Türkçe sözlükte "yaş akıtmak" sözcüğünün anlamı

YAŞ AKITMAK SÖZCÜĞÜNÜN OKUNUŞU

yaş akıtmak

YAŞ AKITMAK SÖZCÜĞÜ TÜRKÇE DİLİNDE NE ANLAMA GELİR?

Türkçe sözlükte yaş akıtmak sözcüğünün tanımı

yaş akıtmak Ağlamak.

YAŞ AKITMAK SÖZCÜĞÜNÜN ÇEVİRİSİ

Çok dilli Türkçe çevirmenimiz ile yaş akıtmak sözcüğünün 25 dile çevirisini bulun.

Bu bölümde verilen yaş akıtmak sözcüğünün Türkçe dilinden diğer dillere çevirisi otomatik istatistiksel çeviri ile elde edilmiştir ve temel alınan çeviri birimi Türkçe dilindeki «yaş akıtmak» sözcüğüdür.

• Türkçe - Çince Çevirmen: 年龄排
• Türkçe - İspanyolca Çevirmen: edad para drenar
• Türkçe - İngilizce Çevirmen: age to drain
• Türkçe - Hintçe Çevirmen: पलायन करने की उम्र
• Türkçe - Arapça Çevirmen: سن لاستنزاف
• Türkçe - Rusça Çevirmen: возраст для слива
• Türkçe - Portekizce Çevirmen: idade para drenar
• Türkçe - Bengalce Çevirmen: ড্রেন বয়স
• Türkçe - Fransızca Çevirmen: âge pour drainer
• Türkçe - Malezya Dili Çevirmen: umur untuk mengalirkan
• Türkçe - Almanca Çevirmen: Alters ablaufen
• Türkçe - Japonca Çevirmen: 排出する年齢
• Türkçe - Korece Çevirmen: 드레인에 세
• Türkçe - Cava Dili Çevirmen: umur kanggo saluran
• Türkçe - Vietnamca Çevirmen: tuổi để ráo nước
• Türkçe - Tamil Çevirmen: வாய்க்கால் வயது
• Türkçe - Marathi Çevirmen: काढून टाकावे वय
• Türkçe: yaş akıtmak
• Türkçe - İtalyanca Çevirmen: età scolare
• Türkçe - Lehçe Çevirmen: wiek do kanalizacji
• Türkçe - Ukraynaca Çevirmen: вік для зливу
• Türkçe - Romence Çevirmen: vârstă să se scurgă
• Türkçe - Yunanca Çevirmen: ηλικία να στραγγίξει
• Türkçe - Afrika Dili Çevirmen: ouderdom te dreineer
• Türkçe - İsveççe Çevirmen: ålder att dränera
• Türkçe - Norveççe Çevirmen: alder å drenere

«YAŞ AKITMAK» İLE İLİŞKİLİ TÜRKÇE KİTAPLAR

yaş akıtmak sözcüğünün kullanımını aşağıdaki kaynakça seçkisinde keşfedin. yaş akıtmak ile ilişkili kitaplar ve Türkçe edebiyattaki kullanımı ile ilgili bağlam sağlaması için küçük metinler.

Adımlar-2: Adımlar-2 - Sayfa 154

Ömer: “ Allah korkusu ile bir damla yaş akıtmak, benim için bir altın sadaka vermekten daha sevimlidir” demiştir. Hasan-ı Basrî'ye, bazı kişilerin kendilerini korkutacak vaazlar yaptığı söylendiğinde: “Emniyet gelinceye kadar korkutanlarla ...

Ayşegül Erdoğ, 2005

Âşık Mevlüt İhsanî'nin aşk konulu hikâyeleri üzerine bir ... - Sayfa 205

Şifakâr'da Deyimler "Saçları ağarmak, yas çekmek, dile getirmek, kan ağlamak, gözyaşı akıtmak, ciğeri sızlamak, gözlerinden yaş akıtmak, muradına ermek, yüzü gülmek, yaş akıtmak, aklından geçmek, kurban olmak, bağrına basmak, ...

Işıl Altun, ‎Mevlüt İhsani, 2007

Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 1153

0 yaş baş yaşam boyunca edinilen bilgilerin, Kazanılan deneyimlerin ve görgünün tümü. yaş günü bir kimsenin doğduğu günün ... 0 yaş akıtmak (ya da dökmek) ağlamak, yaş kesen, baş keser "ağacın pek çok yararları vardır, yalnızca odun ...

