与 «ÇITIR ÇITIR ETMEK»相关的土耳其语书籍
在以下的参考文献中发现
çıtır çıtır etmek的用法。与
çıtır çıtır etmek相关的书籍以及同一来源的简短摘要提供其在 土耳其语文献中的使用情境。
1
Deyimler Sözlüğü: Türkmen Türkçesi – Türkiye Türkçesi
Dinlenmek veya bir şeyler yiyip içmek için konaklamak, çalışmaya ara verip dinlenmek. labırlabır etmek: İyice tutuşup çıtırçıtır yanmak. lağar düşmek: Yaşlanmak, yaşlılık veya zayıflık sebebiyle güçsüz düşmek. lahlahetmek: Peşpeşekahkaha ...
Mehmet Kara, Mehmet Nebioğlu, Cihan Dinar, 2014
2
Stockholm Mavisi: - Sayfa 68
Sultan hanım, önce sahibinin yüzünü koklayıp,bir iki mırmır ettikten sonra ayak dibine yerleşti. Bir de karşısında çıtır çıtır yanan şömine olsa daha romantik olurdu. Ama yoktu işte. Yıllar öncesinin eski Yeşilçam filmlerinin sevişme sahnelerinde ...
3
Ve Durgun Akardı Don - 4
Eh, Yakof Yefimoviç'le biz de düşündük, onubu günahtan kurtaralım dedik. Söyleyim mi her şeyi?” Sorangözlerle Fomin'ebaktı. Fomin başını salladı.İyi pişmemiş darı lapasının tanelerini dişlerinin arasında çıtır çıtır ezerek devam etti Çumakof: ...
4
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 256
2) hiçbir şey söylememek, susmak, çıt çıkmamak en küçük bir ses bile duyulmamak, çıkmamak, çıt etmek çıt sesi çıkarmak, ör. Kalem çıt etti, baktım kırılmıştı, çıt yok en küçük tir ses bile yok. çıta [çı'ta] a. türlü işlerde kullanılmak üzere düzgün ...
5
Keloğlan masalları - Sayfa 146
Bu işleri yaparken, bir yandan da ağzını şapırdatır: — Hele Keloğlan, körpe oğlan, kemikleri çıtır çıtır ince oğlan. Otuz dokuzunuz kaçtı, elimden kurtuldu, ama en güzeli elime geçti. Ben seni sabah kahvaltısında yemez miyim? Etini közde pişirip ...
Keloğlan, Tahir Alangu, 1967
6
Resmi yazışma kuralları, noktalama işaretleri ve yazım ... - Sayfa 142
... çır çır çıra çırağ çırak çırak etmek çıraklık çırakma çırakman çırçıplak çırçır çırılçıplak çırnık çırpı çırpınmak çırpıntı çırpıntılı çırpışmak çırpıştırmak çırpmak çırptırmak çıt,-tı çıt etmek çıt pıt çıt yok çıta çıtak çıtçıt ,-tı çıtı pıtı çıtır çıtır çıtır pıtır çıdırdamak ...
7
Cambridge Learner's Dictionary English-Turkish with CD-ROM
OSee also: mid-life crisis. crisp /krısp/ adjective 1 E3ÖD] Crisp food is pleasantly hard. gevrek, çıtır çıtır a crisp apple o ... an outspoken critic of the govern- ment 2 someone whose job is to give their opinion of a book, play, film, ete (oyun, kitap, ...
Cambridge University Press, 2009
Süpürgeninyere değişiyle çıkanhışırtılı ses,artan kalp atışlarıma eşlik etti. Aklım kalaycı dükkânının önündeydi.Bastıkça çıtır çıtır kırılan yaprakları geçtim. Mutfağa girdim. Sırtımdaki torbaları bıraktım. Herkeste bir telaş vardı. Akşam telaşı.
9
Çağdaş Türk edebiyatı: Cumhuriyet dönemi. Öyku̇, ...
"Söyle de bari, etti bir hayır, salça sürüp öyle kızartsın, derisi çıtır çıtır olsun, e mi?" "Eh söylerim.." "Ben celfin kızartmasını çok severim.. Çıtır çıtır .olsun derisi..." "Çıtır çıtır kızartır, söylerim.." "Hani azbuçuk vaktim olsa da, şöyle kalkıp oturabilsem ...
10
İnsanımsılıktan Kurtuluş: Kafamızdaki kalıpların kölesi, ... - Sayfa 186
Gölkenarındaki pencereden, şöminede çıtır çıtır ses çıkartarak yanan odunların huzur verici sıcaklığında camın dışındaki ortamı fark etmek, hiçbir insan için mümkün değildir. Çünkü içinde bulunduğu durum; dışında bulunduğu durumdan çok ...
