Türkçe sözlükte "sepetleme" sözcüğünün anlamı

SEPETLEME SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

sepetleme

SEPETLEME SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte sepetleme sözcüğünün tanımı

sepetleme Sepetlemek işi.

SEPETLEME SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile sepetleme sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen sepetleme sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «sepetleme» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 我的购物篮
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: Mi cesta
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: my basket
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: मेरी टोकरी में
• Türkçe - Arapça Çevirmen: سلة المشتريات
• Türkçe - Rusça Çevirmen: Мой корзины
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: O meu carrinho
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: থেকে ঝুড়ি
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: Mon panier
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: bakul untuk
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Mein Warenkorb
• Türkçe - Japonca Çevirmen: マイバスケット
• Türkçe - Korece Çevirmen: 내 바구니
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: kranjang kanggo
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: giỏ của tôi
• Türkçe - Tamil Çevirmen: கூடைகள்
• Türkçe - Marathi Çevirmen: ते टोपल्या
• Türkçe: sepetleme
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: Il mio carrello
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: Mój koszyk
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: Мій кошика
• Türkçe - Romence Çevirmen: Coșul meu
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: Το καλάθι μου
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: my mandjie
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: min korg
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: mine valg

«SEPETLEME» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

sepetleme sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. sepetleme ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Yayinlari - 185-187. sayılar - Sayfa 8

Sepetlemek (Pakalın 1954 - 56, cilt III, s. 175), Hasır altı etmek (Pakalın 1956 - 50. cilt I, s. 755), Küfelik (Kadri 1945, cilt IV, s. 185), Zerürl içindekinı sen bil (Kadri 1928, cilt II, s. 965) gibi mecazi manada Ata Sözlerinde kullanılan bu kelimeleri, ...

Ankara Üniversitesi. Ziraat Fakültesi, 1961

İmlâ kılavuzu - Sayfa 229

gi selis semptom sepetleme sellemehûsselâm semt sepetlemek selofan sen sepetlik seloteyp,-bi sena sepi selüloit,-di senarist sepici seluloz senaryo sepicilik,-gi selva senaryocu sepilemek selviçe senate sepken sema senatör septik,-gi sema ...

Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu (Turkey), 1988

Yeni imlā kilavuzu - Sayfa 198

... -ti serserileşmek semiz sepetçi sergin serserilik semizce sepetkulpu, -nu sergüzeşt, -ti sert, -ti semizlemek sepetleme serhat, -ddi sertdoku semizlik sepetlemek seri (dizi) sertifika semizotu, -nu sepetlik seri, -i (hızlı) sertlenmek semizotugiller ...

Türk Dil Kurumu, 1965

Yeni yazım (imlâ) kılavuzu - Sayfa 201

... -nu sentez seren selüloit semizotugiller sepek serenat selüloz sempati sepet, -ti serencam selva sempatik sepetçi sere serpe selviçe sempatizan sepetkulpu, -nu Seretan selvise semt, -ti sepetleme sergen sem, -mim semtikadem sepetlemek ...

Türk Dil Kurumu, 1970

Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 1003

Verkauf m von Körben, Korbflechterei / sepetçioglu, -nu ein bes. in Kastamonu u. Umgebung üblicher Volkstanz sepetkulpu, -nu arch. Korbbogen m sepetleme 1. Vs. zu sepetlemek 2. Adv. schief, schräg (z. B. geschnitten) sepetlemek 1. in e-n ...

Karl Steuerwald, 1988

Bazı tâbirlerimizin tarihi ve hikâyesi - Sayfa 77

SEPETLEMEK - SEPETLENMEK Sepet imalâtçısının biri borçlanır. Bir türlü borcunu ödemek imkânını bulamaz. Alacaklısı ise mütemadiyen tazyik eder. Adamın, imalâthaneye her gelişinde bir bahane ile atlanır. Fakat zamanla atlatabilecek ne ...

Mahmut Belenli, 1964

Hülleci; 4 perde halk komedisi - Sayfa 103

Bir defasında nikâh günü nişanlıma piyangodan büyük bir para çıktı; ilk işleri beni sepetlemek oldu. Bir defasında yine nikâh günü kayıtlardan kayınbabamın çingene olduğu meydana çıktı; ben onları sepetledim. Bir defasında nişanlım güzelce ...

Reşat Nuri Güntekin, 1965

Argo kitabı - Sayfa 160

Sepet havasi: istiskal ile birisini kovmak. "Çal bakalim sepet havasi- ni da beriki tutsun caddeyi". Sepetlemek: Birisini kovmak. "Sepetle çu hergele yfipihyi" . Asir- mak. "Bir düzine mendili sepetledi". Sipari: Ücret, bir is mukabilinde ahnan para.

Mehmet Arslan, ‎Mikhail Mikhaĭlov, 2004

Hiçbiryer'e Dönüş:

... ışığının aydınlattığı çamlık yamaçlar; gece yolcuları için taze demlenmiş sıcacık çaylarıyla yol kahveleri; baharsa, küçük sepetlerde dağçileği, Çerkez peyniri; Abant sapağında, bir gececik de olsa mutlaka kalmayı özlediğimiz küçük dağ evi.

Oya Baydar, 2014

Denizi İsteyen Çocuk: - Sayfa 161

surp garabet'ten getirilen gümüş tepsilerde kutsal helva ve hasır sepetlerde kutsal sakız dağıtan defne başlı huri kızlar katırların eşeklerin sırtında oturtulup samandan yapılma yastıklar bağlanmış gençler önce ateşe tutulur sonra bir stil su boca ...

Gönül Gençyılmaz, 2013

«SEPETLEME» TERİMİNİ İÇEREN HABERLER

Ulusal ve uluslararası basında konuşulanları ve sepetleme teriminin aşağıdaki haberlerde hangi bağlamda kullanıldığını keşfedin.

Anibal Güleroğlu

Önceki yazımda 'Beyaz Yalan' dizisini ele alarak kanalın daha ilk bölümün ardından diziyi, sepetleme sürecinin baş göstergesi olan, 'gün-saat' değişimine tabi ... «Medya Faresi, Nis 15»

Bir gün 'lüzumsuz adam' olmak beni mutlu eder

Ümit Zaim, espriyle karışık şirkette ikinci neslin kendisini 'sepetleme planı' yaptığını, söyleyerek “Allah beni işten zorunlu uzaklaştırmasın” diyor... Deri ve modayı ... «Sözcü, Kas 14»