Ali Püsküllüoǧlu, 1994

Açıklamalı Deyimler Sözlüğü:

yarım ağızlı (söylemek) İstemeyerek, isteksizce bir şey söylemek. yarım yamalak Eksik birşekilde,tam bitmemiş. yarından tezi yok En çabuk şekilde,biran önce başlayarak. yaş dökmek (akıtmak) Ağlamak. yaş tahtayabasmamak Bir işte uyanık ...

Rahime Sönmez, 2013

Necâti Bey dı̂vânıʼnın tahlili - Sayfa 209

tâbirler çok defâ tevriye tarîki ile kullanılmıştır: "ırmağ etmek" (= uzaklaştırmak ve ırmak gibi yaş akıtmak) ve "revân etmek" (= ezberlemek, okumak; akıtmak, yürütmek) ve "mâcerâ" (= akan şey; macerâ, serüven) tâbirleri bu cümledendir.

Mehmed Çavuşoğlu, 1971

Resimli Türkçe sözlük - Sayfa 617

I. Çok nemli, ıslak: Yaş toprak. Yas çamaşır. 2. Kurutulmamış : Yaş üzüm. 3. (Bitkiler için) Canlılığını yitirmemiş : Yaş ağaç. 4. a. Ağlandığında gözlerden akan berrak sıvı, buna gözyaşı da denir. § Yaş akıtmak (ya da dökmek) ağlamak.

Türk Dil Kurumu, ‎Kemal Demiray, ‎Muammer Bakr, 1977

Uluslararasi Türk Dili Kongresi, 1988 - Sayfa 851

5. közde akın akıt-: Gözden sel gibi yaş akıtmak. (1 160) okudı bu oğlan özil]e yakın tutup kuçtı közde akıttı akın. (Oğlunu yanına çağırdı; tutup kucakladı ve gözünden sel gibi yaş akıttı.) ı 6. közi aç: Aç gözlü. (2003) kamuğ aç yese içse ahir todur ...

Kurumu. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yük, Türk Dil, 1996

Türkçede organ isimleriyle kurulmuş deyimler - Sayfa 53

Közde akın akıt-: Gözden sel gibi yaş akıtmak (1 160) (K.Bilig) Okudı bu oğlan özine yakın Tutup kuçtı közde akıttı akın (Oğlunu yanına çağırdı; tutup kucakladı ve gözünden sel gibi yaş akıttı.) Közi aç: Aç gözlü (2003) (K.Bilig) Kamuğ aç yese ...

Hatice Şahin, 2004

Divan: İnceleme, tenkitli metin - Sayfa 98

... G. l438/4, G. l467/2 Kanlara girmek: G. 699/3 Kanları akmak: K.30/9, G.404/9 Kanlı yaş akıtmak / dökmek: K. 30/2, G. 358/7, G. 404/2, G. 47l/4. G. 669/4. G. 738/9, G. 806/3. G. l3l5/2. G. l490/3, G.l537/2 Kapısını beklemek: G.64/l Kapu kapu ...

Mustafa bin Ahmet Âli, ‎İ. Hakkı Aksoyak, 2006

Gönül Seyrinden Nameler: - Sayfa 22

Serhat Aybas. 22 | Dilber Yazgülü yeşerdi gönlümde, Gönlüm kışı yaşar iken, Bülbülüm sevda kafesinde, Gül, hasretine mahkûmum ben. El pençe kapanmış ruhum elinde, Leyla'ya Mecnun'um, Aslı'ya Kerem, Yaş dolar gözüme, akıtmak ...

Serhat Aybas, 2011

«YAŞ AKITMAK» TERİMİNİ İÇEREN HABERLER

Ulusal ve uluslararası basında konuşulanları ve yaş akıtmak teriminin aşağıdaki haberlerde hangi bağlamda kullanıldığını keşfedin.

Şehit annesi tüyleri diken diken etti.

Şehit Annesi Fadime Bütün, gözünden yaş akıtmak bir yana, oğlunu askere uğurluyormuş gibi gülerek şehidini son yolculuğuna uğurladı. Metanetli haliyle ... «Internet Haber, Haz 12»