与 «FIKIRDAMA»相关的土耳其语书籍
在以下的参考文献中发现
fıkırdama的用法。与
fıkırdama相关的书籍以及同一来源的简短摘要提供其在 土耳其语文献中的使用情境。
1
Dillerdeki şarkılar Türk musikisi: "Güfteler" - Sayfa 386
Usûlü: Düyek Beyoğlu'nda gezersin Gözlerini süzersin Sevdiceğim, yavrucağım Niçin niçin beni üzersin Alı âh fikır fikır fikırdama Sen bana gel Ah âh şıkır şıkır şıkırdama Sen bana gel Sahibi Meçhul Kâkülünü dökersin Aldırmayıp geçersin ...
2
Küçük günahlar sokağı - Sayfa 397
Odalanna kapandıklannda fıkırdıyor Ramize. Soyunurlarken, oynaşırlarken, Salih içinde gidip gelirken hep fıkırdıyor. İnlemiyor, çığlık atmıyor, sadece fıkırdıyor. Ama zevkinin doruğuna çıkarken, şehvetli gülüşü bir yaban hayvanının hınltısına ...
3
Makiyajlı Kadın - Sayfa 61
Yanınızda bir vızıltı, bir kaynayış, bir fıkırdama ki, eşek arılarına, kanatlı karıncalara, hamam böceklerine hasret çektirir ve şayet, bir aralık masadan uzaklaşırsa, tazyikli gaz ocağı sönmüş gibi, birdenbire derin bir sükûnet duyar, dünyanızı görür, ...
4
Yeni hikâyelor - Sayfa 73
Üç beş dakikaya kalmaz, kocasiyle sokağa çıkarlar. O vücut hareketlidir, sanki bütün hücrelerinde bir kaynama, fıkırdama vardır. O bacaklar canlıdır, biçimlidir. İnsan en temiz düşüncelerle, duygularla yüklü olduğu bir anda görse onu, sarsılır, ...
5
Grevden sonra: roman - Sayfa 194
Neredeyse yere yuvarla- nacaktı. Bir süre durdu. Kendi kendine gülümsedi, sonra sanki sokuluyormuş gibi hızla karısına yaklaştı duvara doğru. Kadın olduğu yerde durdu taş gibi. Direndi. Zaptedilmesi güç bir fıkırdama hisseder gibi oldu Nuri: ...
6
Fransızca-türkçe: resimli büyük dil kılavuzu ... - Sayfa 552
Titriyen, ürperen. FremİSSement n.m. Titreme, ürperme. Hışırtı, hışıltı. Kaynamıya başlarken : cızlama, fıkırdama. Frenaîe n.f. Dişbudak ormanı, dişbudaktık Frelon. FrİCOter v.n. Pop. Yiyip içmek. Gayri- meşru kazançlar temin etmek. FRA FRE ...
Reşat Nuri Güntekin, Ali Süha Delilbaşı, Nurullah Ataç, 1935
7
Türkiye'de halk ağzindan söz derleme dergisi - 5. cilt - Sayfa 134
... kismek, meti, metih, mincime, patlak, porik, şapşak, şapşal, tıkır. fıkırdak : fingir, fingiş. fıkırdama: şeve (oturduğu yerde —). fıkırdamak : hokramak ( neşelenerek - ) fıkır fıkır : vıkır vıkır. fıkra ((hikâye) : orannama. fıkra (omurga kemiği parçası) ...
8
Vetluga Irmağı: Çarlık Rusyasında bir Türk savaş ... - Sayfa 177
Fıkırdama ve çığlık sesleri, itişme... Kaçan birdenbire geriye dönüyor, ötekini yakalıyor yere yatınyor, üzerine çıkıyordu. Anlayamadığım Rusça sözcükler söylüyorlardı. Gülmeler, çığlıklar. Kadınla erkek arasındaki ilişkileri anımsatıyordu ...
Mehmet Arif Ölçen, Ali Nejat Ölçen, 1994
9
İstanbul kazan ben kepçe - Sayfa 49
Gûya incecik tül perdeyi siper ederek saçlar omuzlara dökük, kollar, göğüsler açık, fıkır fıkır fıkırdama dalar... Gel de çileden çıkma. Meşrutiyet senelerinde ortadan yokoldular. Rivayete bakılırsa Amerika'ya gitmişler. Gene mektebin tümle kapısı ...
A. Sermet Muhtar Alus, Necdet Sakaoğlu, 1995
10
Türkçe sözlük'ün ters dizimi: Türkçe (SST) sözlük ... - Sayfa 55
... guruldama gacırdama gıcırdama vıcırdama bangırdama çangırdama dangırdama şangırdama tangırdama zangırdama çıngırdama şıngırdama tıngırdama zıngırdama kakırdama sakırdama şakırdama takırdama fıkırdama kıkırdama lıkırdama ...
Belgin Tezcan Aksu, Abdurrahman Tariktaroğlu, Efrasiyap Gemalmaz, 2004
