在"土耳其语"词典里tecennün etmek}的意思

在土耳其语中TECENNÜN ETMEK的发音

tecennün etmek

TECENNÜN ETMEK在土耳其语中的意思是什么？

在土耳其语 词典里tecennün etmek的定义

被吸引，发疯。

TECENNÜN ETMEK的翻译

通过我们的土耳其语多语言翻译器,找到tecennün etmek的25种语言翻译

该章节所呈现的将tecennün etmek由 土耳其语向其他语言的翻译是通过自动统计翻译获得的；在土耳其语中基本的翻译单位是单词«tecennün etmek»。

• 翻译者土耳其语 - 中文: 到了疯了
• 翻译者土耳其语 - 西班牙语: Para la volvieron locos
• 翻译者土耳其语 - 英语: To the went insane
• 翻译者土耳其语 - 印地语: पागल हो गया था करने के लिए
• 翻译者土耳其语 - 阿拉伯语: إلى ذهب المجنون
• 翻译者土耳其语 - 俄语: К сошел с ума
• 翻译者土耳其语 - 葡萄牙语: Para o enlouqueceu
• 翻译者土耳其语 - 孟加拉语: করতে পাগল হয়ে গেছিল
• 翻译者土耳其语 - 法语: Pour l´ est devenu fou
• 翻译者土耳其语 - 马来语: Untuk pergi gila
• 翻译者土耳其语 - 德语: Um die wahnsinnig ging
• 翻译者土耳其语 - 日语: 非常識行きへ
• 翻译者土耳其语 - 韩语: 미친 갔다 으로
• 翻译者土耳其语 - 印尼爪哇语: Kanggo tindak edan
• 翻译者土耳其语 - 越南语: Để các bị điên
• 翻译者土耳其语 - 泰米尔语: பைத்தியம் சென்றார்
• 翻译者土耳其语 - 马拉地语: आणा
• 土耳其语: tecennün etmek
• 翻译者土耳其语 - 意大利语: Per il impazzì
• 翻译者土耳其语 - 波兰语: Do oszalał
• 翻译者土耳其语 - 乌克兰语: До збожеволів
• 翻译者土耳其语 - 罗马尼亚语: la a înnebunit
• 翻译者土耳其语 - 希腊语: Στο τρελάθηκε
• 翻译者土耳其语 - 布尔语(南非荷兰语): die het stapelgek
• 翻译者土耳其语 - 瑞典语: Till blev galen
• 翻译者土耳其语 - 挪威语: Til gikk sinnssykt

与 «TECENNÜN ETMEK»相关的土耳其语书籍

在以下的参考文献中发现tecennün etmek的用法。与tecennün etmek相关的书籍以及同一来源的简短摘要提供其在 土耳其语文献中的使用情境。

Tarama dergisi: Osmanlıcadan Türkçeden söz karşılıkları

Delimlemek, Teksir etmek. Delimsirik, Meczup. Deli olmak, Tecennün etmek. Delip geçen, Sakip. Delirmek, Cinnet getirmek, hiffet getirmek [aklina], tecennün etmek. Deli§men, Meczup. Demcek, Cendere. Demdi, Leziz. Deme, Medlûl. Demek ...

Türk Dil Kurumu, 1934

Dil kılavuzu - Sayfa 109

4u° men foot temin et me ^atounok0 menfaat temin etmek ta,BO= bazif, isdar, itroh, ihraç, ¡s- □"□nat torn, tay *ог**> ... Çildir cildirasiya çildir çildir cildirma0 tecennün çildirmak0 tecennün etmek cildirmii° mütecennin çildirtmak çilgin0 mecnun, ...

Nijat Özön, 1985

Gelişen ve özleşen dilimiz - Sayfa 73

3 0000 054 416 445 GELİŞEN VE ÖZLEŞEN DİLİMİZ 73 şâr etmek, istihlâf etmek, istihrac etmek, istinbât etmek, istinkâf ... tâvîk etmek, tebaiyyet etmek, tebdîl etmek, tebrîd etmek, tecennün etmek, tecvîz etmek, tecziye etmek, teehhül etmek, ...

Ömer Asım Aksoy, 1973

Dil konuları dizisi: - Sayfa 79

iş' ar etmek, işrâb etmek, îtâ etmek, it'âm etmek, ittikâ etmek, ittisaf etmek, îzâm etmek, {iki türlü), izdiyâd bulmak, kı- râet ... etmek, tahmîl etmek, tasnî etmek, tathîr etmek, tavîk etmek, tebaiyyet etmek, tebdîl etmek, tebrîd etmek, tecennün etmek, ...

Türk Dil Kurumu, ‎Ömer Asım Aksoy, 1975

Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 552

teakup etmek teakup etmek -sürmek teallüm etmek -ögrenmek teamül -âdet teati etmek -takas etmek tebarüz etmek ... etmek -dogmak tecennün etmek -delirmek tecessüm etmek -dogmak tecessüs -kaygi tecezzi etttrmek -dag't- mak tecil etmek ...

Ülkü Yalım, ‎Özcan Yalım, 1983

Türkçe sorunları kılavuzu - Sayfa 213

Yazım Kılavuzunda "tazammum" biçiminde verilmişse de, herhalde dizgi hatasıdır. tazim [etmek] (A ve İ uzun), tazimat ... <tecdidi <tecditten, teceddüt <teceddütten tecelli (İ uzun) tecemmu (U uzun) tecennün [etmek] tecezzi [etmek] (İ uzun) tecil ...

Necmiye Alpay, 2000

Benim delilerim - Sayfa 43

Cinlerle perilerle konuşuyordu. Delirmenin Osmanlıcası (Arapçası) "cinnet getirmek" ya da "tecennün etmek"tir. "Cinnet" ve "tecennün" sözcükleri, yine Arapça sözcük olan "cin" kökünden türemiştir. Delirmek demek olan tecennün yada cinnet ...

Aziz Nesin, 1985

Karagöz - 3. cilt - Sayfa 150

Şimdi âşıklar burada tecem- mü' edecekler.125 KARAGÖZ - Kaşıklar tecennün mü edecekler?126 HACÍVAT - 127Benden görürsûn küllîı28 zararı Aradım buldum seni firârî.l29 ... KARAGÖZ - Ondan yana merak etme, kalbini geniş tut.

Cevdet Kudret, 1970

Sade Türkçe kılavuzu - Sayfa 154

TECELLİ 1. Belirme, meydana çıkma, görünme. 2. Kader, a- lm yazısı. TECEMMU Toplanma, birikme, yığılma. TECENNÜN ETMEK Çıldırmak, delirmek. TECERRÜT ETMEK 1. Sıyrılmak. 2. El çekmek. TECESSÜM ETMEK 1. Cisimleşmek. 2.

Türk Dil Kurumu, 1953

Yeni Türk lûgati - Sayfa 195

So'la etmek. delikli olmak. I)elirmek [f|Çıldırmak, “ il olmak, tecennün etmek. k kızmak, ziyade hiddet ılek. Aşk ve sevdaya | luk, nefes. An, zaman, lâhza. Bahis, iddia. Denna (Joji [i ] Halkı okşayan siyaset, Mevkii . --inek. iktidarın halka terkedil- ...

İbrahim Alâettin Gövsa, 1930