WAS BEDEUTET KASNAKLAMAK AUF TÜRKISCH
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «kasnaklamak» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
Definition von kasnaklamak im Wörterbuch Türkisch
um es in die Riemenscheibe zu nehmen. Arme begreifen. Um den Beton in einer Metallrolle zu umgehen, um zu verhindern, dass der Beton anschwillt und seinen Widerstand erhöht. kasnaklamak Kasnak içine almak, çemberlemek. / Kollarını dolayarak kavramak. / Yapılarda, betonun şişmesini önlemek ve direncini artırmak için, sıkıştırılmış betonun çevresini metalden bir kasnak içine almak.
Hier klicken,
um die ursprüngliche Definition von «kasnaklamak» auf Türkisch zu sehen.
Hier klicken,
um die automatische Übersetzung der Definition auf Deutsch zu sehen.
10 BÜCHER, DIE MIT «KASNAKLAMAK» IM ZUSAMMENHANG STEHEN
Entdecke den Gebrauch von
kasnaklamak in der folgenden bibliographischen Auswahl. Bücher, die mit
kasnaklamak im Zusammenhang stehen und kurze Auszüge derselben, um seinen Gebrauch in der Literatur kontextbezogen darzustellen.
1
Langenscheidt Pocket Turkish Dictionary: Turkish-English, ... - Sayfa 138
as hard as a stone. kasket. -ti cap. kasko automobile insurance. kasli muscular. kasmak. (-ar) 1. to tighten, to stretch tight; 2. to take in (a garment); kasip kavurmak to tyrannize, to terrorize. kasnak 1. rim. hoop; 2. embroidery frame. kasnaklamak ...
2
Yeni Argo Sözlüğü: - Sayfa 147
çalım, gösteriş, gurur kaskaslamak • 1. bir şeyi birisine ederinden fazlasına satmak, yutturmak 2. düzmek 3. maçta gol atmak ya da sayı yapmak 4. üstüne abanmak kasnaklamak • kalabalıkta belden aşağısıyla birisine sürtünmek, abanmak ...
3
Gün ola harman ola - 2. cilt - Sayfa 729
Bir de kasnaklama yöntemi varmış. Önce, oldukça yüklü oyu olan iki ilçenin delegelerini ayarlayıp, onlara güveneceksiniz. Sonra öbür adaylarla, işbirliğine ve pazarlığa. — Ben de iki ilçe var, şu kadar yüz de oy. Sen bana iki ilçende şu kadar ...
4
Diccionario español-turco - Sayfa 257
kasnaklamak [kasnaklamak] /-i/ t. enmarcar, poner (algo) en un aro. kasnl [kas'n'i] s. amoniaco. kast ['kast] v. kasit. kast, ti [kast] S. casta. kastanyet [kastaijjet] S. castañuela. kastanyola [kastaij'jola] S. trinquete. - yuvasi muesca en una rueda de ...
Carmen Uriarte, Sonsoles Taltavull Cañete, Bilge Cerah Sunal, 2011
5
Arkadaş Türkçe sözlük - Sayfa 594
9 ha. başa takılan çember. kasnakçı a. kasnak, elek, kalbur, ölçek2 gibi tahta işleri yapan usta. kasnaklamak (-i) 1 kasnak' içine almak, çemberlemek. 2 kollarını dolayarak kavramak. 3 yapılarda, betonun şişmesini önlemek ve direncini artırmak ...
6
Türk dilinin etimoloji sözlüğü - Sayfa 382
... kas köküyle kısmak'm kıs kökü özdeştir, ayrılık a/ı dönüşmesinden kaynaklanıyor.. Bu kökün, başka dillerde, benzerleri görülüyorsa da bunun nedeni Türkçede yaygın ağız ayrılıklarıdır. Kasnakçı, kasnakçılık, kasnaklamak, kasnaklanmak ...
İsmet Zeki Eyuboğlu, 1991
7
Türk argo sözlüğü - Sayfa 244
Kasnaklamak. Ustura1. Zar. Iki seksen uzanmak. Agzi paca. Agzi dört köse olmak, Götü trampet çalmak. Âmet, Atras, Bohça, Boyata, Cura, Çukur [yalniz deligi]; Da- vul, Defans, Defransiyel, Ense, Kâse, Küfe, Mabat, Paket, Pet- ka, Pilâv, Popo, ...
8
Konuşma dili ve Türkçenin söyleyiş sözlüğü: bir deneme - Sayfa 227
... ka'sis kaskati 'kaskatï kasket kas'cet kasko 'kasko kasmak kas'mak kasnak kas'nak kasnakçi kasnak'tJi kasnaklamak kasnakta'mak kayna§tirmak kainaJtïr'mak kaynata kai'nata kaynatalik kai'natatik kaynatmak kamat'mak kaypak ka-i'pak.
9
Türkçeʾde Eş ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü - Sayfa 419
... kibirli kasip kavurmak -mah- vetmek kasir -konut kasirga -firtma kasit -amaç kasitla -bilerek katsfdeci -dalkavuk kasîr -kisa kaskaslamak -düzme'k kasket -baslik kasnaklamak -abanmak kaspanak -zorlukla kastanyet -çan kasten -bilerek kast ...
Ülkü Yalım, Özcan Yalım, 1983
10
Türkisch-deutsches Wörterbuch - Sayfa 624
Betonverschalung / kasnaklamak (b-ni) V s. kertmek (3) kasnakh mit kasnak ausgestattet ~ fisek zarfi Trommelmagazin n ~ fren od. ~ tekerlek baskisi Trommelbremse / kasm 1. Galban(-um) n, Galbensaft m, Mutterharz n 2. (otu) Galban-pflanze ...