place; near which place; concerning which. WHEREAS, hwäre-áz' ad. [where and as...] When on the contrary; at which place; the thing being so that, whereas he was once ...

Richard Smith Coxe, ‎John Walker, 1813

A critical pronouncing dictionary, and expositor of the ... - Sayfa 531

THENce, thënse, ad. 466. from that time; for that reasonTHENcEFoRTH, Thénselförth, ad. time. Thenceforward, Thénse-förtwärd, ad. On from that time. Theocracy, thé-5k!krä-sé, s. 470. 518. Government immediately superintended by God.

John WALKER (the Philologist.), 1821

A critical pronouncing dictionary ... The twenty-sixth edition - Sayfa 531

From that time. ThencefonwARD, Thènse-förkwärd, ad. On from that time. THEocRAcy, th&-3k(krá-sé, s. 470. 518. Government immediately superintended by God. THEocRATICAL, thë-8-krit:té-kāl, a. Relating to a government administered by ...

John WALKER (the Philologist.), 1823

A critical pronouncing dictionary ... Also, A key to the ... - Sayfa 525

THEORETICAL, £ THEoRETIC, thé-ö-rétik, THEoRICAL, thé-ör'é-kål, (1. THEORICK, thé-ör'ík, 509. Speculative, depending on theory or speculation, terminating in theory or speculati on. THEoRETICALLY, the-ö-rèt'é-kāl-é, ad. Speculatively ...

John WALKER (the Philologist.), 1831

Walker's Critical pronouncing dictionary ... Corrected, ... - Sayfa 553

A subject on which one speaks or writes; a short dissertation written by boys on any topick; the original word whence others are derived. THEMSELves, THém-sèlvz; s. These very persons; the oblique case of They and Selves. THEN, THén, ad ...

John WALKER (the Philologist.), ‎John Davis ((Rev., A.M.)), 1830

İzdüşüm - Sayfa 301

Ön ad sıralamasına göre özgeçmişler: Abdurrahman AKSOY- (1970- Midyat-MARDİN). 1992 yılında Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi 'nden mezun oldu. 1993 yılında Yüzüncü yıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde doktora ...

Mustafa Halit Umar, 2003