Türkçe sözlükte "sapartayı yemek" sözcüğünün anlamı

SAPARTAYI YEMEK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

sapartayı yemek

SAPARTAYI YEMEK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte sapartayı yemek sözcüğünün tanımı

sapartayı yemek Azarlanmak, terslenmek.

SAPARTAYI YEMEK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile sapartayı yemek sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen sapartayı yemek sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «sapartayı yemek» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 简陋的饭菜
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: comidas espartano
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: dinner saparta
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: संयमी भोजन
• Türkçe - Arapça Çevirmen: saparta العشاء
• Türkçe - Rusça Çevirmen: спартанские блюда
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: refeições espartano
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: ডিনার saparta
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: repas spartiates
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: saparta makan malam
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Abendessen saparta
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 質素な食事
• Türkçe - Korece Çevirmen: 스파르타 식
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: nedha bengi saparta
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: bữa ăn spartan
• Türkçe - Tamil Çevirmen: இரவு saparta
• Türkçe - Marathi Çevirmen: डिनर saparta
• Türkçe: sapartayı yemek
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: pasti spartane
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: spartan posiłki
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: спартанські страви
• Türkçe - Romence Çevirmen: mese spartan
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: δείπνο saparta
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: aandete saparta
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: spartan måltider
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: spartansk måltider

«SAPARTAYI YEMEK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

sapartayı yemek sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. sapartayı yemek ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 215

alımsız, çirkin, gudubet, suratsız saparta a. it. • azar, azarlama, paylama, tersleme saparta yemek it. t. • azar işitmek, paylanmak, terslenmek sapartayı yemek bkz. • saparta yemek sapı silik s. • adı sanı bilinmeyen, baldırı çıplak, ipsiz sapsız, ...

Bahattin Sezgin, 2013

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 903

4 mec. azar, azarlama, tersleme, paylama. 0 sapartayı yemek azar işitmek, azarlanmak, terslenmek, paylamak. sapasağlam [sa pasağlam] s. hiçbir özürü, özürlü yeri bulunmayan, her yarıl sağlam, çok sağlam, sapsağlam sapçık a. 1 küçük sap.

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 492

Genellikle kuş vurmakta kullanılan iki ucuna lastik ve lastiğin ortasına da enli bir meşin parçası tutturulmuş, ağaç dalından çatal. saparta a. it. I. Geminin bordasındaki top çıkarılan boşluk ve açıklık. 2. mec. Azar, tersleme. § Sapartayı yemek ...

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Türkçedeki yabancı sözcükler sözlüğü - Sayfa 362

4 mec. azar, azarlama, tersleme, paylama. sapartayı yemek tt. T. azar işitmek, azarlanmak, terslenmek, paylanmak. sapotağacı b. a. Fr. T. bitb. sapotgil- lerden, anayurdu Antil Adaları olan, boyu yaklaşık 25 metreyi bulan, yaprakları almaşık ...

Ali Püsküllüoğlu, 1997

Eskici dükkâni: Roman - Sayfa 129

Dükkânım var, makinem, kalıplarım her bir şeyim tamam. Eksik olan sermaye mi? — Meraba başefendi... Bakıyorum Bahriynen... Bahri: — Kıskandın mı? dedi. Topal'ın en içerlediği oğlan Cemil sapartayı yemeyince, dükkâna sokuldu: — Ne ...

Orhan Kemal, 1973

Kardaş payı: hikâyeler - Sayfa 57

Akşam kocasından sapartayı yeyince, bakkalınkine öfkesi arttı. ... terziye değil, Çarşamba'da eltisine diktirdiğini, düvetin pâzen değil, âdi Sümerbank basması olduğunu, iyi bir yemek, tatlı yaptı mı, mahalleliye gösteriş olsun diye çocuğuna kapı ...

Orhan Kemal, 1957

Metinlerle muasır Türk edebiyatı tarihi: yazan Mustafa ... - Sayfa 217

Üstadı sani — Evet... yani ne dille, ne lisanla söyliyeceksiniz? [1. Saparta: Italyancada bir batarya topun birden ateşi, Saparta yemek: azar işitmek. — 2. Fanti: iskambilde vale yahut bacak denilen kâğıt. — Ekti: dalkavuk, çanak yalayıcı. — 4.

Mustafa Nihat Özön, 1934

Beyoğlu: (kısa geçmişi, argosu) - Sayfa 195

"SAPARTA"- "ZAPARTA" (it) Azar- (Örn.: Bkz. Kasalot) "SAPARTAYI"- "ZAPARTAYI" YEMEK (it) Azarlanmak- Senin yüzünden sa- partayi ben yedim. "SARAKA" (Gr) Alay, dalga geçme- isin gücün saraka. "SARAKA" ETMEK (Gr) Alay etmek- ...

Özdemir Kaptan, 1989

Argo kitabı - Sayfa 298

Santim (Fr): Çok az para. Santral (Fr): Akil. "Santrahni" çahstirmak - isletmek (Fr): Akhni çahstirmak. Saparta - zaparía (it): Azar. "Sapartayi" - "zapartayi" yemek (it): Azarlanmak. Saraka (Gr): Alay, dalga geçme. "Saraka" etmek (Gr): Alay etmek.

Mehmet Arslan, ‎Mikhail Mikhaĭlov, 2004

Sarı it - Sayfa 77

Bazan iman- siz peynir... — Ise bes dakika geciksen içeri almazlar. Saparta- yi yemekle kalsan iyi, gider gündeligin. . . Fabrika mü- dürü Allah yaratti demez vallahi... Koro halinde konugmuglardi : — Insanhktan çiktik abi, demiglerdi; insanhktan ...

Reşat Enis, 1968