Türkçe sözlükte "pudriyer" sözcüğünün anlamı

PUDRIYER SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

pudriyer

PUDRIYER SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte pudriyer sözcüğünün tanımı

pudriyer Pudralık.

PUDRIYER SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile pudriyer sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen pudriyer sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «pudriyer» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 粉紧凑
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: polvera
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: powder compact
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: कॉम्पैक्ट पाउडर
• Türkçe - Arapça Çevirmen: علبة المسحوق
• Türkçe - Rusça Çevirmen: пудреницу
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: pó compacto
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: গুঁড়া কম্প্যাক্ট
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: poudrier
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: serbuk padat
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Puderdose
• Türkçe - Japonca Çevirmen: パウダーコンパクト
• Türkçe - Korece Çevirmen: 파우더 컴팩트
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: wêdakakêna kompak
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: bột nhỏ gọn
• Türkçe - Tamil Çevirmen: தூள் கச்சிதமான
• Türkçe - Marathi Çevirmen: पावडर संक्षिप्त
• Türkçe: pudriyer
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: portacipria
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: puderniczka
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: пудреницю
• Türkçe - Romence Çevirmen: compact pulbere
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: συμπαγής σκόνη
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: poeier kompakte
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: puderdosan
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: pulver kompakt

«PUDRIYER» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

pudriyer sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. pudriyer ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Efsane papyon: Arman Manukyan kitabı - Sayfa 182

Evet yapmışlardı. Onu, kendi doğum gününde Alis'e götürdüm. Çok şaşırdı. — Böyle başka sürprizleriniz var mı? — Alis'e bir pudriyer hediye etmişim. Pudriyer biliyorsunuz. — Evet! — Pudra süreceğin kap, işte pudriyer. Ve Alis'e "Cici" derdim.

Arman Manukyan, ‎Nuran Çakmakçı, 2008

Ayrı dünyalar: pıyes, üç perde - Sayfa 48

(Pudriyeri daha uzağa atar. Seker, gene o hayalî çizgileri saya saya getırir. At-\ tığı yerde durur.) Oldu. iyi. Hem çok iyi. Şimdi, birleri ters atacağız. (Pudriyeri omuzundan yere atar. Pudriyer parçalanır. Döner, hayretle pudriyerin kırıklarına bakar.) ...

Şahap Sıtkı İlter, 1965

Türk ansiklopedisi - 33. cilt - Sayfa 74

U.'lular, altın, gümüş ve tunçtan madalyonlar, pektorallar, bilezik ve pazu bentler, yüzükler, küpeler, süs iğneleri, yarı kıymetli taşlardan yapılmış boncuk kolyeler ve ahşap pudriyer, taştan mücevher kutuları ve fil dişi tarak vb. süs eş75 ...

Turkey. Millî Eğitim Basımevi, 1984

Dil kılavuzu - Sayfa 451

puanlamak puanh benekli" puant aj puantör puding (tath) pudra pudralomak pudrali pudralik" pudriyer pudraseker pudriyer pudralik" puf pufböregi, -ni pufla puflamak puhu - püskürtülmek puhu puhuku$u, -пи pul° harsef (yerb.), sadefe 451.

Nijat Özön, 1985

Aşk, para ve şöhret: hikâyeler - Sayfa 45

İKİZ PUDRİYER rı Nevin, otelin balkonuna oturmuş, engin denizi seyrediyordu. Her yaz kızı ile buraya, sayfiyeye gelirdi. Kocasının ölümünden iki ay sonra nur topu bir kız dünyaya getirmişti. Aylin şimdi tam yirmi yaşındaydı. Genç kız ...

Oğuz Özdeş, 1972

Türk Dili - Sayfa 111

Kadınların süslenmesiyle ilgili araçların hemen hepsinin adı Türkçe değil: rimel, maskara, ruj, oje, fondöten, pudriyer, losyon, parfüm... • Bir nedenle bitmemiş, tamamlanmamış cümleleri gösterir: Yirmi beş yaşındaymış. Yarım saat seyretmiş ...

Hülya Pilanci, 2004

Yanılsamalar Kitabı:

Saç fırçası ve çorapları. Kürkbaşlıklı kalın kışlık mantosu. Todd'un beyzbol eldiveni veçizgi romanları. Marco'nun yapbozları ve plastik adamları. Aynası çatlak yaldızlı pudriyer. Ayıcık Hooty Tooty. Walter Mondale'inseçim kampanyasınınrozeti.

Paul Auster, 2014

Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 481

(dudaklanni) sarkilmak; vfi. so- murtmak. surat asmak. pov-er.tyt'pDvaii] n. fakirlik; yetersiz- lik. eksiklik. pow-der t'pauda] 1. n. loz; pudra: ba- rut; 2. v/t. toz haline gelirmek; pudra- lamak: .,-box n. pudralik, pudriyer; -,-roomn. kadmlar luvaleti.

Resuhi Akdikmen, 2006

Üç bahriyelinin sevgilileri - Sayfa 41

Anne, daha hiçbir tarafını görmedim, yalnız çok sıcak, pancur- ları açmadan ben bu evde oturursam bunalırım. Hep beraber anasının odasına geçtiler. Yanda konsolun üstünde, sarı kapaklı bir pudriyer, aynanın önünde, Kettinin Almanya'dan ...

Burhan Arif Ongun, 1970

Sabır taşı: roman - Sayfa 196

Ayna kar§ismda saçlarmi yeniden taradi. Topuzunu yapti. Berrin'in hediye ettigi pudriyer, Berrin' den bir parça giydi. Sanki bu gurbet yolculugunda ona cesaret ve kuwet vermek için verilmi§ti. Kapagmi örterek dudaklarma yak- la§tirdi. öptü.

Cahit Uçuk, 1967